Çevresine Karşı Duyarlı Bir Çocuk Yetiştirmek
Merhaba sevgili anne babalar. Bugün çocuklarımızı yardımsever, duyarlı, paylaşmayı seven ve mutlu bir birey olarak yetiştirmek için neler yapabiliriz konusunu ele alacağım. Bu konuda biz anne babalara düşen görevler neler biraz onlardan bahsedeceğim.
Hiç kimse iyi ya da kötü bir insan olarak doğmaz, kişilik, yetiştirilme şekline göre şekillenir. Çocuk kendi kendine duyarlı, saygılı ve yardımsever olamayacağı için burada ebeveynlere çok büyük görevler düşüyor. Ebeveynler, çocukla olan iletişimlerine çok dikkat etmeli ve gereken eğitimi vermek için ellerinden geleni yapmalıdır.
Maalesef günümüzde aileler, çocuklarının başarısını ve mutluluğunu, başkaları için duyarlı olmalarından daha çok önemseyebiliyor; fakat çocuklara başkalarının istek ve ihtiyaçlarının en az kendi istek ve ihtiyaçları kadar değerli olduğunu ve aradaki dengeyi sağlamaları gerektiğini öğretmemiz gerekiyor. Bu oyuncağını başkalarıyla paylaşmak da olabilir, kötü davranılan bir arkadaşını korumak da olabilir. Bu anne baba olarak bizim boynumuzun borcu.
Peki, bunu nasıl öğretilebiliriz? Çocukların aynı duyarlılığı aile bireyleri arasında da görmeleri ve bunun önemi konusunda bilinçlendirilmeleri gerekiyor. Örneğin oyundan ayrılmak isteyen bir çocuğa, arkadaşlarını yüzüstü bırakmaması gerektiğini ve onlara karşı sorumlulukları olduğunu anlatmak, çocuğu, başkalarına karşı yükümlülükleri konusunda daha duyarlı olmaya itebilir.
Çocuklarınıza hayatta en önemli şey senin mutluluğunun değil, hayatta en önemli şey senin başkalarına karşı duyarlı olman diyerek tek önemli olanın kendisi olmadığını, başkalarını da düşünmesi gerektiğini vurgulayın.
Çocuğumuza sadece kendilerini iyi hissettikleri zaman değil, yorgun ve sinirli oldukları zaman da kibar ve saygılı olmaları gerektiğini söyleyin. Ve sizde anne-baba olarak bunu uygulayın.
Çocuğunuzun hayatında öneme sahip diğer yetişkinlere de çocuğunuzun duyarlı ve bilinçli bir insan olmasını istediğinizi belirtmek için bakıcısına, öğretmenine, çocuğunuzun okulda diğer bireylere karşı duyarlı olup olmadığını sorun. Yani çocuğunuzun takipçisi olun.
Yardımlaşmayı bilmesi ve kendisine yardım edenlere minnettarlık duyması çok önemli. Çocuklar, yardımlaşmayı ve kendisine yardım edenlere minnettarlık duyabilmeyi sizden öğrenmeli. Çünkü araştırmalara göre bunu başarabilen insanlar diğerlerine göre daha yardımsever, eli açık, merhametli ve bağışlayıcı bireyler oluyorlar. Bu da mutluluk ve sağlığı beraberinde getiriyor.
Yardımlaşmayı öğrenmek aynı bir enstrüman çalmayı öğrenmeye benzer, her gün, düzenli olarak yapmak gerekir. Bu bir annesine mutfakta yardım etmek de olabilir, kardeşinin ödevine yardım etmek de. Ebeveynler, çocuklarında yardımlaşma bilincini geliştirmeli ve kendisine yardım edenlere minnettarlık duymasını sağlamalıdır. Size yardım eden herkese teşekkür edin, böylelikle çocuğunuzda da aynı bilincin oluşmasını sağlamış olursunuz. Sadece yakın çevresine değil, uzak çevresine hayvanlara, bitkilere ve eşyalara karşı da duyarlı ve kibar olması önemli. Çünkü neredeyse tüm çocuklar yalnızca sık sık gördükleri insanları önemserler, fakat ebeveynler çocuklarına, apartmana yeni gelen bir çocuğa da ya da başka bir ülkeden gelen çocuğa da yani aynı dili konuşmayan insanlara karşı da duyarlı ve kibar olması gerektiğini öğretmelidir. Irkçı, acımasız bir çocuk yetiştirmek istemiyorsak bu konuda hassas olmalıyız. Günümüzde özellikle çocuk parklarında çocukların, mülteci çocuklara karşı kaba ve hoş olmayan davranışlarını gözlemlemiştim. Burada çocuğu suçlamıyorum tabi ki. Ona bunu öğreten anne babası. Başka ülkelerde sıkıntı çeken ve yardıma muhtaç olan çocuklar hakkında çocuğunuza bilgilendirin. Çocuğunuza, günlük hayatta karşılaştığı herkese karşı kibar ve duyarlı olması gerektiğini öğretin. Irkçılığı aşılamayın. Yardıma ihtiyacı olanlara yardım etmesi gerektiğini ve her zaman güçsüzün yanında olması gerektiğini öğretin. Şimdilik bu kadar. Merhametli ve mutlu kalın.