İşe Giderken 'Doğru' Vedalaşma


  • Oluşturulma Tarihi : 29.07.2018 07:27
  • Güncelleme Tarihi :
İşe Giderken 'Doğru' Vedalaşma yazının resmi

Merhaba sevgili anneler. Bugün çalışan annelerin işe giderken çocuklarıyla vedalaşma anını ele aldım. Anne ya da baba işe giderken, kapıda çocukla vedalaşmaktan bazen kaçınmaktadır. Çocuk içeride oyalanırken gizlice kaçabilir. Bu yapılacak en büyük hatalardan bir tanesidir. Bunun yerine her seferinde çocukla vedalaşarak tatlı bir ayrılık yaşamak daha doğrudur. İşe gitmeyi sevdiğini, çalışmaktan hoşlandığını çocuğuna söylemesi çok önemlidir. İşe gitmenin sevildiğini söylemek, çocuğa güvence vermektedir. O zaman çocuk kendi sosyal ilişkilerini kurabilir, günün bütün zamanlarında annenin mutsuz olduğunu düşünmez. Bütün gün annenin aklından çocuk çıkmıyorsa, bütün gün de çocuğun aklından anne çıkmayacak demektir. O zaman çocuğun başka bir ortamda rahat ve güvenle kendini geliştirmesi mümkün olmayacaktır. O yüzden işe gitmenin annenin hayatının bir parçası olduğunu vurgulamak çok önemlidir.
Sabahları ‘ayrılık saatlerinde’ yaşanan sorunlar anneleri kaygılandırır “Acaba yanlış mı karar verdim?”, “Çalışmasam daha mı iyi olurdu?”, “İşi bıraksam mı?”, “Ben iyi bir anne miyim?” vs. gibi soruları defalarca kendilerine sorarlar. Bende nu konuda sık sık kendimi sorgulamışımdır.
Aslında “ Ben yeteri kadar iyi bir anne miyim?”, “Çocuğumun ihtiyaçlarını gerektiği kadar karşılayabiliyor muyum?” ve çeşitli nedenlerle ilgili yaşanan ‘suçluluk duyguları’ sadece çalışan kadınların sıkıntısı değil, birçok annenin yaşadığı ve ifade ettiği genel bir sıkıntıdır.
Çalışan anne çocukla ilgili ortaya çıkan sorunların hemen hepsini ‘çalışan anne’ olduğuna, yeterli ilgiyi ve sevgiyi çocuğuna gösteremediğine bağlar. Öncelikle her sorunda faturayı kendimize çıkarmaktan vazgeçelim.
Çalışma kararımızın arkasında durmalı ve çalışan bir anne olarak hayatımızı nasıl planlayacağımızı düşünmeliyiz.
Çalışan kadının en büyük sorunu evdeki ve işyerindeki sorumlulukların getirdiği yüklerden dolayı zamanla oluşan yorgunluk ve bıkkınlıktır. Bu nedenle çocukla ve evle ilgili sorumlulukları eşiyle paylaşmalıdır. Eşinden mutlaka destek istemelidir. Hatta bu destek grubunu olabildiğince genişletilmelidir. Acil durumlarda yardım istenebilecek ekstra destek grubu oluşturulmalıdır. Güvenilir yakın arkadaşlar, akrabalar vs.
Çocuğunuzu bakıcıya ya da okula bırakırken ağladığında, sizden güçlükle ayrıldığında; bu yaştaki bir çocuk için bunun normal bir davranış olduğunu kabullenin. Kendinizi suçlu hissetmeyin. Onu susturmak için ikna etmeye çalışmayın, özellikle “anne çalışmak zorunda, para kazanmak zorunda” gibi. Bu yaşta bunları anlamadığı gibi kendi duygularının da anlaşılmadığını hisseder. Bu nedenle ayrılırken yanağına bir öpücük koyun ve şunları söyleyin: “Anneyi özlüyorsun, ben de seni çok özlüyorum. İşten hemen sonra eve geleceğim” diyerek kısaca vedalaşın. Ağlaması sürse dahi bu sahneyi çok uzatmayın. O sizden kısa bir sonra sakinleşecektir.
Çocuğunuzun siz giderken görmesine izin verin. Gizlice kaçmaya çalışmayın. Huzur içinde işinize gidin. Her şeyi mükemmel yapmak zorunda olmadığınızı hatırlayın.
Anne olarak uzak durmamız gereken en önemli şey: Suçluluk duygusuna kapılma. Çocuğa aşırı ilgi gösterme. Sınır koymakta güçlük yaşama. Çocuğun her istediğini almaya çalışma.
Suçluluk duygusuyla “hayır” demesi gereken yerlerde “evet” deme. Sonuç mu: Aşırı ilgi ve ilgisizlik arasında gidip - gelindiğinde çocukta denge bozulabilir.
Bu yüzden her zaman planlı olun. Önceliklerinizi belirleyin. Dinlenin. Kendinize zaman ayırın. Dinlenmiş bir anne, dikkatini çocuğuna daha iyi yönlendirebilir. İki saat zoraki, yorgun bir şekilde çocukla vakit geçirmek yerine; bir saatini kendinize ayırmış, dinlenmiş ve keyifli bir saat çocukla oyun oynayarak, onunla konuşarak vakit geçirmek daha yararlıdır. Şimdilik bu kadar. Sevgiyle kalın.

İşe Giderken 'Doğru' Vedalaşma
Aysun Arslan Aydin
Yazarımız Kim ?

Aysun Arslan Aydin