2

9 EYLÜL ÖZGÜRLÜK VE BAĞIMSIZLIK GÜNÜ


  • Oluşturulma Tarihi : 09.09.2021 07:40
  • Güncelleme Tarihi :

    15 Mayıs 1919 günü İzmir’in işgali  Türk Tarihi için nasıl kara bir gün olduysa, 9 Eylül 1922’deki kurtuluş günü de özgürlük ve bağımsızlığın ruhu olmuştur.

    I.Dünya Savaşı’nı kazanan İtilâf Devletleri, Osmanlı İmparatorluğu ile imzaladıkları Mondros Ateşkes Anlaşması’nın(30 Ekim 1918) 7.maddesine dayanarak, topraklarını işgal etmeye başladı. Savaş sırasında yapılan Gizli Antlaşmalar doğrultusunda başlayan işgalleri, yöneticiler sessizce boyun eğerek karşıladı, çünkü geçici sanılıyordu. Paris Barış Konferansı’nda İngiltere’nin bin yıllık Yunan Megalo İdeasını gerçekleştirmesi,  bu sanının doğru olmadığını kanıtladı. İzmir’in işgali yurtta büyük tepki yaratırken, Doğu Anadolu ve Doğu Karadeniz için tehlike çanları çalmaya başladı. Oralarda da Pontus Rum Devleti ve  Ermenistan’a katılacak 6 Eyalet tasarılarda yer almıştı.

    Bu olayla başlayan Kuvayı Milliye Hareketi; Mustafa Kemal Paşa’nın 19 Mayıs’ta Samsun’a çıkmasıyla tüm yurda yayıldı. Çanakkale kahramanı mitingler, dernekler,  kongreler, çetelerle  ulusal bütünlüğü sağlayıp, Millî Mücadele’yi başlattı.

I-İZMİR YOLLARINDA

    1919’da başlayan süreçten iki yıl sonra arka arkaya kazanılan I.İnönü, II.İnönü, Aslıhanlar-Dumlupınar Savaşlarıyla eldeki imkânlar erimeye başlayınca, Kütahya-Eskişehir Savaşlarında ordumuz geri çekilmek zorunda kaldı. Türk Tarihi’nin -Kanije, Plevne ve Çanakkale’den sonra- en önemli savunma savaşı Sakarya boylarında yapıldı. Sakarya Meydan Savaşı ile düşman ilerleyebildiği son noktada durdurulurken; Subaylar başta olmak üzere ülkenin yedek kaynakları eridi. Bir yıllık hazırlıktan sonra ordumuz eğitim ve araç-gereç yönünden saldırı yapacak duruma getirildi.

    26 Ağustos 1922 sabahı titizlikle hazırlanan SAD taarruz plânı uygulamaya konuldu. 26-30 Ağustos’ ta yapılan “Büyük Taarruz”,  Millî Mücadele’nin son evresidir. 30 Ağustos günü M.Kemal Paşa’nın yönettiği “Başkomutanlık Meydan Muharebesi”nde bir gün içinde Yunan ordusunun en önemli bölümü yok edildi. Beş gün içinde, taarruz plânı başarıyla uygulanıp, zaferle sonuçlandı.

    31 Ağustos günü Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, komutanları Çalköy’de toplayarak, kaçabilen Yunan kuvvetlerinin hızla takip edilmesini ve İzmir ile dolaylarındaki kuvvetleriyle birleşmemesi için üç koldan Ege’ye yayılmalarını bildirdi. 1 Eylül’de Başkomutan ordulara bir bildiri yayımlayarak tarihi emrini verdi:

Ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir. İleri!..”

    Böylece düşmanın sonu belirlenmiş oldu. Çalköy’de verilen Bu emirle Mehmetçik İzmir’e ulaşmak için hızla öne atıldı. Öyle hızlıydı ki, komutanları dinlemiyor, bir an önce hedefe varmaya çalışıyordu. 31 Ağustos’ta başlayan amansız takip sonunda Türk kuvvetleri 2 Eylül’de yıkıntılar halindeki Uşak’a girdi. Burada Yunan Ordusu Başkomutanı General Trikopis tutsak edildi. Takip Harekâtı insan üstü bir hızla ilerledi. Türk askeri dinlenmek ve uyumak istemiyordu. Çünkü kurtardığı her kasabanın, köyün, şehrin Yunanlılar tarafından yakıldığını, bölgedeki Türklerin de acımasızca katledildiğini görmekteydi. Başkomutanın belirlediği 15 günlük süre, 14. gün tamamlandı!

II-9 EYLÜL

    9 Eylül günü I. Kolordu Kemalpaşa’ya, II. Kolordu Manisa’ya, IV. Kolordu Turgutlu’ya ulaştı. Kuzeyde Kazancıbayırı’nda Yunan mevzilerine taarruz eden III. Kolordumuz düşmanı atarak Bursa’ya ilerledi. Türk süvarileri 3 yıl, 3 ay, 25 gün yas çeken İzmir halkının sevinç göz yaşları arasında,

9 Eylül sabahı İzmir’e girdi. Türk Tarihi’nin en şanlı evresini oluşturan “Zafer Koşusu”nun Kordon rıhtımında sona erdiği, istilâcı emperyalizme son darbenin vurulduğu kutlu gün, salt İzmir’in değil, tüm vatanın kutlu günü, özgürlük ve bağımsızlığın ruhu oldu

III-İZMİR’İN KURTULUŞU’NUN ÖNEMİ

-Zaferin ardından, Mudanya Ateşkesi ve Lozan Barış Antlaşması imzalandı. Türk milleti, varlığını bütün dünyaya, savaşarak kabul ettirip, bağımsızlığını kazandı.

-Zafer, öldü sanılıp mirası paylaşılan bir milletin; güven duygusunu, millî bilinç ve yeteneğini diriltti.

-Yeni Türk Devleti’nin çağdaşlaşma yolundaki girişimleri İzmir’de başlatıldı.(İktisat Kongresi)

-Kuzey Ege ve Marmara Bölgesi savaşsız geri alındı. Boğazlar, Musul, Hatay dışındaki Misak-ı Millî sınırı yeniden çizildi. Musul dışındaki yerler, daha sonra görüşmelerle geri alındı.

-Anadolu’nun ebedî Türk yurdu olduğu bir daha kanıtlandı. Malazgirt ve Miryokefalon’u tamamlayan, tapu ve kilit halkalarını oluşturdu.

-Fetihten sonra Fatih’in dediği gibi, M.Kemal Paşa da; “Truva’nın öcünü aldık!..” dedi.

-Asi diye küçümsenen bir Makedonyalı Türk, üç yıllık kavga sonunda, görünüşte Yunanlıları yendi, ama gerçekte bir Kelt’i, İngiliz  Başbakanı Lloyd George’u dize getirdi. Yunanistan’da İhtilâl çıktı, Venizelos yönetimi ele geçirdi. Bayrağın bir milletin onuru olduğu için çiğnenmemesi dersi verildi.

-Türk milleti, Batı  emperyalizmine şöyle diyordu: “Buraya kadar… Artık daha öteye gidemezsin!”

    9 Eylül ruhu ebed müddet, kazandıranların ruhu şad olsun…

    “Millî mücadeleyi yapan, doğrudan doğruya milletin kendisidir, milletin evlâtlarıdır. Millet, analarıyla, babalarıyla, hemşireleriyle mücadeleyi kendisine ülkü edindi. Millî mücadelede şahsî hırs değil, millî ülkü, millî izzetinefis hakiki etken olmuştur.” Gazi M.K. Paşa-1925

EGE GÜNEŞİ

GÜFTE:Ayten DİRİER, BESTE: Saim GÜMÜŞ

Ayten Başabaş Dirier:  Türk Kurtuluş Savaşı,

İzmir Yollarında ZAFER KOŞUSU

9 EYLÜL ÖZGÜRLÜK VE BAĞIMSIZLIK GÜNÜ
Ayten Başabaş Dirier
Yazarımız Kim ?

Ayten Başabaş Dirier