2

Çanakkale Savaşları’nın Sonuç ve Önemi


  • Oluşturulma Tarihi : 17.03.2021 12:49
  • Güncelleme Tarihi :

Ayten BAŞABAŞ DİRİER

Çanakkale Savaşları’nın Sonuç ve Önemi

106. yılını idrak ettiğimiz Çanakkale Zaferi, Türklük yaşadıkça ilham, onur ve gurur kaynağımız, Tarihimizin serefrazı olacaktır. Zaferi kazanan Osmanlı İmparatorluğu 1299’da kurulup, her canlı organizma gibi doğdu, büyüdü, yaşlandı… Anadolu Selçuklu Devleti’nin parçalanmasıyla kurulan Beyliklerin içinde en küçüğü olduğu halde;  coğrafî-stratejik konumu ve uygun koşullar nedeniyle kısa sürede üç kıtada, üç çağ boyunca dünya egemeni oldu. XVIII. asırda kuzey kısmını ele geçirdiği Karadeniz ve Kafkasya’dan sonra Boğazlar ve Akdeniz’e göz diken Rusya; Osmanlı İmparatorluğunu “Hasta Adam”a benzeterek, ölümünü bir an önce gerçekleştirmek üzere diplomatik girişimlerde bulundu. Rusya’nın ılık denizlere inmesi, Avrupalıların Coğrafî Keşifler sonucu ele geçirdiği sömürgeler için bir tehdit oluşturduğundan, önerisi ilgi görmedi. 1871’de siyasî birliğini sağlayan Almanya ve İtalya’nın, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ile yeni bir güç olarak ortaya çıkıp, Üçlü İttifak’ı kurmaları ve Osmanlı İmparatorluğu’na yaklaşmaları; İngiltere-Fransa’nın, Rusya ile Üçlü İtilâf’ı kurmalarına yol açtı. 

İki bloğun arasındaki siyasal ve ekonomik yarışın yol açtığı I. Dünya Savaşı’nda en önemli cephe kuşkusuz Türk Boğazları idi. İtilaf Devletleri görünürde Rusya’ya ekonomik yardım götürmek; gerçekte İstanbul’u ele geçirerek Doğu Cephesini kapatmak amacıyla, Çanakkale Boğazı’na 3 Kasım 1914’te ilk saldırıyı başlattılar. Balkan Savaşı’nda kanatlarını kırdıkları Hasta Adam ummadıkları olağanüstü bir güçle şahlanıp, bütün plânlarını altüst etti. Bin bir destanın yaşandığı, deniz ve karada bir yıl süren Çanakkale Savaşları’nda; Osmanlı halkı eski heybetiyle karşılarına dikildi.

O anda yanıbaşında Malazgirt, Miryokefalon, Estergon, Kanije, Plevne şehitlerinin ruhunu hissettiği kuşkusuzdur.  18 Mart 1915 Deniz Zaferi  Tarihe  geçerken;   bir ay sonra  25  Nisan şafağında   başlayan Kara Savaşları, savunma savaşlarında Türklerin yenilemeyeceğini kanıtladı. Toprağın altından ölülerin dirilmesi gibi fırlayan, can havliyle tepelerden uçan yaşlı-çocuk Mehmetçikler; kendilerinden çok üstün kuvvetleri dize getirdi. Savaş kısa sürede sonuçlanabilecekken, Alman komutanlar bilinçli bir şekilde İngiliz Donanmasını Çanakkale’de tutmayı başardı.

20 Aralık 1915’te Arıburnu, 9 Ocak 1916’da Seddülbahir’i gizlice boşaltan İtilâf Devletleri, kuvvetlerini Avrupa ve Mısır-Irak cephelerine kaydırdılar. Çanakkale ruhu diğer cephelere de sirayet edince, İngiliz Ordusu 1917’de Irak’ta Kût’ül Amare’de ağır bir yenilgiye uğrayıp, toptan esir düştü. Fakat yorgun Osmanlı Ordusu, İttifak Devletlerine yardım için çok uzak cephelere dağıtılınca, yenilgi kaçınılmazdı.

           ÇANAKKALE SEREFRAZI

Ey gönüllerde hüzün ve sevinci harmanlayan şehitler

Nurlu alnınızda al güller, dudağınızda kızıl şerbetler.

Sizler rüzgârda bile duyardınız ilâhi vatan aşkını

Gökyüzünde istiklâl hilâli, karada onurun destanı.

Ezeli, ebedî kahramanlığınıza dağ, ova, deniz şahit

Malazgirt anahtarı, Miryokefalon tapusuna son kilit.

Ufuktaki şafağın, sönmeyen çolpan yıldızı halin

Parlayan son umudusunuz vatan ve istikbalin.

Vatan ve istiklâl uğruna kurban kanınız helâl,

Ebed müddet milletiniz yaşadıkça adınız serefraz.*

*Doruk, baş tacı

GÜFTE: Ayten DİRİER- BESTE: Ramazan ÖZYURT

I. Dünya Savaşı’nın en kanlı cephesini oluşturan Çanakkale Savaşları,  sonuçlarıyla tüm dünyayı etkiledi.

1 -Kayıplar: İki tarafın da kaybı korkunç boyutlarda olup, yarım milyon insan saf dışı kaldı. Türkler 57.263 şehit, İtilaf Devletleri ise; 43.000 ölü verdiler. Kayıp, yaralı ve tutsaklar da saf dışı kalanlar arasındaydı.

2-Dünya Savaşı 2 yıl daha uzadı. Bu sürede İngilizler 1.670.651 kişi; Fransızlar 1.766.000 kişi daha kaybettiler.

3-Dünyanın yenilmez sanılan ordu ve donanmalarının; kara-deniz-hava kuvvetlerinin iş birliğinde

gerçekleştirdiği ilk savaşta yenilmesi, İngilizlerin özellikle sömürgelerdeki  prestijini sarstı. 1915’te askerlik zorunlu oldu.

4-Savaşın uzamasıyla İngiliz ve Fransızların  ekonomileri bozuldu, siyasî bunalım çıktı. Yöneticilerin siyasi yaşamı sona ererken, Churchill’in 20 yıl geriye kaydı.

5-Siyasî ve ekonomik durumları sarsılan İtilaf Devletleri, güçlerini yitirirken; Dünya egemenliği yarışını, savaşın gerçek galibiABD’ne kaptırdılar.

6-Abluka altında yardım alamayan, bir şey satamayan Rusya’da yokluk ve sefalet arttı. 1917 İhtilâliyle Çarlıkdevrildi, yerini alan Bolşevik yönetim savaştan çekildi. Bu durum Enver Paşa’nın yıldızını söndüren, ağır kayıplar ve yenilgiyle sonuçlanan Kafkas Cephesi’nin toprak kazancıyla kapanmasını sağladı.

7-Duraksayan Bulgaristan, Almanya’nın yanında savaşa katıldı, böylece Berlin-Bağdat  arasındaki köprü işlev kazandı.

8-Avustralya-Yeni Zelanda kuvvetlerinden oluşan ANZAC’larınmillî duyguları uyandı. Önceleri korkak Abdul, tanıdıkça Coni Türk adını verdikleri Mehmetçiklerden hem vatan sevgisi harmanlı askerlik, hem de insanî yönden çok şey öğrendiler.

Türkler yönünden:

9-Kanije ve Plevne’den sonra Türklerin savunma savaşındaki yenilmezliği kanıtlandı.  Balkan utancını silen Türk Ordusu, komutanları yönetiminde yeni bir dinamizm kazandı. Zaferden sonra Alman subayların yersiz isteklerine karşı çıkıldı.

10-Savaşta tecrübe kazanan Genç Subaylar, birkaç yıl sonra dışta ve içte tanınan Mustafa Kemal Paşa’nın liderliğinde Kurtuluş Savaşımucizesini gerçekleştirdiler.

11-I. Balkan Savaşı’nın rövanşı alınarak, o savaşta filizlenen  milliyetçilik bilincigüçlendi.

12-Çanakkale Savaşları’nın Osmanlı İmparatorluğu açısından olumsuz yönü, her dinden ve ırktan omuz omuza çarpışan gençlik pınarlarının kurumasıydı.  Yedek subay olarak cepheye koşan yetişmiş elemanlar, üniversite–lise öğrencilerinin şehit düşmesi ülkenin kalkınmasını olumsuz  etkiledi. 1921 yılında Tıbbiye hiç mezun vermedi. Çünkü 1916’da kaydolan Lise sonların hepsi cephedeydi.

13-Binlerce yıl önce hileyle ele geçirilen Truva’daki kıyımın öcü alındı.

14-Türk Milleti, Çanakkale’den tanıdığı Anafartalar kahramanı Mustafa Kemal Paşa’nın 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıktığı günden itibaren yaptığı çağrılara önem verdi. Suriye ve Filistin cephelerinden terhis olarak Anadolu’ya dönenler “bu benim kahraman komutanımdı” diyerek O’nun etrafında kenetlenip, Kurtuluş Savaşı mucizesini gerçekleştirdi.

30 Ekim 1918’de Mondros Mütarekesi ile silahlar susarken, yenilmez sanılan İngilizler; burunlarını sürten, I. Dünya Savaşı’nı 2 yıl uzatan Osmanlılardan intikamlarını aldılar. En ağır koşullarla imzalattıkları Mondros Mütarekesi ve Sevr Antlaşmasıyla, savaş boyu yaptıkları Gizli Anlaşmalar uyarınca koca imparatorluğu sırtlan payı olarak dağıttılar. Fakat unuttukları bir gerçek vardı; Çanakkale ruhu… O ruh, işgaller başlayınca Kuva-i Milliye ruhu olarak karşılarına dikildi, adım adım asırlarca şehit kanlarıyla kutsanmış vatanı, işgalci İngiliz maşalarından kurtarıp, 9 Eylül 1922’de İzmir rıhtımında denize döktü. Çanakkale’de destanlar yaratan Komutanlar Esat Paşa, Cevat Paşa, Vehip Paşa, Albay M. Kemal ve Genç Subaylar, Gaziler ve şehit Mehmetçiklerin ruhları şad olsun… Vatan onlara minnettardır. Türk gençliği, günümüzde de süren Çanakkale Savaşları’nın ardındaki sinsi plânları bozan arslanları tanıdıkça, M. Âkif’in;

“Sahipsiz olan memleketin batması haktır,

Bu vatan sen sahip oldukça batmayacaktır”

öğüdüne sahip çıktığı sürece kendinde daha büyük işler yapma gücünü bulacaktır.

Kaynak: Ayten Dirier: Çanakkale Serefrazı-2015

Çanakkale Savaşları’nın Sonuç ve Önemi
Ayten Başabaş Dirier
Yazarımız Kim ?

Ayten Başabaş Dirier