Merhaba sevgili anneler. Bugün konumuz renkler. Bebeğimizin renkleri algılamaları 1 veya 1 buçuk yaş aralığında başlar. Bu durum tabi ki çocuktan çocuğa farklılık gösterebilir. Ancak ortalama renklerin farkına varmaları bu yaşlarda başladığı bilinir. Bir diğer önemli bilgi de çocukların renklerin farkına varmalarıyla birlikte özellikle ana renklerle daha çok ilgilendikleridir. Hatta bu renklerin başında da kırmızı gelir ama benim oğlum en baştan beri mavi tutkunu.
Renkleri çocuğumuza çoğu zaman bilinçli öğretmeyiz. Doğal yaşam içinde çocuk oyun ortamında ve diğer sosyal ortamlarda renkleri öğrenebilir. Çocuğa bir şey öğretileceği zaman öğreneceği şeyin anlamlı olmasına dikkat etmemiz gerekir. Çocuğun yaşı ve ilgi durumu da öğreneceği şeyler üzerinde etkilidir. Renkleri öğretmenin birçok yolu vardır ama en etkilisi oyundur. Çocuk oynayarak birçok şeyi öğrenebilir. Oyun çocuk için hem zevkli hem öğreticidir. Hem bizler için de yorucu olmaz.
Renkleri öğretirken ana renklerden başlamamız gerekir. Sarı, kırmızı ve mavi ana renklerimizdir. Ardından ara renkler öğretilmeye başlanmalıdır. Eğer çocuğun ilgisini çok çeken bir renk varsa öğretime buradan da başlanabilir. Öğretirken bol bol tekrar yapıp kalıcı öğrenmeyi sağlamak gerekir. Somutlaştırma yöntemi de tercih edilen yöntemlerdendir. Çocuklar somut işlemler döneminde olduğu için öğretilecek şeyin somutlaştırılması öğrenmeyi kolaylaştıracaktır. Bol bol materyal kullanmalıyız. Aynı renkte farklı farklı nesneler kullanmalıyız. Mavi ayakkabı, mavi kitap, mavi araba vb. Yakından uzağa metodunu kullanırsak öğrenme kalıcı olacaktır. Bu modelde öncelikle çevresindeki nesnelerden başlamamız lazım renk öğretimine. Çocuğun çoğu zamanı evde geçtiği için çevresinde olan nesnelerin rengini örnek verirsek çocuk renkleri daha çabuk öğrenecektir.
Renkleri öğretirken acele edilmemelidir. Bir renk tamamen öğretilmeden diğer renge geçilmemelidir. Her çocuk özeldir. Çocukların çoğu ana sınıfı bittiğinde renkleri öğrenmiş olur. Bir kısmı da ilkokul birinci sınıfta tamamen renkleri öğrenmiş olacaktır. Bazı çocuklar çok erken yaşta renkleri öğrenebilirken bazılarınınki ise ilkokul çağına kadar sürebiliyor. Eğer çocuğunuzda özel bir öğrenme güçlüğü yoksa Disleksi (Özel Öğrenme Güçlüğü) gibi sizin çocuğunuzda ilkokula başlamadan renkleri öğrenmiş olacaktır.
Bu keyifli renk öğrenme sürecini çocuğunuzla oyunlar oynayarak başlamanız çok önemlidir. Öncelikle çocuğunuzun en sevdiği rengi keşfedin. Çocuğunuzu eğitirken onun dünyasını keşfetmeniz çok önemlidir. Renkleri öğretirken de bu durumu unutmayın. Onun hayal dünyası, onun ilgi duyduklarını gözlemleyin. Bu sürecin en eğlenceli yolu çocuğunuzun en sevdiği rengi zamanla keşfedecek olmanızdır.
Oyuncakları renkleriyle nitelemeniz renkleri öğretirken size baya yardımcı olacak. Renklerle ilgili oyunlar, renkleri anlatan şarkılar gibi bir takım eğlenceli aktiviteler yapabilirsiniz. Evet, renkleri öğrenecekleri birçok oyun öğretebilirsiniz çocuğunuza. Unutmayalım oyuncaklarımız, oyunlarımız ve şarkılarımız çocuklarınıza renkleri en kolay öğretmenin araçlarıdır. Çocuğunuz kreşe ya da anasınıfına gitmiyorsa evde bu tür etkinlikleri mutlaka birlikte yapmalısınız. Rengarenk dünyanız mutlu oyunlarınız olsun. Şimdilik bu kadar. Sevgiyle kalın.