Sayfa Yükleniyor...
İş insanı, Dünya Azerbaycanlılar Kongresi Başkanı Dr.Asif Kurban Bey’in ev sahipliği yaptığı geleneksel “Azerbaycan Gönül Dostları İftar Sofrası”na katıldık. Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlük Çatı Restoranda yapılan İftarı Allah kabul eylesin. Birliği pekiştiren hayırlı iftar, verimli gelişmelere vesile olur inşallah.
Konukları zarifçe karşılayıp, masalara kadar eşlik eden, Azerbaycan kardeşliğinin sembolü ve Azerbaycan Konsolosu olarak gördüğümüz, saygıdeğer Cavid Aliyev’in konukseverliği ile yerimizi alırken, tanıdıklarla karşılaşmanın keyfini yaşadık.
Ezanın okunmasıyla huşû içinde açılan iftarın kardeşliği, birliği nasıl pekiştirdiğini orucun nurlandırdığı yüzlerde, kardeşçe gülümseyen gözlerde görmek hepimizi mutlu etti.
İzmir Vali Yardımcısı Fatih Kızıltoprak, Kamu Yöneticileri, Ege Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Mehmet Ersan, Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü öğretim üyesi Prof.Dr.Vefa Kurban Rzayeva ve arkadaşları, Valilik Türk Dünyası ilk yöneticilerinden Dr.Fadıl Ünal, Türk Ocakları Başkanı Ö.Alper Erdem, İzmir Eğitim Dünyasının yöneticilerinden Nazan Tunay, Adnan Yeşil, Uğur Güler, Adnan Sarısayın, Türk Dünyası temsilcileri, İzmir Sivil Toplum Kuruluşları Yöneticileri, İzmir Konyalılar Kültür ve Yardımlaşma Vakfı Başkanı Mehmet Aydoğan, İzmir Sivaslılar Derneği Bşk.Yrd.Faysal Çaygöz Geleneksel Azerbaycan Gönül Dostları İftar Sofrasında bir araya geldi.
Özenli sunumun ardından Dünya Azerbaycanlılar Kongresi Başkanı Dr.Asif Kurban içten bir teşekkür konuşması yaparak, konuklara teşekkür etti. Eşi Sevgili Prof.Dr.Vefa Kurban Rzayeva ve Cavid Beye zarif, içten uğurlamaları için teşekkürler…
Kardeşçe hep beraber o sofrada orucun birlikteliğini yaşayanlara selam, yaşatana hamdolsun... Teşekkür ve dualarla ayrılırken, 40 yıl öncesini düşünüp ürperdim. Bana konuk olan Azerbaycan Zakalatalı Dr.Zeynep Mecidova ve kuzeni Yusuf Yusuf’un gözlerindeki esaret hüznü karşısında dayanamayıp, dua ile bu günleri muştuladığımı hiç unutmam. “Yakında, çok yakında özgürlüğe kavuşursunuz inşallah!” dediğimde, dolu gözlerle başlarını sallamışlardı. Özgürlük ve bağımsızlıklarına kavuşurken, verdikleri binlerce şehitli diyetlere onlar kadar üzülüp, bağımsızlık coşkusunu yaşadım. Bugünleri gösteren Rabbimize şükürler olsun. Geleceğe güvenle bakıp, iç musikimle şunu mırıldandım:
Bir millet, iki devlet
Elele ilerlesin ilelebet
İstiklâl ve hürriyet
Yaşasın ebed müddet