Merhaba sevgili anne babalar. Bu hafta önemsiz gibi görünen ama çok önemli bir konuyu ele alacağım. Çocuğumuza kızdığımızda ya da sabrımızın son demlerine geldiğimizde farkında olmadan çocuğumuzu tehdit ederken buluruz kendimizi. Oysa bütün anne ve babalar gibi hepimiz çocuklarımızı en iyi şekilde yetiştirmeyi isteriz. Ancak bunu yaparken farklı yöntemler kullanırız.
Baskı ya da tehdit yoluyla çocuğun davranışını değiştirmeye çalışmak yapılabilecek en büyük hatadır. Anne ve babanın varlığı küçüklerimiz için en değerli şeydir. Çocuklarımız aile bağlarına tutunarak büyür. Ne olursa olsun her durumda çocuğumuza yanındayım mesajı vermek çok önemlidir. Ağzınızdan çıkan zehirli tehdit cümleleri çocuğunuzun size olan güven duygusunu zedeler. Bak hasta olurum, giderim, bir daha asla gelmem, küserim gibi sözler yavrunuzda derin yaralar oluşturur, çocuk birçok şeyden kendini sorumlu hisseder. Yara almış bir güvenin izleri ömür boyu kolay kolay silinmez.
Nedense bazı ebeveynler çocukları ile oturup meselelerini konuşarak, tartışarak halletme yoluna gitmeyip, çocuklarına karşı genellikle anlamsız bir otorite kurmak isterler ve çocukların kendilerinden korkmalarını arzu ederler. Unutulmamalıdır ki çocuk eğitiminde ve özellikle de ilk 6 yaşa kadar olan dönemde korku ve tehdidin eğitimde yeri yoktur. Çocuk korkutularak tehditle yola getirilemez. Sevgi, anlayış ve yumuşaklıkla eğitilebilir. Küçük çocuklar, kendilerine bu çeşit tehditler yapılmasa bile sürekli olarak terk edilme ve sevilmeme korkusu geliştirmeye açık ve uygun durumdadır. Bu kaygı, çocukların düşüncelerini zaten ciddi biçimde etkilerken üstüne üstlük bir de büyükler tarafından tehdit edilmeleri bu korkuların sürekli olarak yaşanmasına neden olacaktır.
Birde öyle bir tehdit türü vardır ki bence tehdit ve korkutmaların en tehlikelisi. Çocuğu en çok sevdiği veya sevmesi gereken kişi ile tehdit etmek ve onu onunla korkutmak, yani çocuğu babası ile korkutmak ve tehdit etmek. Akşam baban bir eve gelsin yaptığın haylazlıkların hepsini bir bir anlatacağım. Sen o zaman görürsün. Bu tip korkutmalarda çocuğun bilinçaltında baba ile ilgili şu sıfatlar ister istemez oluşmaktadır: Cezalandıran, şiddet uygulayan, nefret eden
Evet sevgili anneler bunca sözden sonra demek ki bundan sonra ne yapıyormuşuz? Ne kadar bunalsak da gerilsek de çocuklarımıza merhametle yaklaşıp, Yavrum sen ne yaparsan yap ben her durumda senin yanındayım. Sen asla yalnız değilsin mesajları vermeye devam ediyoruz. Son yazımda yeni yılınızı kutlamıştım. Ama bir kez daha kutlamaktan zarar gelmez sanırım. Sevdiklerinizle birlikte mutlu, huzurlu bir yıla başlangıç yapmanızı ve tüm yılınızı aynı güzellikte geçirmenizi dilerim. Yeni bir yılda miniklerinizle beraber yüzünüzden gülücükler, gönlünüzden sevgiler eksik olmasın. Mutlu yıllar.