Sayfa Yükleniyor...
Beşinci kol; casusluk, ajanlık, psikolojik savaş gibi yasal olmayan faaliyetlerdir. Klâsik düzende ordular dört kol halinde yürüdükleri için, bir toplumu silahsız içten çökertmeye yönelik faaliyetlere “5. kol” denmektedir.
5. Kol faaliyeti; düşmanın, elindeki her türlü aracı kullanarak, bir milletin birlik ve bütünlüğünü yok etmeye, devletini parçalayıp bölmeye ve devleti kendi emrine geçirmeye yönelik çalışan yıkıcı hareketlerinin bütününü kapsar. Fikir farklılıklarını çatışmaya dönüştürür, şantaj yapar, dedikodu çıkarır, kötü alışkanlıkları kullanarak milletleri içten çürütür. Toplumun her kesimi 5. Kol için faaliyet gösterebilir.
Truva atı ile başlayan bu faaliyet, Moğollarla doruklaştı. Önceleri fedailerden oluşan 5. Kol, I.Dünya Savaşı’nda teşkilâta dönüştü. İspanya İç Savaşı’ndaki beşinci kol çeteleri, II.Dünya Savaşı’nda Gerilla adını aldı. Zamanımızda GESTAPO, CIA, KGB, MI6, MIT (ilkin Teşkilâtı Mahsusa, MM), MOSSAD (ilkin Nili) 5. Kol faaliyetlerini yürüten yasal kurumlardır.
***
I. Dünya Savaşı’nda, Osmanlı İmparatorluğu Orta Doğu’da Çanakkale çapında zaferler kazandı. İngilizlerin en önemli kuvvetlerini yığdığı Filistin ve Irak Cephelerinde onlara geçit vermedi. Bağdat'ı ele geçirmek isteyen ingiliz birlikleri General Townshend komutasında Selman-ı Pak muharebesini kaybederek, Kût şehrine sığındı. Şehir Halil (Kut) Paşa komutasındaki birlikler tarafından kuşatılıp, ablukaya alındı. Şehirde açlık başlayınca, General Townshend 13.300 er, 481 subay ve 13 Generali ile 29 Nisan 1916'da teslim oldu. Havadan yapılan ikmallere rağmen, onları kurtarmaya gelen İngiliz birlikleri de epey kayıp verip, esir düştü. 29 Nisan 1916’da kazanılan Kût’ül Amare Zaferi, Çanakkale Zaferini taçlandırdı.
İngilizler çökertemedikleri bu cepheyi, 5.Kol Faaliyetleri ile bir yıl içinde çözmeyi başardı. Gertrude Bell, yetiştirdiği ünlü casus Timothy Edward Lawrence Arapların bir kısmını isyana teşvik ederken, Yahudi Sara Aaransohn ve fahişeleri Osmanlı Ordusuna sızıp, plânları İngilizlere taşıdılar. Orta Doğu çöllerinde başlayan kalleş isyan bir yıl içinde başarıya ulaştı. Dinsel öğelerle süslenen Megiddo Harekâtı sonunda darmadağın olan Osmanlı Ordusu 21 Eylül 1918’de Halep’in kuzeyine çekildi ve Mondros Ateşkesi imzalandı. Kazanılan zaferlere rağmen, kaybedilen I.Dünya Savaşı’nın ardından işgaller başlayarak, Osmanlı İmparatorluğu parçalandı.
VIII. yüzyıldan beri Türklerin koruduğu o topraklar öz vatanımız değildi. Din kardeşliği nedeniyle asırlar boyu onları Batılıların Haçlı Seferleri’ne karşı koruduk. Bir avuç isyancının kalleşliğinin ceremesini bütün Araplar tam yüzyıldır kan ve gözyaşı ile çekiyorlar.
***
Orta Doğu topraklarının doyurmadığı emperyalist BATI, günümüzde yine aynı açgözlülükle öz vatanımızı parçalamaya çalışıyor. Türkiye’nin eski Osmanlı toprakları ile sıkı ilişkiler kurması onları ürküttü… 1952’de NATO’ya girdiğinden beri her dediklerine boyun eğen Türkiye’nin güçlenmesi, dik durması, enerji hatlarında köprü olması ve Bor madenine sahip olması onların işine gelmiyor. Ekonomik ve siyasî istikrarsızlık çıkarmak için 5.Kol aracılığıyla her yola başvurulurken, “Kürtlerden kurtulun Avrupa birliğine alacağız” söylemi aleni dillendirilmekte... Bütün umutları TÜRK-KÜRT kavgasının yayılmasında. Bu nedenle Megiddo Harekâtının yıldönümünde kuklalarını çılgınlık boyutunda bağımsızlık için saldırttılar.
Unuttukları bir gerçek var ; kurulan akrabalıklarla Türkler ve Kürtler et-tırnak gibi olmuş… Kürt bilinen aşiretler araştırılsa Türk olduğu ortaya çıkacak. “Eze Tırkım/Ben Türk’üm” haykırışları boşuna değildir. Yurdumuzu işgal edenlerin, Kurtuluş Savaşı boyunca çıkarttıkları iç isyanlar ve nasıl bastırıldığı da unutulmamalı...
KURTULUŞ SAVAŞI’NDAKİ İÇ İSYANLAR
11 Mayıs 1919 Ali Batı İsyanı
20 Ağustos 1919 Ali Galip Olayı
27 Eylül 1919 I. Bozkır Ayaklanması
20 Ekim 1919 II. Bozkır Ayaklanması
20 Ekim 1919 I. Anzavur Ayaklanması
26 Ekim 1919 Şeyh Eşref Ayaklanması (Hart Olayı)
28 Ekim 1919 Kızılkuyu Olayı
28 Ekim 1919 Apa Çarpışması
1 Kasım 1919 Dinek Çarpışması
15 Kasım 1919 Demirkapı Çarpışması
16 Şubat 1920 II. Anzavur Ayaklanması
4 Nisan 1920 Anzavur’un Gönen’e taarruzu
13 Nisan 1920 I. Düzce Ayaklanması
16 Nisan 1920 Çerkez Ethem-Anzavur kuvvetlerinin Yahyaköy Çarpışması
18 Nisan 1920 Kuvayı İnzibatiyenin kurulması
25 Nisan 1920 Taraklı Çarpışması
8 Mayıs 1920 Ahmet Anzavur’un Adapazarı ve Geyve Harekâtı
8 Mayıs 1920 II. Düzce Ayaklanması
11 Mayıs 1920 Anadolu Fevkalâde Müfettişi Umumiliğinin işe başlaması
12/13.V. 1920 Mudurnu Çarpışması
15 Mayıs 1920 I. Yozgat Ayaklanması
20 Mayıs 1920 Cemil Çeto Olayı
23 Mayıs 1920 Millî Kuvvetlerin Kuvayı İnzibatiye’ye taarruzu
25 Mayıs 1920 Zile Ayaklanması
27 Mayıs 1920 Sulusaray Olayı
1 Haziran 1920 Milli Aşireti Olayı
13 Haziran 1920 Yozgat’ın asiler tarafından işgali
14 Haziran 1920 Kuvayı İnzibatiye Tümeninin taarruzu
20 Haziran 1920 Çerkez Ethem kuvvetlerinin Ankara’dan Yozgat’a hareketi
21 Haziran 1920 Çopur Musa (Çivril) Olayı
27 Haziran 1920 Kula Olayı
20 Temmuz 1920 İnegöl Olayı
5 Eylül 1920 II. Yozgat Ayaklanması
8 Eylül 1920 Çengelhan Olayı
8 Eylül 1920 Nogaykızıközü Olayı
23 Eylül 1920 Ayvalıközü Çarpışması
25 Eylül 1920 Koyunculu Çarpışması
2 Ekim 1920 Konya Ayaklanması
6 Aralık 1920 Demirci Mehmet Efe Ayak.
7 Aralık 1920 Çerkez Ethem Ayaklanması
6 Mart 1921 Koçkiri Ayaklanması
1918 – 21.XI. 1923 Aynacıoğlu Olayları
1918 - 1923 Pontus Ayaklanmaları ve Olayları
Bütün bu isyanlar, Kuvayı Milliye birlikleri ve yeniden kurulan Türk Ordusu tarafından bastırıldığı gibi dış düşmanlara karşı verilen savaş da zaferle sonuçlandı.
***
Türkiye, Arap topraklarından farklı dinamiklere, 2 bin yıllık devlet geleneğine sahip bir ülkedir. Terörün topluma korku salarak, yönetimle halkın arasını açan, merkezî otoriteyi zayıflatan oyununu bozalım. Tahriklere aldırmayıp, değerlerimize sarılarak, birlik-dirlik için kenetlenelim. Tahrikçileri de ihbar edelim. Unutulmasın ki; her Kürt PKK’lı değildir, her PKK’lı da Kürt değildir. Öldürülenlerin içlerinde sünnetsiz yabancı ajanlar çok… Allah ülkemizi şer güçlere karşı korusun, kışkırtıcıların da başlarına tezgahlarını geçirsin…