Merhaba sevgili anneler. Kurban Bayramı’nda hayvanların kesiliyor olması birçok çocuk için travmatik izler bırakabiliyor. Bu durumdan kaçınmak ve çocukların psikolojisini olumsuz etkilemeyecek bir Kurban Bayramı deneyimi için nelere dikkat edilmesi gerektiğini farklı açılardan bugün ve önümüzdeki günlerde ele aldım.
Her yıl birçok çocuk kurbanlık hayvanların kesilmesini izleyerek psikolojik yaralar alıyor. Bir yandan canlıları sevmeyi öğretirken diğer yandan hayvan kesiyor olmayı çocuklarımıza uygun bir dille anlatmak gerekiyor. Ama nasıl? Kurban Bayramı, paylaşmayı, birlikte yaşamayı, birbirimize sahip çıkmayı öğütleyen bir gelenek. Fakat kurbanlık hayvanın safha safha parçalara ayrılmasını izlemek ise tüm çocuklar için sakıncalı.
Okul öncesi dönemde olan çocuklar için ise bu durum bir film izlemekten farksız ancak anlayamadıkları, eğlenemedikleri hatta üzüldükleri bir film.
Çocuklar kaç yaşında olurlarsa olsunlar soyut düşünme kavramları gelişmediği için kurban kesimini dini bir görev olarak algılayamazlar. Küçük çocukların hayvanlara olan sevgisini göz önünde alırsak dini anlamı ne olursa olsun, bu durum onlar için bir canlının öldürülmesi anlamına geliyor. Hayvanın gözlerinin ve ayaklarının bağlanarak çaresiz bırakılması, çocuklarda genellikle duygusal çöküntüye neden oluyor. Özellikle çok küçük yaştaki çocuklara bir hayvanın kesilerek öldürülmesini açıklamanız pek de mümkün olmuyor. Onların böyle bir sahneye şahit olmaları psikolojik sorunlara davetiye çıkarıyor. Bir hayvanın öldürülmesine izin verildiğini anlayan çocuk ailesini suçlayıp, düşmanca tavırlar sergileyebilir. Yaşanan şok sonrasında alt ıslatma, gece kabusları ve et yemeyi reddetmek gibi psikolojik problemler ortaya çıkabiliyor.
Özellikle 0-7 yaş arasında maruz kaldığı kan, acı çekme, öldürme gibi saldırganlık duygularının ilkel bir şekilde dışa vurulduğu sahneler, tepkilerin uygun ve olgunlaşmış bir davranışa dönüşmesini zorlaştırır. Kurbanın kesildiği sahne de bu durumları hatırlatabilir. Kurban kesimi sahnesi, yetişkin bakışından farklı olarak, çocuk tarafından bir hayvanın öldürüldüğü, kanının akıtıldığı ve zarar verildiği şeklinde algılanır. Bu durum bazı çocuklarda şiddet içerikli davranışları; bazısında ise zarar görme kaygı ve korkularını artırır. Olabildiğince bu gibi sahnelerden uzak kalınması duyguların daha kontrollü bir şekilde yaşanmasına yardımcı olur.
Kurban kavramı çocuk sormadığı sürece detaylandırılmamalıdır. Çocuklarımıza bayramı anlatırken kurbanlıkların kesimi üzerinde durmak yerine bayramın ve kurbanın sosyal boyutu üzerinde durulmalıdır. İnsanların bayramda yardımlaştığını, akrabalarını ziyaret ettiğini, durumu olmayan kişilere para ve yiyecek yardımında bulunduğunu anlatmak daha doğru olacaktır. Etin insan sağlığı ve çocukların büyümesi için çok faydalı bir besin olduğu ama durumu iyi olmayan ailelerin çocuklarının yıl içerisinde çok fazla et yiyememelerine rağmen bu bayram sayesinde onlara et yardımında bulunulduğu söylenmelidir. Bu ailelerin çocuklarının et yiyerek mutlu oldukları ve daha sağlıklı olabilecekleri anlatılmalıdır. Kesim işlemi ile ilgili sorulan sorulara ise ebeveynler, bunun kasapların işi olduğu için onlarında bunu çok fazla bilmediğini ama kasapların hayvanları çok iyi tanıdığı için onların canlarını yakmadıklarını söyleyebilirler.
Kurban Bayramı’nda tıpkı Ramazan Bayramı’nda olduğu gibi bayram gelenekleri yaşatılmalı. Kurban etleri parçalanıp beraber dağıtılmalı çocuklar paylaşmanın güzelliğini bayramlarda daha çok tatmalı. Bayram öncesi evler temizlenip tatlılar hazırlanırken ev de süslenebilir yeni kıyafetler hatta bayram hediyeleri mümkünse çocuklara verilebilir. Bayramların güzelliği insanları nasıl bir araya getirdiği, yoksullarla nasıl yardım edilmesi önce anlatılırsa çocuklar kurban konusunu daha iyi kavrayabiliyorlar. Şimdilik bu kadar. Sevgiyle kalın.