Çocuklarımıza Bayramı Yaşatmak-2


  • Oluşturulma Tarihi : 16.06.2018 11:21
  • Güncelleme Tarihi :
Çocuklarımıza Bayramı Yaşatmak-2 yazının resmi

Çocuklarımıza bayram heyecanını yaşatmak konusunda kaldığımız yerden devam edeceğim. Eski bayramlar gelenekleri bakımından bu günkü bayramlardan farklıydı. Eskiden bilgisayarlar, cep telefonları yoktu. Aileler, akrabalar, uzaktaki yakınlar bir araya gelirdi ve eğlenceler düzenlenirdi. Sohbetler edilir hasretler giderilirdi. Günümüz çocukları için maalesef bunlar birer masal gibi. Eskiden bayramlarda özellikle çocuklara ayrı bir önem verilirdi ve o zamanlar çok moda olan eğlence merkezlerine yani lunaparklara götürülürdü.

Çocuklar açısından bayramlık alınması ayrı bir mutluluk kaynağıydı. Bayram alışverişine çıkmak heyecan verici bir durumdu. Alınan bayramlıklar bayram sabahına kadar asla giyilmezdi. Ailenin erkekleri bayram namazına giderler ve evdeki erkek çocuklarını da götürürlerdi. Ramazan Bayramı öncesi oruç tutmaya büyük önem verilir ve çocuklar da oruç tutmaları yönünde teşvik edilirdi. Sonrasında gelen bayram sabahında ailece yapılan kahvaltının tadına doyulmazdı.

Çocuklar için bayram demek öncelikle harçlık ve şekerlemeler demek. Kuzenleri, akraba çocuklarını görmek beraber güzel vakit geçirmek demekti. Bu eskiden de böyleydi, şimdi de böyle. Bayramlara ait değişmeyen neredeyse tek kavram. Aldıkları harçlığın miktarından çok harçlık alıyor olmak en önemli konu. Bayram harçlığı bayramlarımıza özgü güzel geleneklerimizden biridir. Çocuklar harçlık almayı hevesle beklerler.

Aslında bayram harçlığıyla amaç çocuklara para kavramını vermek, kendi paralarına sahip çıkmayı öğretmek ve biriktirmeye teşvik etmektir. Çocuklar bizim toplumumuzda özel bir yere sahiptir. O nedenle bayramlarda çocuklara harçlık vererek önce onların gönlü hoş edilir. Normal günlerde verilen harçlık miktarı sınırlı tutulur ama bayramlarda yakın aile bireylerin tümünden harçlık toplamanın heyecanı bir başka olur. O paralar sayılır ya biriktirilmek üzere anneye babaya verilir ya da çok istenilen bir şey alınır. Aslında harçlıkların vermek istediği bir diğer değer budur. İnsanların ihtiyaçlarını gidermelerine bir katkıda bulunmak. Bayramlar derinlemesine düşünüldüğünde çok insani bazı değerleri veren, olumlu alışkanlıkların yerleşmesine ön ayak olan, paylaşma kültürünü oluşturarak toplulukların sosyal toplumlar olmasında büyük önem taşıyan günlerdir.

Hepimizin söylediği çok bilinen bir cümle vardır. Bayramların eski tadı yok. Dünün çocukları bu günün yetişkinleri olarak bizler de bunu düşünüyoruz ve söylüyoruz, bizim anne babalarımız da aynı şeyi söylüyor. Demek ki her kuşak için aynı şey geçerli. Önceki gibi bayramların tadı artık yok.

Eski bayramların niye tadı yok diye düşündüğümüzde pek çok neden sayabiliriz.

Bayramlarda eskiden olduğu gibi çocuklara harçlık ve şekerlemeler hazırlanmıyor.

Bayram gelmeden günlerce önceden bayram için alışverişler yapılır, hediyeler alınırdı. Bu günümüzde çok çok azaldı.

Bayram hazırlıklarının tatlı telaşı heyecan verici olurdu. Ama şimdilerde bayram tatili akrabalardan uzak şehir dışına yapılan tatil planlarından ibaret.

Bayram temizliği çok önemliydi, günler öncesinden temizliklere başlanırdı. Şimdiki gençlerde bayram hazırlığı görmek çok zor.

Baklavalar açılır ve yenmeden sabırsızlıkla bayramın ilk günü beklenirdi. Bu zaten imkansız gibi. Artık bütün tatlılar hazır alınır oldu. Bayramda kapıyı çalacak komşu çocukları için küçük hediyeler ve harçlıklar önceden hazırlanırdı. Şimdi ya kapılar çalmıyor, ya da çalınan kapılar açılmıyor.

Eskiden bütün akrabalar, komşular bayramda mutlaka ziyaret edilirdi. Şimdi telefonla ya da mesajla bayramlar kutlanıyor. Bayram ziyaretleri çok eğlenceli olurdu. Sohbet muhabbet zamanın nasıl geçtiğini anlamazdın. Şimdi insanların elinden telefon düşmüyor. Bayram günleri ne kadar uzun olursa olsun hep çabucak biterdi ve bir dahaki bayram hevesle beklenirdi. Evet, şimdilik bu kadar. Sevgiyle, saygıyla, mutlu kalın.

Çocuklarımıza Bayramı Yaşatmak-2
Aysun Arslan Aydin
Yazarımız Kim ?

Aysun Arslan Aydin