Merhaba sevgili anneler. Bugün kardeş kıskançlığını ele aldım. Yeni bir kardeş, bir çocuk için kabullenmesi zor olan bir durumdur. Çocuğun yeni kardeşi kabullenebilmesini çocuğun yaşı, ailenin çocuğa yaklaşımı ve çocuğun kişilik özellikleri gibi birçok faktör etkilemektedir. Doğru yaklaşımlar sergilendiğinde çocuk kardeşini kıskanmak yerine çok severek kabullenir.
Çocukların yaşına ve kişilik özelliklerine göre yeni kardeşe alışması ve onu kabullenmesi farklılık gösterebilir. Çocuğun bu dönemi daha az sancılı geçirmesi ve kabullenmesini kolaylaştırmak için çeşitli önlemler alabilirz.
En sağlıklı önerileri çocuğunuzun yaşını, gelişim özelliklerini ve aileniziniz yapısını göz önünde bulundurarak bir pedagog verebilir. Bu nedenle doğum öncesi ve doğum sonrası süreçte bir Pedagogtan destek alarak çocuğunuzu bebeğin gelişine hazırlayabilirsiniz. Ben de buradan küçük öneriler yazdım. Bebek gelmeden bazı şeyleri çözmek daha kolaydır. Bebek geldikten ve kardeş kıskançlığının derecesi arttıktan sonra çocuğun bunu kabullenmesini sağlamak daha zahmetli olur. Önceden destek alınması ya da çocuğun bebek gelmeden bu güzel kardeş fikrine alıştırılması bu zorlu süreci daha az sancılı geçirmesini sağlayacaktır.
Kıskançlık konusunda biz anne-babalara önemli görevler düşüyor. Öncelikle burada hem fikir olmamız gerekir. İlk önce kıskançlığın doğal bir duygu olduğunu kabul etmeliyiz. Aile, çocuğa gösterdiği ilgiyi kardeş olduktan sonrada göstermeye devam etmelidir. Çocuğu kıskançlık duygusundan dolayı suçlama, cezalandırma ya da yargılama yapılmamalıdır. Çocuk kardeşe zarar verme davranışlarında bulunuyorsa aşırı tepki göstermeden yaptığı yanlış anlatılmalıdır. Kardeşler arasında kıyaslama yapılmamalıdır. Kardeşlerin birbiri ile olan ilişkilerini güçlendirmek adına aileler faaliyetler düzenleyebilirler.
Çocuğun durumu daha kötüyse mutlaka bir Çocuk Psikoloğu ile görüşülmelidir. Anne-babanın aralarında işbölümü yapması gerekir. Anne kardeşle ilgilenirken, babanın diğer çocukla ilgilenmesi, çocuğun kendisiyle de ilgilenildiğini hissetmesi sağlanmalıdır. Kardeşini sevmek zorunda olduğu söylenmemeli, ‘Sen artık ablasın veya abisin’ diyerek, yaşının üzerinde olgunluk bekleyip onun da hala çocuk olduğu unutulmamalıdır.
Çocuğumuz kardeş kıskançlığı yaşamasın diye onun her istediğini yapmamız da doğru bir davranış değildir. Sadece kardeşi olacağı zaman değil, her zaman sizin de kendinize ait işlerinizin ya da bir hayatınızın olduğunu, her an her istediği şeyin yapılamayacağını bilmesi, yani sınır kavramıyla tanışması gerekir. Bu daha çok 3 yaşından büyük çocuklar için geçerlidir. “Seni seviyorum ve önemsiyorum ama her istediğinin yapılmayacak olması seni sevmediğim anlamına gelmiyor” bilgisi çocuklara küçük yaşlardan itibaren kazandırılması gereken bir anlayıştır. Mesela arada oğlum işe gitmeme çok üzülüyor. Bu durumu onun anlayacağı bir dilde anlattığımda orta yolu bulmuş oluyoruz.
Doğumdan sonraki ilk haftalar ve aylardan sonra her şey yoluna girecek ve çocuğunuz, kardeşi olduğu için mutlu olacaktır. Önemli olan üzerinize düşen görevleri yapmanız. Bunları yaptıktan sonra olayı akışına bırakmalısınız.
Özetle yeni gelen minik kardeşi kabullenme sürecini her çocuk farklı şekilde yaşar. Bütün bu önlem ve hazırlığa rağmen çocuk bebeği kabullenmekte zorlanıyorsa çocuğun mutlaka psikolojik destek alması şarttır. Çocuğunuz okulöncesi dönemde ise oyun terapileri güçlü bir tedavi yöntemidir. Uzmanlar özellikle Filial Oyun Terapisi’nin en etkili yöntem olduğunu söylüyor. Şimdilik bu kadar. Yeni kardeşin sizin ve çocuğunuzun hayatına mutluluklar getirmesi dileğiyle.