Merhaba sevgili anneler. Malum ülkemizde gündem ekonomiyken bende çocuklarımıza tasarruf eğitimini neden vermemiz gerektiği konusunu ele aldım. Çocuklarımıza daha iyi bir gelecek bırakmak için onlara tasarruflu olmayı küçük yaşlarda öğretmemiz gerekiyor.
Gelecek için daha iyi bir dünya bırakmak istiyorsak tasarruf şart. Yaşamın vazgeçilemeyen maddelerinin gelecek nesillere aktarılması için sağlıklı bir şekilde tüketim yapması, ihtiyaçlarını kısmadan ama var olanı mümkün olduğunca ziyan etmeden kullanmayı öğrenmesi tasarrufun temel kuralıdır. Doğal kaynakların yıldan yıla azalması, yaşam şartlarına karşılık olarak kazancın zaman zaman yetersiz gelmesi, özellikle son günlerde yaşadığımız ekonomik kriz günümüzde tasarrufun ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Bu nedenle de geleceğe daha yaşanır bir dünya bırakmak için tasarruf bilinci oluşturulmalı ve çocuklara bu konuda rol model olmalıyız.
Çocuklara tasarruf öğretebilmek için onları sadece sözlü bir eğitimle bilgilendirmek değil, aklınıza gelebilecek her türlü tüketiminde, su ve elektrik kullanımında, alışverişte gözlemleyici ve uygulayıcı olmasına izin vermeliyiz. Örneğin diş fırçalarken suyu boşa akıtmaması gerektiğini, boş yere yanan ışığı kapatmasını, alışverişte ihtiyacı olmayan ürünleri alamayacağını, yiyemeyeceğinden fazla yiyeceği tabağına koymaması gerektiğini söylemek ve anne baba olarak da rol model olmak çok önemli.
Üretimden ziyade tüketimin arttığı ülkemizde tasarruf çok önemli. Var olanı korumalıyız. Üretemiyorsak en azından elimizde olanı tutmayı bilmemiz gerekiyor. Bunun yolu da eğitimden, tasarruf eğitiminden geçiyor. Eğitimin en etkilisi küçük yaşta verilir. Bunun için bu işe çocuklarımızdan başlamalıyız. Mesela benim oğlum 3 yaşında. Şimdiden odasının ya da her hangi bir yerde boşa yanan ışığın kapatılması gerektiğini biliyor. Ya da suyu boşa harcamamız gerektiğini biliyor. Bunlar küçük yaşlarda verilebilecek tasarruf eğitimlerinden sadece küçük birer örnek.
Okullarımızda tasarrufla ilgili pek çok eğitim verilmekte. Fakat bu sadece okullarda olacak iş değil. Evde okulda ya da kreşte yapılan bu eğitimleri pekiştirerek daha kalıcı hale getirmeliyiz.
Damlayan musluklar tamir edilmeli bu süreç çocuğun gözü önünde gerçekleştirilmelidir. Ona boşa akan musluğun su israfına sebep olduğu, kaynaklarımızın yetersiz olduğu yaşına uygun terimlerle ifade edilmelidir.
Kağıt, kalem tasarrufu çocuğa anlatılmalıdır. Çöpe giden kağıdın, kalemin, kartonun ham maddesinin ağaç olduğunu çocuğumuza anlatmalıyız. Ormanlarımızın giderek tükendiği, onları korumamız ve her fırsatta ağaç dikmemiz gerektiği fikrini çocuğumuza vermeliyiz.
Ülkemizin en büyük sıkıntılarından biri de ekmek israfı. Maalesef günde milyonlarca ekmek çöpe gidiyor. Ekmeği kullanacağımız kadar almamız eğer ekmek arttıysa bayat ekmeği çocukla birlikte değerlendirmeliyiz. Çocuğa ekmeği çöpe atmanın yanlış bir davranış olduğunu hissettirmeliyiz.
Tasarruflarımızı yaparken mümkün olduğunca çocuğun yanımızda olmasını sağlamalıyız. Çocuğun en güzel öğrenme yöntemlerinden bir tanesi yaparak yaşayarak öğrenmedir. Yaparak yaşayarak öğrenme kalıcıdır. Çocukta kalıcı izler bırakır. Çocuk yaptığı şeyi kolay kolay unutmaz.
Unutmayalım anneler. Bizler çocuğumuza rol model olacağız eğer çocuğun önünde müsriflik yaparsak çocuk da aynı hareketi yapacaktır. Bizde ne görürse onu uygulayacaktır.
Çocuğa birikim yapmayı öğretelim. Kumbarası olsun biriktirmeyi, gereksiz yere para harcamamayı öğrensin. Hatta bankada çocuğa kumbara hesabı açalım onu teşvik edelim.
Ağaç yaşken eğilir. Tasarruf eğitimini ne kadar erken yaşta verirsek meyvelerini o kadar erken ve çok alırız.
Ülkemizde ve dünyamızda her şey tükenmeye başlıyor. Elimizdekinin kıymetini bilip gelecek nesillere güzel bir dünya bırakmak için çocuklarımıza tasarruf alışkanlığını kazandıralım. Şimdilik bu kadar sevgiyle sağlıklı kalın.