2

İYİLİK  SEMBOLÜ  KIZILAY


  • Oluşturulma Tarihi : 17.06.2021 07:45
  • Güncelleme Tarihi :

I-KIZILAY’IN TARİHÇESİ

Türk Kızılay’ı, 1868 yılında Osmanlı Devleti tarafından kurulan ve "insanlık, ayrım gözetmemek, tarafsızlık, bağımsızlık, hayır kurumu niteliği, birlik ve evrensellik" ilkelerini temel edinmiş bir yardım kuruluşu olup, Dünyanın önde gelen üç büyük kurumundan biridir.

*Osmanlı Dönemi: 22 Ağustos 1864’te Cenevre’de 12 Devletin katılımı ile Uluslararası Kızılhaç Komitesi kurulunca, Osmanlı Devleti de bu anlaşmayı 5 Temmuz 1865'te onayladı. 1867 yılında Mekteb-i Tıbbiye hocası Dr. Abdullah Bey, Paris'te toplanan ilk Kızılhaç kongresine delege olarak gönderildi. Kongrede Milletlerarası Sıhhi Yardım Komitesi’ne Türkiye delegesi seçilen Abdullah Bey, Paris dönüşünde bu konuda girişimde bulunuca, önce teşkilatın sembolü olan haç sembolüne takıldı. Ordudan gelen güvensizlik buna eklenince işlemler ağırlaştı. Abdullah Bey, Serdar-ı Ekrem Ömer Paşa'nın desteği ve Kırımlı Dr. Aziz Bey'in de katkılarıyla, Mekteb-i Tıbbiye Nazırı Marko Paşa başkanlığında “Mecruhin ve Marza-yı Askeriyeye İmdat ve Muavenet Cemiyeti”(Askerî Yaralılar ve Hastalara Yardım ve Dayanışma Cemiyeti) kuruldu. Kurulan bu cemiyet herhangi bir işaret ve sembol kullanmayacaktı. Derneğin kurulduğu 11 Haziran 1868 tarihi Türkiye’de Kızılay’ın resmî başlangıcı kabul edilir.

Cemiyetin Başkanı Marko Paşa, Genel sekreteri Abdullah Bey’in hazırladıkları tüzük hükûmete sunuldu. Girişim askerî makamlarca “sivillerin askerlik işlerine karışması” olarak değerlendirildirilip, yakınlarda bir savaş tehdidi görülmediğinden tüzük onaylanmadı. 1874 yılında Abdullah Bey ölünce cemiyet kapatıldı.

1876’da Osmanlı Devleti ile Sırbistan-Karadağ arasında yaşanan çatışmalarda; Slav askerleri “Salib-i Ahmer Cemiyeti”nden yardım alırken, Osmanlı askerleri yardım göremedi. “Salib-i Ahmer Cemiyeti” yetkilileri, Osmanlı Devleti'nin de yardımlardan yararlanabileceğini, bunun için İstanbul'da bir merkez oluşturup bunu Cenevre’deki merkez yoluyla diğer devletlere duyurmaları gerektiğini hatırlattılar. Bu gelişmeler üzerine İstanbul’da “Mecrûhîn ve Zuafây-ı Askeriyeye İmdat ve Muavenet Cemiyeti” nin resmen kurulması için çalışmalar başladı.

13 Ağustos 1876’da çeşitli hükûmet ve cemiyet temsilcileri Mekteb-i Tıbbiye Nazırı Marko Paşa başkanlığında toplandılar. Toplantıda cemiyetin, Cenevre Konvansiyonu'nda kabul edilen sembolü kullanmasının mümkün olmadığı için yeni bir sembol bulunması ve bir an önce cemiyetin tüzüğünün hazırlanması karara bağlandı. Kırımlı Aziz Bey’in önerisiyle Türkler'in sembol olarak Hilâl-i Ahmer(Kızılay) kullanması kabul edildi. Hilâl işaretinin tescili için Cenevre'deki cemiyet aracılığıyla bütün devletlereKızılay amblemi bildirildi. Derneğin tüzüğü hazırlanıp, hükûmet tarafından onaylandı. 14 Nisan 1877’de resmen kurulan Osmanlı Hilâl-i Ahmer Cemiyeti armasında;

"Vatana muhabbet, yaralılara muavenet" yazılı olup, ilk Başkanı Meclis-i Umum-u Sıhhiye İkinci Reisi Hacı Arif Bey oldu. Kızılhaç’ın temel ilkeleri “insanlık, ayrım gözetmemek, tarafsızlık, bağımsızlık, hayır kurumu niteliği, birlik ve evrensellik” çerçevesinde çalışan bu yardım kuruluşunun personelinin çoğu gönüllüydü.

1877/78 Osmanlı Rus Savaşı’nda(93 Harbi) özellikle Plevne Savunması’nda büyük yararlıklar gösteren cemiyet, savaş sonrasında çalışmalarına ara verdi.

1897’de Osmanlı-Yunan Savaşı’nın patlak vermesi üzerine, Hilâl-i Ahmer Cemiyeti emirle yeniden göreve davet edildi. Heyetin ikinci başkanı Nuriyan Efendi önderliğinde bağış toplandı. Toplanan para ile kiralanan iki vapur savaşta yaralanan askerleri İstanbul’a getirdi, orduya ilaç alımı yapıldı. Savaştan sonra cemiyetin faaliyetlerine yine ara verildi.

1908’de II.Meşrutiyet’in ilanıyla Hilâl-i Ahmer Cemiyeti de yeniden yapılandı. Çalışmalarına bir daha ara vermemek üzere yeniden kuruldu. Cemiyetin yararına inanan devlet adamları eşleri ile görev alarak, afetlerde de devletten daha çok yardım görmesinde etkili oldu. Paris Sefiri’nin eşinin cemiyet için 5 bin altın toplaması, başkalarını da harekete geçirdi. Yeni nizamnâme hazırlanarak, cemiyete üye kaydedilen yüz kişi 20 Nisan 1911’de yapılan toplantıda 30 kişilik idare heyetini seçti ve başkanlığa Hakkı Paşa’yı getirdi. Veliaht Yusuf İzzettin Efendi cemiyetin fahri başkanlığını üstlendi. Tophane’deki üç katlı bir bina veliaht tarafından döşendi ve cemiyetin ilk genel merkezi oldu. 20 Mart 1912’de Dr. Besim Ömer Paşa’nın girişimiyle Hilâl-i Ahmer Cemiyeti Hanımlar Heyet-i Merkeziyesi adı ile bir birim oluştu. Başkanlığını Harbiye Nazırı’nın eşi Prenses Nimet Muhtar Hanım üstlendi. Hanımlar, devletin peş peşe girdiği savaşlarda cephedeki askerler kadar cephe gerisindeki sivil halkın ihtiyaçlarının karşılanması için de faaliyetlerde bulundular. Hasta bakıcı kursları düzenlediler. Muhacir kadınlar için dârü's-sınâa adlı sanat evleri kurdular.

Millî Mücadele Dönemi:

I. Dünya Savaşı’nda büyük yararlıklar gösteren Hilâl-i Ahmer, Millî Mücadele döneminde işgal kuvvetleri ile İstanbul hükûmetinin baskılarına maruz kaldı. 16 Mart 1920’de cemiyet merkezi basıldı. Genel sekreter Dr. Adnan(Adıvar) Bey Ankara’ya geçerek kurulan millî hükûmette görev aldı, eşi Halide Hanım Hilâl-i Ahmer hemşiresi olarak savaşa katıldı. Ekim 1920’de İsmail Besim Paşa, Adnan Bey, Ömer Lütfü Bey ve Esat Paşa’dan oluşan Ankara temsilciliği kurularak, Anadolu’daki Hilâl-i Ahmer şubeleri ile temsilcilikleri buraya bağlandı. İstanbul’daki merkez Ankara'daki temsilciliğin yetkilerini arttırdı. Anadolu'ya acil ihtiyaç malzemeleri gönderilerek, sağlık personelinin Anadolu’ya geçmesi, cephe gerisinde çalışması sağlandı.

Cemiyet, İcra Vekilleri Heyeti’ne yaptığı başvuruyla; Türkiye Hilâl-i Ahmer Cemiyeti adını aldı. 29.XI. 1922

Cemiyet, Millî Mücadeleden sonra Türkiye-Yunanistan nüfus mübadelesi'ni yönetti. Türkiye’ye nakillerini bekleyen Yunanistan’daki Türkler için sağlık ekibi ve sağlık gereçleri sağlandı.Cemiyetin merkezi 1925’te Ankara’ya alındı. Aynı yıl Türkiye'nin ilk Hastabakıcı Hemşire Okulu Hilâl-i Ahmer tarafından açıldı.

*Kızılay Adını Alışı: Cemiyetin adı 28.IV.1935’te Türkiye Kızılay Cemiyeti, 1947’de T.Kızılay Derneği oldu. Günümüzde Başkanı Dr. Kerem Kınık’tır.

II-HİLÂL OLSUN TÜRKİYE

Şimdiye kadar dünyanın birçok bölgesinde meydana gelen doğal afet, terör ve savaş olaylarında yardım eden Türk Kızılay’ı çalışanlarının bir bölümü gönüllü, bir bölümü maaşlıdır. Bireysel gönüllülük faaliyetleri, bu anlamda çok önemli bir boşluğu doldurmaktadır. Dayanışma ve yardımlaşmayı destekleyen gönüllülük programında çalışanlar, bizi birbirimizden farklı kılan her şeye rağmen, özümüzün bir olduğunu daha iyi anlayacaklar. Koronavirüs ile mücadeleye ilk günden bu yana destek veren Kızılay'a Kurban vekâletinizi verirseniz, usulüne uygun olarak kesilen kurbanınız yıl boyunca sofralara bereket olur. Yaralı Filistin’e, Suriye ve bize gözünü dikmiş sessiz çığlıklarla yardım bekleyenlere uzattığınız el; ecrinizi bereketlendirirken, gönlünüze huzur verir. Gönüllü olalım, Türkiye’yi Dünyaya Hilâl yapalım… Gönüllülüğe özendiren çabaları nedeniyle İKÇÜ.Atatürk Hastanesi Kardiyologu-Dr. Şenol Çetinol ile salgın boyunca bölgesi dışında ihtiyacı olanlara bile yardımları süper hızla ulaştıran Konak Kızılay Müdürü Ömür Şanlı’yı kutlar, başarılar dilerim.

Türk Kızılayı İzmir Şubesi:Kültür Mah.Şehit Nevres Bul.Kızılay İş Merkezi,No:3,K:1,Konak.Tel: 0232 421 4790

İzmir Kan Merkezi:Kan bağışı çok insancıl ve onurlu bir davranıştır. Unutmayın; bağışladığınız bir ünite kan ile üç kişinin hayatını kurtarabilirsiniz. Ülkemizde ortalama dört saniyede bir bir ünite kana ihtiyaç duyulmaktadır. Birlik ve beraberliğimizi toplumumuzu etkileyecek faktörlerde gösteren bir ülke olarak aynı hassasiyeti kan bağışında da göstermeliyiz.Kızılay İş Merkezi,Kültür, Kızılay Cd.Konak

 

III-TÜRK KIZILAYINDA GÖNÜLLÜLÜK

Türk Kızılay, 183 yıllık tarihini gönüllülük üzerine inşa etmiş ve faaliyetlerini gönüllü hizmet esasına uygun olarak sürdürmektedir. 2019 yılında kurulan Gönüllü Yönetimi Direktörlüğü koordinesinde gönüllülük faaliyetlerini sürdüren Türk Kızılay, gönüllülük kapasitesinin gelişmesi için çalışmalar gerçekleştirmektedir.

Kızılay Gönüllü Yönetimi ve Gönüllü Yapıları

*Kızılay, Gönüllü yönetim sistemi “www.gonulluol.org” aracılığıyla gönüllü kapasitesi, eğitimleri, görevlendirmeleri ve her yaştan gönüllünün Kızılay’a değer katacak çalışmalar yapmasını sağlar.

*Gönüllü ve Gençlik Merkezleriyle gönüllülerin fizikî mekânlarda ücretsiz eğitimler almalarını, proje, etkinlik yapmalarını, derslere ve kurslara katılımlarını sağlar.

*Afetlerde gönüllü yönetimiyle afet insan kaynağı ve kapasitenin artırılması için çalışmalar yürütür.

*Mahalle gönüllü takımları kurarak toplumda yardımlaşma ve dayanışma bilincinin gelişmesine katkı sağlar.

*Çevre, göç, mülteci, sağlık, eğitim, kan hizmetleri konusunda yaptığı etkinlik ve farkındalık çalışmalarıyla

gençlerin ve gönüllülerin çeşitli alanlarda farkındalıklarının artırılmasını destekler.

*Türk Kızılay Gençlik kamplarında her yıl binlerce Kızılay gönüllüsünün yetişmesini, eğitimler almasını sağlar.

*Kurumlarla yaptığı iş birlikleriyle kurumsal gönüllü kapasitesinin artırılmasını sağlar.

*İllerde/İlçelerde Genç Kızılay ve Kızılay Kadın teşkilât yapılarıyla, Okullarda Kızılay Kollarıyla, Üniversitelerde Kızılay Topluluklarıyla toplumda Kızılay kültürünün yaygınlaşması için teşkilatlanma çalışmaları yürütür.

*Ulusal ve uluslararası görevler, çalıştaylar, toplantılar, kamplar, iş birlikleriyle gönüllülerin yetkinliklerini kurum adına değere dönüştürme çalışmaları yapar.

*Gönüllülük kültürünün toplumda ve kurumlarda yaygınlaşması için örnek programlar, projeler oluşturur.

*Gönüllü mevzuat ve yasal çalışmalar için savunuculuk, bilinçlendirme ve yasal çalışma modelleri hazırlar.

*Gönüllülerle yaptığı projelerle kurum kaynaklarına maddi katkı sağlar.

Türk Kızılay Gönüllü Yönetimi Direktörlüğü koordinasyonunda yürütülen çalışmalar ile 7 temel ilke kapsamında kurumsal Kızılay kültürünün gönüllüler ve gençlere aktarılmasını, gönüllülerin donanımlı, vicdanlı, adaletli, birlik ve dayanışmanın önemini kavramış yardımsever bireyler olarak geleceğe hazırlanmasına aracılık eder.Kızılay 2020 istatistiklerine göre 121.348 gönüllü sayısıyla Türkiye’nin en büyük gönüllü kapasitesine sahip sivil toplum kuruluşudur.

IV-TÜRK KIZILAY PROJELERİ:

Kızılay sadece afet anlarında değil hayatın her anında insanlara yardım götürebilmek için projeler üretmektedir. Bu projelerin sayısı günümüzde 14'ü bulmaktadır.

*Gazze'ye İnsani Yardım; Gazze'de bulunan yardıma muhtaç insanların temel yaşam ihtiyaçlarını karşılamak üzere oluşturulmuş proje. İlk Yurtdışı temsilciliğini Gazze'de Kuran Türk Kızılayı, yaklaşık 9 yıldır burada Deprem nedeniyle Barınma alanlarını kaybeden, yaralanan ve sevdiklerini kaybeden ihtiyaç sahiplerine yardımlarını ulaştırmaktadır.

*Tel-Afer'e İnsani Yardım; Kuzey Irak bölgesinde ihtiyaç sahipleri için çadır kent kuran Türk Kızılayı'nın bölgedeki insanların temel ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla oluşturduğu proje.

*Kızılay Gıda Kolisi Bağışı; Proje kapsamında Türk Kızılayı, yardıma muhtaç kişilere dağıtılmak üzere birçok kuru gıda ürününün bulunduğu 2 farklı gıda kolisi hazırlamaktadır.

*Aşevlerine Nakdi Bağış Projesi; Türkiye genelinde 14 aşevi ile hizmet veren Türk Kızılayı'nın, sağlıklı ortamlarda, besin değeri yüksek gıda malzemelerinden oluşan ve bir ailenin beslenme ihtiyacını karşılayacak şekilde hazırlanan sıcak yemekleri ihtiyaç sahibi ailelere dağıttığı proje.

*Zekât olarak verilen bağışların ihtiyaç sahibi ailelere ulaştırılması projesi. Bu projede toplanan bağışlar, Kızılay hesaplarına ulaşmadan doğrudan ihtiyaç sahiplerine gönderilmektedir. Kızılay Kart bu bağışlarla dağıtılmaktadır

*Kızılay Gıda Kart; Türk Kızılayı tarafından uygun görülen yardımların ihtiyaç sahibi ailelerin tercihleri doğrultusunda dağıtılmasına imkân veren modern bir araçtır. İhtiyaç sahiplerinin tüm ihtiyaçlarını alışveriş noktalarından, verileni değil tercih ettiğini almasını sağlamak amacıyla üretilen, akıllı kart sistemidir.

*Vekaleten Adak; Kişilerin adak vekâleti vererek Kızılay sayesinde ihtiyaç sahibi ailelere ulaştırıldığı proje.

*Mobil Mutfak Bağışı; Başta barınma olmak üzere yardıma muhtaç insanların beslenme ihtiyacı Türk Kızılayı mobil mutfakları sayesinde karşılanmaktadır.

*Afet durumlarında yeterli çadır sayısını sağlamak amacıyla nakdi yardım alınan proje.

*Tekerlekli Sandalye Bağışı, Proje kapsamında 2022 sayılı kanun kapsamında ihtiyaç sahibi olduğu tespit edilen, vücut fonksiyonlarının yüzde 70 ve üzeri engelli olduğunu devlet hastaneleri tarafından düzenlenen raporlar neticesinde belgeleyebilen ihtiyaç sahipleri, Türk Kızılayı’ndan tekerlekli sandalye yardımı alabilmektedir.

*Sevgi Bohçası; projesi ile maddi durumu yetersiz ailelere, yeni doğan bebeklerin ve annelerinin temel ihtiyaçları Türk Kızılayı tarafından karşılanmaktadır.

*Özel Eğitim Sınıflarının Tefrişatı Projesi; özel eğitime ihtiyacı olan çocukların eğitimlerine katkı sunmayı hedefleyen bir projedir.

*Suriye vatandaşı yardıma muhtaç insanların temel yaşam ihtiyaçlarının karşılandığı proje.

*Kızılay İyilik Koşusu; Kızılay bünyesinde devam eden projelere kaynak yaratmanın hedeflendiği yardımseverlik koşusu etkinliğidir.

*Genç Kızılay: İl ve ilçelerde liseli, üniversiteli gençler tarafından yönetilen, Kızılay'ın gönüllülük teşkilatıdır.

*Kızılay Kadın: İl ve ilçelerde teşkilatlanan, aile, engelli, yaşlı, çocuk, sosyal hizmet temelli faaliyetler yürüten, Kızılay'ın gönüllülük esaslı kadın teşkilatıdır. Hilâl olsun Türkiye…

Kaynakça

-Mehmet Polat, Hilal-i Ahmer Teşkilatı'nın Kuruluşu ve Teşkilatlanması, Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, Elazığ 2007" (PDF). www.tezarsivi.com.

-Türk Kızılayının Kurucusu Dr. Abdullah Bey, Ogretmenhatti.com sitesi, / - https://www.kizilaytarih.org.tr/

-Türk kızılay tarihçesi: http://ogm.meb.gov.tr › meb_iys_dosyalar › 2514. /- https://www.kizilayizmir.org.tr/

İYİLİK  SEMBOLÜ  KIZILAY
Ayten Başabaş Dirier
Yazarımız Kim ?

Ayten Başabaş Dirier