Din Eğitiminde Ailenin Rolü - Aysun Arslan Aydin

Din Eğitiminde Ailenin Rolü


  • Oluşturulma Tarihi : 11.10.2018 06:35
  • Güncelleme Tarihi :
Din Eğitiminde Ailenin Rolü

Merhaba sevgili anneler. Bugün konumuz biraz ağır. Çocuklarımıza din eğitimi vermede bizlerin rolleri. Aile sadece çocuğun biyolojik, psikolojik, sosyal ve duygusal ihtiyaçlarını karşılamakla sorumlu olmayıp, onun dini eğitimini vermekle de görevlidir. Bu sebeple çocukta din duygusunun uyanması ve gelişimi, dini bilgilerin kazandırılması görevi aile kurumuna aittir. Ailenin bu fonksiyonundan dolayı Allah, aileye dini değerleri aktarma ve öğretme sorumluluğunu yüklemiştir. Bu sorumluluğun yerine getirilmesinde, çocuğun maddi ve manevi gelişiminin ilke ve yöntemlerini bilen, bilinçli ebeveynlere büyük sorumluluk düşmektedir. Sağlıklı ve etkili bir din eğitimi için bu son derece önemlidir. Din eğitiminin çocukluk döneminde başarıya ulaşması, sevgi, güven ve hoşgörü üzerine oluşturulmuş aile içi ilişkilere, ailelerin dengeli ve kararlı tutumlarına ve doğru bir disiplin anlayışına bağlıdır. Aksi takdirde, aile tarafından uygulanan tutarsız davranış yöntem ve disiplin türleri, çocuğun gelecekte dine karşı olumsuz bir tutum geliştirmesine sebep olabilir.
Çocukluk dönemi (3-7), bireyin hayatının temellerini oluşturması ve karakterinin şekillendiği zaman dilimi olması bakımından oldukça önemlidir. Birey, kendini yetişkin hayatına hazırlayıcı davranışları büyük ölçüde küçük yaşlarda öğrenir ve bu öğrenme onda derin izler bırakır.
Çocukluk çağının ilk yıllarında, ebeveyn tarafından yerine getirilmesi gereken faaliyetin hangi yaşlardan itibaren başlaması konusunda kesin bir sınır olmasa da Hz. Peygamber’in uygulamalarına baktığımızda çocuğun konuşulanı anlama ve anladığını anlatma kabiliyetine ulaşma seviyesi din eğitiminin başlama aşaması olduğu söylenebilir. Hz. Peygamber konuşmaya başlamış olan bir çocuk kendine getirildiğinde hemen ona tevhit inancını vurgulayan İsrâ sûresi 111. ayetini9 yedi kez okutarak ezberlettiği bilinmektedir. Ayrıca Hz. Peygamber’in çocuklarınıza ilk öğrettiğiniz kelime “Lâ ilâhe illallah olsun” tavsiyesi hem öğretmenler hem de ebeveynler açısından, 3-4 yaşlarının eğitim açısından önemli zaman dilimleri olduğunu ortaya koymaktadır.
Çocuğumuzun bu dönemde başlayan sevgi, bağlanma ve güven duygusu ilk gelişen duygulardır. Bu duyguların anne-babadan yaratana doğru olan gelişim sürecinde, çocukta kendisine güvenip inanabileceği Allah arayışı başlayacaktır. Şüphe yok ki çocuğun bu ihtiyacı Allah’ı anlatma ve tanıtma açısından din eğitimcisine büyük imkânlar sunar.
Özellikle dinin özünde yer alan “Allah inancı”na temel oluştururken, Allah’ın, seven ve merhamet eden, bizi koruyucu özelliklerinden bahsedilmeli, doğru ve kalıcı bilgilerle, olumlu bir Allah imajı geliştirilmeli ve böylece, çocuğun O’na sevgiyle bağlanması ve güven duyması sağlanmalıdır. Zihinsel ve dil gelişimi de göz önünde bulundurularak ezberlettirilecek kısa dua ve âyetlerle çocuğa Allah’ın varlığı hissettirilmeli ve çocuğun yaratıcıyla iletişim kurması teşvik edilmelidir. Bunun için bu yaş gurubunda bütün dini bilgiler ve kavramlar, sevgi esasına dayandırılarak öğretilmeye çalışılmalıdır. Dinimiz anlatılırken basit bir dil kullanmak gerekir. Örnek alınması açısından, başka ideal karakterlerin hayat hikâyelerinin sade bir dille anlatılması da çocuğun duygu ve düşünce dünyasında, çeşitlilik ve kalıcılığa katkıda bulunacaktır.
Özellikle üç ve dört yaşlarındaki çocuklarımız için dini atmosfer temel bir öneme sahiptir. İnanç ebeveyn tarafından yaşandığında, çocuklar kendilerine söylenen şeylerin gerçekçi ve samimi olduğunu hisseder.
Bu sebeple dinin ibadet ve ahlâk anlayışı çok kısa ve basit cümlelerle, çocuğun anlayabileceği düzeyde anlatılırken, çocuğun soru sormasını sağlayacak ortam hazırlanmalıdır. Şimdilik bu kadar. Konunun öneminden dolayı aynı konu üzerinden önümüzdeki günlerde de devam edeceğim. Sevgiyle sağlıklı kalın.
 

Din Eğitiminde Ailenin Rolü
Aysun Arslan Aydin
Yazarımız Kim ?

Aysun Arslan Aydin