Peygamberimizi Örnek Alalım - Aysun Arslan Aydin

Peygamberimizi Örnek Alalım


  • Oluşturulma Tarihi : 13.10.2018 11:48
  • Güncelleme Tarihi :
Peygamberimizi Örnek Alalım

Merhaba sevgili anneler. Bugün çocuklarda dini eğitim konusunda kaldığımız yerden devam ettim. Altı yaşa kadar çocukların karakterleri oluşur. Çocuklarımızın, şeksiz-şüphesiz inandıkları, pasif kabullerin baskın olduğu bu dönemde çok dikkatli olunması gerekir. Çocuklar açısından bu dönem iyi değerlendirildiğinde, hayatlarına olağanüstü güzellikler ekleme imkanı var.
Bu dönemde dini eğitim, çocuklara dozunda ve çocuğun hadiseleri anlama ve anlamlandırma süreci olan bilişsel gelişimleri dikkate alınarak verilirse, ergenlik döneminde dini vecibeler rahatlıkla yerine getirilecektir. Bu dönemde çocuklar, dine meraklı olmakla birlikte yetişkinlerin dünyasında olan biteni yeterince anlayamazlar. Beş duyuları ile hissedebilirler, ama soyut düşünemezler. Bu dönem çocukları telkine açıktırlar. Dört yaşında iken çocuklarının kulağına anne-babalar ne fısıldarsa fısıldasınlar, ebeveynlerinin telkini doğrultusunda onların öğrettiklerini yaşamaya çalışırlar.
Üç yaşın başlarındaki çocuklar inat, olumsuz, kararsız ve isyankardır. Büyüklerin sözlerini dinlemez, hatta tersini yapar; kısıtlandığı zaman ise öfkelenir, çevresinden yardım istemez, kendi başına işlerini yapmaya çalışırlar.
Bu dönem çocuklarına dini içerikli bilgiler, ibadet kalıpları zorla öğretilmeye kalkılırsa saplantılar, rûhi bunalımlar, ileriki yıllarda inatçılık ve ibadetleri yapmamak için direnç geliştireceklerdir. Onları istemediği bir dini faaliyeti gerçekleştirmeye zorlamamalıdır.
Üç yaşın sonlarında sakinlik dönemi başlar. Çocuk daha dengeli ve ölçülü hareket etmeyi öğrenir. Bu yaşta çocuğun sinir sistemi hazır olmadığı için ona dua ezberletme gibi davranışlardan kaçınmak gerekir. Bu süreçte taklit döneminde olan çocuğun anne-babayla beraber namaz ibadetini yerine getirmesine müsaade edilmelidir. Ama ısrar edilmemelidir. Siz namaz kılarken size verdiği rahatsızlıklardan dolayı kızılmamalı. Konuyu Efendimizden bir örnekle tamamlayalım. Zira bir gün Peygamber Efendimiz (SAV) namaz kılmakta ve imamlık yapmaktadır. Lakin bir terslik vardır. Zira secde normalden çok çok uzun sürmüştür. Sahabeler merak etmeye başlarlar. Sahabelerden Şeddad Bin Had, merakına yenik düşer ve başını kaldırıp bakar. Gördüğü sahne onu çok şaşırtır. Zira Hasan ve Hüseyin dedelerinin sırtında oyun oynamaktadır. Bu yüzden müşfik dede secdeden kalkamamaktadır. Çocuklar iner ve dede namazı bitirir. Peygamberimiz merakla yüzüne bakanlara ‘oğullarım sırtıma binmişti. Acele edip oyunlarını bozmak istemedim’ der. Namazı hayatının önceliği kılan ayakları su toplayana kadar namaz kılan, secdelerini gözyaşlarıyla sulayan Efendimiz’in çocuklarının oyunlarını bozmamak adına secdesini uzatması, hem de bunu cemaat varken yapması çocuklarımızda oyunun ve hoşgörünün ne kadar önemli olduğunu bizlere gösteriyor. Peygamberimiz (SAV), en Sevgilinin (CC) huzuruna çocuklarla çıkar. Böylelikle namazı oyunun bittiği, sıkıcı, susulan, sıkılan kötü bir duygu kodlamasıyla değil, aksine dedenin omuzunda devam edilen bir oyun gibi zihnine yerleştirir. Pek çok yetişkinin huşu duymadığını iddia ederek yanından uzaklaştırdığı, ağlattığı bir din algısına karşı efendimiz duruşunu bu davranışıyla gösterir. Şimdilik bu kadar. Sevgiyle sağlıklı kalın.

Peygamberimizi Örnek Alalım
Aysun Arslan Aydin
Yazarımız Kim ?

Aysun Arslan Aydin