Anneyiz


  • Oluşturulma Tarihi : 31.03.2018 06:52
  • Güncelleme Tarihi :
Anneyiz yazının resmi

Tüketen Yerine Üreten Çocuk

Merhaba sevgili anneler. Bugün çocuklarımızda görülen tüketim çılgınlığını ele alacağım. Tüketmek hayatımıza ve alışkanlıklarımıza o kadar yansımıştır ki, yediğimiz içtiğimiz şeyler için bile tüketmek kelimesini kullanıyoruz.

Anne-babalar da kendi tüketim alışkanlıklarının çocuklarını nasıl etkilediğini düşünmeden hareket ettiklerinde, çocukların bu kültürün içine sürüklenmeleri kaçınılmaz olmaktadır. Çünkü çocuklar, hayatı ve onu nasıl yaşayacağını anne babasını taklit ederek, onları gözlemleyerek öğrenir. Özellikle okul öncesi dönemde ailenin hayat tarzı, eğlenme ve harcama alışkanlıkları çocuğun zihnine yerleşir ve onun bir parçası haline gelir. Eğer bu dönemde aile tüketim merkezli bir hayat sürüyorsa, evdeki konuşmalar tüketmek üzerine bina ediliyorsa, birlikte geçirilen vakitler tüketim çılgınlığının yaşandığı AVM’lerde oluyorsa haliyle çocuklar, vermeyi bilmeyen, bencil, üretmenin kıymetini bilmeden, faydalandığı şeyin zevkine eremeden tüketen bireyler haline dönüşür. Maalesef şu an bu tüketim akıntısına çocuklarımız da kapılmış durumdadır. Kontrol mekanizmaları gelişmemiş olması, haz öteleme noktasında zorluk çekmeleri çocukların bu akıntıya dur demelerini zorlaştırmıştır.

Anne babaların yanlış kullandıkları şefkat, çocukları tüketim kültürüne iter. Doğru ebeveyn olmanın, çocuğunu hiçbir şeyden mahrum bırakmamak olduğunu düşünen anne babalar çocuğun isteklerini hiç bekletmeden, biraz olsun ertelemeden alır. Bunun neticesinde tatminsiz ve doyumsuz çocukların sayısı her geçen gün artmaktadır.

Şunu bilmeliyiz ki çocuklarımızın sorumluluğu bizim üzerimizdedir. Onlar hayatı, dünyayı, insanı ebeveynleri aracılığıyla tanımaktadır. Onların sağlıklı bireyler olmaları ve sağlıklı toplumda yaşamaları için bilinçli tüketici değil, bilinçli kullanıcı olmalarını sağlamak gerekir. Bunun içinde biz anne babaların bazı şeylere çok dikkat etmesi gerekir.

Öncelikle kendi hayatımızı gözden geçirip, alışveriş, eğlenme ve vakit geçirme tarzımızda bazı değişiklikler yapabiliriz. Hayatımızdaki tüketim kültürü izlerini çıkarmakla işe başlayabiliriz. Eğer aşırıya kaçıyorsak tabi.

Günümüzde tüketimi destekleyen en önemli unsur, sayısı hızla artan kocaman AVM’lerdir. Eğer çocuklarımızla geçirdiğimiz vakitleri, alış veriş merkezlerine indirgemişsek, tüketim kültürü onlara yerleşmeye başlamıştır bile. Anne-babalar olarak çocuklarımızı müzelere, parklara, kütüphanelere, tarihi yerlere, mesire alanlarına, hayvanat bahçelerine, çeşitli hayvan çiftliklerine, akrabalarına götürebiliriz. Alışveriş merkezleri gezdiğimiz tek yer olmamalı. Bende oğlum için buna özel hassasiyet gösteriyorum. Önceliğimiz parklar, mesire alanları ve arkadaşlarımız.

Tüketim kültürünün aşılandığı yerlerden biri de maalesef çizgi filmlerdir. Maalesef diyorum çünkü önce çizgi filmlerle kahramanlar çocukların dünyasına girmekte, çok geçmeden de o kahramanın resminin olduğu bir sürü çocuk ürünü tezgahlarda yerini almaktadır. Çocuklarımıza bir kahramana bağlı olmaktan ve onları bu kahramanının tüm ürünlerini almaktan uzak tutabiliriz.

Evdeki eskiyen eşyaları atmak yerine farklı amaçla kullanabiliriz. Bu şekilde çocuklarımıza, eskiyeni at yenisi al kültürü yerine, eskiyeni değerlendir kültürü yerleşir. Eskiyen elbiseleri bez yapmak, atık kağıtlardan top yapmak gibi. Aynı şekilde bozulan oyuncakları, atmak yerine önce tamir etmek faydalı olur. Tamir edilemeyenleri yine ürünleri farklı bir amaç için kullanmak, çocuğa elindeki ile yetinmeyi öğretir.

Çocuklarımıza bir şeyler alınırken ihtiyaç kavramından hareket edilmesi iyi sonuç verebilir. Her gördüğünü ve beğendiğini almak yerine ihtiyacı olanı almak, çocuklarımızı tüketirken canının istediğini değil ihtiyacı olanı almaya yöneltir.

Çocuklarımızı mutlu etmek için onlara bir şeyler “almak” yerine onlarla bir şeyler “yapmak” daha verimli olacaktır. Oyuncak almak yerine oyuncak yapmak, çikolata almak yerine etkinlik yapmak gibi. Almak konumundan yapmak konusuna geçtiğimizde tüketen değil, üreten çocuklar yetiştirmiş oluruz. Şimdilik bu kadar. Sevgiyle kalın…

Anneyiz
Aysun Arslan Aydin
Yazarımız Kim ?

Aysun Arslan Aydin