Çocuklarımıza Bayramı Yaşatmak-3


  • Oluşturulma Tarihi : 17.06.2018 08:50
  • Güncelleme Tarihi :
Çocuklarımıza Bayramı Yaşatmak-3 yazının resmi

Merhaba sevgili anne babalar. Buradan bütün babaların Babalar Günü’nü kutlayarak yazıma başlıyorum. Çocuklarımıza bayram heyecanını yaşatmak konusunda kaldığımız yerden devam edeceğim. Çocuklarımız için bayram bizim özlediğimiz bayramlar değil. Şimdiki bayramlara yüklenen anlamlar çok farklı. Artık bayramların sadece adı bayram. Günümüzde gerçekten eski bayramlara benzeyen fazla bir şey kalmadı. Bayramın değişmeyen tek tarafı çocuklar açısından alacakları harçlık ve hediyeler. Bir de eğer imkanları varsa gidilecek tatiller. Bayramlara özel yaşanan gelenekler maalesef eskisi gibi sürdürülmüyor. Yakın akraba ve komşu ziyaretleri bile zorunluluktan yapılır hale geldi. Bayram demek alışveriş yapmak için bir bahane yaratmaya dönüştü. Ya da bir tatile çıkmak amacıyla bayramlar beklenir oldu. Yapılan yolculuklar eskiden uzaktaki yakınları görmek içinken şimdi büyük şehirlerin kalabalığından ve gürültüsünden kaçıp sıkıntılardan uzaklaşmak amacıyla yapılır oldu. Bayram adına yapılan maalesef fazla bir hazırlık yok. Gelenekler de eski önemini ve değerini kaybetti. Kültürlere ve toplumlara değer katan sahip oldukları gelenek ve göreneklerdir. Eskiye ait bazı değerlerin yaşatılması ve kazandırdıklarına sahip çıkılması gerekirken bizler günümüzde bu güzellikleri unutuyoruz ve unutulmasına da seyirci kalıyoruz.

Popüler kültürle beraber bayramlarımız da değişti. Popüler kültür artık tüketimle beraber bayramlarımızın anlamını da değişirdi. Şimdi bayram demek bol alışveriş ve bol mutsuzluk demek. Eskiden küçücük hediyelerle mutlu olan insanlar artık hep daha fazlasını, hep daha iyisini, hep son modelini istemekte ve tüketimin artmasıyla doğru orantılı olarak giderek artan bir doyumsuzluk ve mutsuzluk yaşamaktalar. Kabul etmeliyiz ki artık bir tüketim toplumu olduk. Sadece daha fazla tüketirsek mutlu olacağımızı sanıyoruz. Oysa eldekinin değerini bilmeden sahip olunan her fazla şey mutsuzluklarımız da artırıyor. Bu konulara nereden mi geldik? Diyeceksiniz. Çocuklarımıza bayram kültürünü aktarırken neleri es geçtiğimizi ya da neleri dikkate almamız gerektiğini görmek için.

Baktığımızda bütün medya kuruluşlarında ‘en moda olan, en istenen, en sevilen, en iyi’ şeklinde sınıflandırılmış ürünler ya da haberler görüyoruz. İşte popüler kültür budur. Tüketimin çılgınlık boyutuna ulaştığı günümüzde bayramlara ait gelenekleri uygulamak da zor görünüyor. Çünkü bayramlar gibi özel günlerin içerdiği anlam bütünlüğü bu tüketimle beraber kaybolup gitti. Bayramlar aslında yardımlaşmanın, paylaşmanın, birbirine sahip çıkıp kol kanat germenin ve karşılıksız çıkarsız vermenin teşvik edildiği özel günlerdir. Bayramlar gibi daha pek çok değerimizi yitirdik. İşte çocuklarımızın bayram kültürünü tamamen kaybetmemeleri için neler yapabiliriz: Öncelikle değerlerimize ve kültürümüze sahip çıkabiliriz. Bayramlar ve diğer bütün özel günler bizi biz yapan önemli günlerdir. Çocuklar yaşamadıkları, görmedikleri, bilmedikleri hiçbir şeyi uygulayamazlar. Biz ise oturup ‘ah o eski bayramlar’ demek yerine o eski bayramları tekrar yaşatacak şekilde bu değerlerimize sahip çıkmalıyız.

Bizi biz yapan bayramlarımıza sahip çıkmak da kendi geçmişimize olan borcumuzdur. Mesela bayramlarda ölmüş yakınlarımızın kabirlerini ziyarete gitmek ilk görevdi. Bu gün kaç kişi bunu yapıyor? Yaşlılar mutlaka ziyaret edilir, hatırları sorulur ve varsa ihtiyaçları karşılanırdı.

Ya da komşuluk hakkı diye bir söz vardı. Şimdi maalesef yan dairede oturan komşularımızı tanımıyoruz. Bayramlarda bile birbirimizle görüşemiyoruz ve bunun için işlerin yoğunluğunu öne sürüyoruz. Birbirimize saygımızı da yitirdik. Hoşgörüsüz ve en küçük tartışmada şiddete yönelen insanlar olduk. Şimdilik bu kadar sevgiyle kalın.

 

Çocuklarımıza Bayramı Yaşatmak-3
Aysun Arslan Aydin
Yazarımız Kim ?

Aysun Arslan Aydin