Anneyiz


  • Oluşturulma Tarihi : 13.03.2018 06:40
  • Güncelleme Tarihi :
Anneyiz yazının resmi

Kreşe Sorunsuz Alışma Süreci

Merhaba sevgili anneler. Bugün kendi aile gündemimizde olan kreş sürecinden bahsedeceğim. Artık oğlum 3 yaşına girdi ve kreş araştırmalarına başladım. Bir taraftan da psikolojik olarak oğlumu ve kendimizi bu duruma hazırlıyoruz. Bazen internetten bazen kitaplardan neler yapabileceğimizi araştırıyorum. Çocuğun kreşe alışması demek çoğunlukla üzgün, gözü yaşlı çocuklar olarak algılanır. Ve bu durum biz anneleri korkutur. Bu nedenle size bu süreci sorunsuz atlatmanın, çocuğumuzu bu yeni düzene alıştırmanın denenmiş yöntemlerini anlatacağım.

Çocuğumuz kreşe geldiğinde yeni durumlar ile karşı karşıya kalır. Yeni mekanlar, tanımadıkları çocuklar ve yeni ilişki kuracakları bireyler vardır. Bu da o kadar kolay bir durum değildir. Öncelikle evdeki annenin veya bakıcının yerine koyabileceği, birebir ilişkide olacağı kişiye alışmasına öncelik vermeliyiz. Kreş ile ebeveynlerin arasındaki ilk bağlantı ilk gün yapılan alıştırma konuşması ile olmaktadır. Burada kreşe başlayacak çocuk tüm ihtiyaçları ile ön planda tutulmalıdır. Bu görüşmede kreş uzmanına mümkün olduğunca detaylı biçimde çocuğun huyları ve alışkanlıkları, sevdikleri ile sevmedikleri, ilgi alanları hakkında bilgi verin. Çünkü uyum sürecinde kreş uzmanları çocuk hakkında ne kadar detaylı bilgi sahibi olurlarsa o kadar daha sorunsuz bir uyum yaşanacaktır. Uyku problemleri var mı? Beslenme sorunu var mı? Bu soruların hepsinin cevapları uyum sürecinde önemli olacaktır. Uyum sürecinde problemler ortaya çıkacak olursa bunları çözmenin en etkin yolu, işin başında mümkün olduğunca çocuk hakkında detaylı bilgi sahibi olmakla mümkün olur.

İlk 3 ila 4 gün evden bir kişi çocuk ile birlikte kreşe gelir. Bekleme salonu denilebilecek bir mekanda yaklaşık 30 dakika ile 1 saat arasında birlikte olurlar. Burada temel koşul bu 1 saat içinde aileden gelen kişi ile çocuk arasında bir veda provasının asla yapılmaması gerekir. Bu ön bekleme çocuğun yavaşça mekana kreşe alışması için kendisine belli bir zaman tanınmasından ibarettir. Bu arada aileden birinin varlığı da belli bir güven sağlamaktadır. Bu arada çocukla birlikte gelen şahsın çocuğun alışma sürecinde baskın rol oynamaması kendini bir köşeye pasifçe yerleştirmesi ve çocuğun kendi yöntemleri ile etrafı keşfetmesine yalnızca gözlemci olması doğru olandır. Öte yandan çocuk eğer anne ile birlikte geldiyse ve kendisi anneye yönelecek olursa annenin çocuğa “Ben senin için buradayım” mesajını vermesi çocuğu rahatlatır.

4’üncü veya 5’inci gün içinde ilk kez anne ile veya aileden gelen kişi ile çocuğu ayırmayı denemek doğru bir yaklaşımdır. Bu ayrılık denemesi dakikalarla ifade edilecek kadar kısa olsa da bu durumda ebeveynlerin çocukla doğrudan vedalaşmaları çok önemli bir püf noktasıdır. Oysa çoğunlukla ebeveynler çocukla temas etmeden bir şekilde ortamdan yok olma isteği içinde olurlar. Ama çocuğun güvensizlik hissetmemesi açısından ebeveynin “Ben şimdi gidiyorum, daha sonra gelip seni tekrar alacağım” demesi çok önemli bir unsurdur. Ayrıca bu ayrılma denemesi sonunda geri dönüp çocuğunu almaya gelen ebeveyn muhakkak çocuğu ile birlikte kreşten ayrılmalıdır ki çocukta ebeveynini gördüğünde “Tamam beni almaya geldiler” rutini oluşabilsin. Bu ilk ayrılık sorunsuz yaşanırsa bundan sonraki günlerde vedalaştıktan sonraki süreyi daha uzatarak devam edilir. Böylece süresi bir yemek arası, bir yemek, öğle uykusu zamanı biçiminde giderek artan, 2 haftalık bir süreçte çocuğun kreşte gün boyunca kalması alışkanlığı sorunsuzca gerçekleşir.

15 günlük bu uyum süreci içinde bebek anneden sorunsuz ayrılabiliyorsa kreşte bakım veren şahıs giderek bebek ile ilgili besleme, alt değiştirme, oyun oynama gibi kişisel bakım ritüellerini üstlenir. Buna rağmen bu iki haftalık alışma döneminde annenin veya bakıcının kreşte kalması daha doğru ve güvenli bir yaklaşımdır, çünkü her hangi bir acil durumda annenin varlığı çocuğu çok daha çabuk rahatlatacaktır.

Anneyiz
Aysun Arslan Aydin
Yazarımız Kim ?

Aysun Arslan Aydin