Sayfa Yükleniyor...
*DÜNYAYI İYİLİK KURTARACAK
21. Asır Dünyasında her şeyin değişim saldırısı altında erozyona uğradığı son yıllarda; sağlık, ekonomik sorunları, iklim alarmı ile uğraşan insanlık zor sınavı aşmak için geçmişte kurtarıcı olan haslet ve değerlere başvurmakta…
Milletimizin şaşmayan hasletlerinden iyilik, bütün Devlet birimleri, Kızılay ve STK tarafından zor durumda kalanlara Hızır gibi yetişmekte, sorunları ivedilikle çözmektedir. İzmir’de değerli Valimiz Yavuz Selim Köşger, mazlûmların babası Karabağlar Kaymakamı Cemil Özgür Öneği, İBB Başkanı Tunç Soyer, Karabağlar B.Başkanı Muhittin Selvitopu ve Konak B. Başkanı Abdül Batur’un yanı sıra; Kızılay İzmir Başkanı Kerem Fahri Baykalmış, STK Başkanları ile uyum içinde çalışmakta, sorunları çözmekteler. Aralık ve kutsal aylarda iyilik çalışmaları yarış halinde tavan yapmakta, iyilik her yana eşit dağıtılmaya özen gösterilmektedir. Sorunları düğüm çözer gibi sabırla halleden DGDKSD Başkan Vekili Halil Arslan, YÜDOP Başkanı Ayşegül İnceoğlu, MARVAK Başkanı Rasim Kahraman, Mardin Federasyonu Başkanı Beşir Tunç, İMGİAD Başkanı Erdal Ataklı ve İNUS Derneği Başkanı Çağlayan Karadeniz gönüllerde farklı yer edinirken yardımları İzmir dışına da taşmaktadır.
Kızılay Kadın Kolları’nın düzenlediği festival kıvamındaki Kermeste İzmir KK. Başkanı Gözde Yener Birman, Gaziemir Şube Başkanı Davut Dinçel, Konak Şube Başkanı Ömür Şanlı, Karabağlar Şube Başkanı Fahretdin Yörek, Gönüllüler Dr. Şenol Çetinol, Mekkiye Uludağ, Fatin Fişek, Şebnem Yahşi, Funda Serter, Başak Burakçi ve karınca misali iyilik deryasına bir damla akıtan Namık Kuyumcu, Aysın Ceyhan’a teşekkür eder, başarılar dilerim. Unutmayalım, Dünyayı iyilik kurtaracak, iyilik eden iyilik bulur, iyilikler sevaba yazılır…
HAMDIM, PİŞTİM YANDIM
748 yıldır her Aralık ayında ünlü düşünürümüz Mevlâna Celâleddin-i Rumî rüzgarı yurt içinde ve yurt dışında eser. Çünkü Mevlâna’da hem Doğu, hem Batı ayağı vardır. “Dua ve ibadet, Allah ile olmaktır. Allah ile olan kimse için ölüm de, ömür de hoştur.” diyen Mevlâna, yüreğinde yanan İlâhî Aşk ile vefat edeceği geceyi Şeb-i Arus (Düğün gecesi) olarak ilan etmiştir. O, 3A kavramını; “Allah, Âlem, Âdem” olarak tanımlayıp, “İnsanlık ailem, bütün gökkubbe de evim” demiştir.
Yaşadığı 13. Asır, Türk Tarihi’nin en kanlı, kıyım ve zorluklarla dolu dönemidir. Moğol fırtınası önünde direnen tek millet Türkler olduğu halde, Orta Asya’dan Anadolu’ya kadar devletler ardı ardına yıkılmakta, Moğol egemenliğine girilmektedir. Moğolların önünde bir sed oluşturan Harzemşahlar parcalanmış, altın dönemini yaşayan Anadolu Selçukluları ilk kez Moğollarca uygulanan 5.Kol çalışmalarıyla üçe bölünmüş, yıkılan Türk seddinin ardından Arap toprakları çiğnenerek, Abbasi Halifesi vahşice öldürülmüştür. Bu fırtınayı Mısır’da kurulan Kölemen/Memlûk Devleti Sultanı Baybars üç meydan savaşında Moğolları yenerek, dindirmiştir.
Moğol fırtınasından Anadolu’ya sığınan Mevlâna, yaşadığı topraklarda yeni bir kimlik ve kişilik oluşturmaya çalışmıştır. Çünkü bu fırtınanın kol gücüyle dindirilemeyeceğini gözlemlemiştir. Oluşturmaya çalıştığı yeni kişilik merhamet-hoşgörü-şefkat sacayağına dayanmaktadır. Bu sayede fırtınanın karıştırdığı topluluklar arasında uyum sağlayıp, çekilen acıları dindirmeye çalışmıştır. Onun öğretisi ömrünün sonlarında her yana yayılmış; Moğolların İran’daki kolu İlhanlılar Müslüman olurken, farklı din ve dillerden oluşan Anadolu’da Cihan İmparatorluğu’nun temelini oluşturan Osmanlı Beyliği’nin kurulmasına yol açmıştır. Yeni bağımsız devletin kurulması için çabalayan Ahî Evrân (1261) ile Mevlâna(1273) Osmanlı Beyliğinin kuruluşunu göremeden ebedî sevgiliye kavuşurlarken; Ahîler, Yunus Emre, Şeyh Edebali, Ertuğrul Gazi, Hayme Ana ve Osman Bey o kutlu günleri yaşamış, gazilere şevk vererek, özgüven aşılamışlardır. 1299’da kurulan Osmanlı Beyliği iç ve dış dinamiklerin katkısı, uygulanan merhamet-hoşgörü-şefkate dayalı adîl yönetimle yüzyıl içinde cihan imparatorluğuna dönüşmüştür.
21. Asrın bu zor günlerini, son zamanlarda erozyona uğrayan haslet ve değerlerimize dayanarak, özgüven içinde içinde aşabilir, yükselmeye başlayan yeni Türk Çağını görebiliriz. Bu uğurda değerlerimize sarılarak özgüven aşılayanlara selam olsun… Mevlâna’nın hayatından kesitler sunan “ HAMDIM, PİŞTİM YANDIM” oyununu Selâhattin Akçiçek Kültür Merkezi’nde sahneye koyan Sarızeybek Kültür, Sanat Derneği Başkanı Ayla Taşdelen, Onursal Başkan Hikmet Durmuş, Korkut Alp, Nevin Demirsahan, Saadet Zorlular, Sibel Atabek, Güzin Kulinca, Kamuran Bekşan, Nurhan Kurnaz, Yüksel Kurtul, Havva Keskin, Gülgün Loznan ve Semazen Hasan Muçay’a teşekkür eder, nice başarılı etkinliklere imza atmalarını dilerim. Geçmişini iyi bilen, geleceğe güvenle bakar…