Çocuklarda Dini Eğitim


  • Oluşturulma Tarihi : 09.08.2018 07:18
  • Güncelleme Tarihi :
Çocuklarda Dini Eğitim yazının resmi

Merhaba sevgili anneler. Bugün çocuklarımıza din eğitimini nasıl verebiliriz konusunu ele aldım. Üç yaşın başlarındaki çocuklarımız malum yaşayan bilir. Biraz dengesiz, olumsuz, kararsız ve isyankar olabiliyor. Büyüklerin sözlerini dinlemez, hatta tersini yapar; kısıtlandığı zaman ise öfkelenir, çevresinden yardım istemez, kendi başına işlerini yapmaya çalışırlar. Bu durum çocuklarımızın gelişimi açısından çok normal. Bu dönem çocuklarına dini içerikli bilgiler, ibadet kalıpları zorla öğretilmeye kalkılmamalı. Bu çok sakıncalı ileriki yıllarda inatçılık ve ibadetleri yapmamak için direnç geliştireceklerdir. Onları istemediği bir dini faaliyeti gerçekleştirmeye zorlamamalıdır. Tam tersi çocuğumuza davranışlarımızla örnek olarak dinimizi öğretebiliriz. Paylaşmayı, merhameti, ibadet sevgisini bizzat kendimiz yaşayarak çocuğumuza aşılayabiliriz. Üç yaşın sonlarında çocuğumuz sakinleşmeye başlar. Çocuk daha dengeli ve ölçülü hareket etmeyi öğrenir. Yine de bu dönemde çocuğumuza uzun dualar ya da sureler ezberletmeyelim. Taklit döneminde olan çocuğumuza bizimle beraber namaz ibadetini yerine getirmesine müsaade edebiliriz. Ama ısrarla her seferinde ondan yapmasını isteyerek de nefret ettirmemeliyiz. Dört yaş, çocuğun en çok araştırmacı olduğu dönemlerden birisidir. Her şeyi öğrenmek ister. Dinlediklerinin tesiri altında kalırlar. Dört ve beş yaşlarında çocuğa bol bol dini hikayeler okuyabiliriz, peygamberimizin, sahabelerin hayat hikayelerini yaşlarına uygun olarak anlatabiliriz. Bununla kalmayarak onları hafızasında tutmasını sağlamalı ve sorular sorarak zihnini çalıştırması öğretilmelidir. Böylece çocuğa verilmek istenen mesaj rahatlıkla verilir. Beş yaş, çocukluk döneminin düğüm noktasıdır. Bu yaşı, “altın yaş” olarak vasıflandırabiliriz. Bu çağ, çocuğun birtakım ibadetlere, dini tavır ve davranışlara aşinalık kazandırabilmesi için en önemli zaman dilimidir. İnanç esasları, temel anlamda bu çağda iyi ve doğru şekliyle kavratıp benimsetilebilir. Bu dönemde çocuk, mantıki düşünmeyi öğrenmeye başlamıştır. Beş-altı yaşlarından itibaren çocuğun sorduğu sorular, gelişi güzel sorulan sorular değil, dinlenmek ve cevaplarını öğrenmek içindir ki, bu da çocuğun kendisine verilenleri almaya hazır olduğu manasına gelmektedir. Bu sebeple özellikle beş-altı yaşlarında sorulan soruları ciddiye almalı, gerektiği gibi cevaplandırma gayreti içine girilmelidir. Küçük yaşlarda çocuğa dini bilgiler onun seviyesine ve anlayışına uygun olarak verilmelidir. Çocuklar insana benzettikleri Allah tasavvurları ile konuştukları zaman onları günaha girdiklerini söyleyip uyarmak çok gereksizdir. Bu bir geçiş sürecidir ve böyle kalmayacaktır. Çocuğumuzda oluşturmak istediğimiz Allah inancı korkutma ve kınama, eleştirme merkezli değil, sevgi merkezli olmalıdır. Allah’ı bütün varlıkları yaratan, insanları, özellikle çocukları çok seven, koruyan, besleyen, güzel nimetler veren, yapılan her iyiliğin karşılığını fazlasıyla veren, suçlarımızı hemen cezalandırmayıp farkına varıp vazgeçmemiz için bekleyen bir varlık olarak anlatmalıdır. Çocukların en çok sevmeleri gereken Allah olmalı iken; söz geçiremediğimiz zamanlarda çocuklarımızı Allah ile, O’nun yakması, taş etmesi, sevmemesi ile korkutmak, bu şekilde olumsuz davranışları değiştireceğimizi zannetmek, çocuğa güvenmesi gerekli en önemli merciyi kaybetmesine sebep olmak demektir. Bu durum, çocuklarda kaygının artması ve psikolojik olumsuzlukların ortaya çıkmasına sebebiyet vermek demektir ki, çok ciddi bir vebaldir. Bunun bilincinde olarak ne kadar kızsak da, kendimizi kaybetsek de çocuğumuzu Allah ile korkutmayalım. Bu vebale girmeyelim. Şunu da unutmayalım. Henüz okula başlamadığı dönemde çocuğun din eğitimi konusunda öncelikle sorumluluk, anne-babaya aittir. Anne-baba, din eğitimini ileri yıllara bırakmamalı ve başkalarına havale etmemelidir. Şimdilik bu kadar. Sevgiyle, sağlıklı kalın.

Çocuklarda Dini Eğitim
Aysun Arslan Aydin
Yazarımız Kim ?

Aysun Arslan Aydin