2

MİLLÎ EGEMENLİK ve TBMM’NİN AÇILMASININ ÖNEMİ


  • Oluşturulma Tarihi : 22.04.2021 12:23
  • Güncelleme Tarihi :

23 Millî Egemenlik Bayramımız kutlu olsun. Birlik, dirlik içinde ilelebet kutlanır inşallah…

*Egemenlik(hâkimiyet) nedir?

    Egemenlik ya da hâkimiyet, devlet denilen bir toprak parçası ya da belli bir mekân üzerindeki kural koyma gücü ve hukuk yaratma kudretidir. Bu güç siyasi erkten arta kalan yasallaşmış bir üst iradeyi ifade etmektedir. Egemenlik bir devletin ülkesi ve uyrukları üzerindeki yetkilerinin tümüdür.

*Türkiye’de Ulusal Egemenlik

    Ulusal egemenlik, hakimiyetin kayıtsız şartsız Türk milletine ait olmasıdır. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal, ulusal egemenliği; bir vatan üzerinde yaşayan bir halkın bütün kararlarını kendisinin verebilmesi, yönetimini demokratik seçimlerle gelen siyasal partilerin oluşturduğu TBMM aracılığıyla seçmesi gerektiğini söylemiştir. Bu yönetim ilkesi aynı zamanda üç ilkeyi kapsar:

1-Emperyalistlere ve mandacılara karşı bağımsızlık.

2-Padişaha karşı bağımsızlık.

3-İktisadî bağımsızlık.(İzmir İktisat Kongresi’nde benimsendi.)

Atatürk, Nutuk’ta; askerî-siyasî-iktisadî bağımsızlığı, ulusal egemenliğin ayrılmaz üç kavramı niteler.

    Osmanlı imparatorluğu döneminde egemenlik Padişah­ta idi. Padişah ülkeyi dilediği gibi yönetirdi. 1808 Sened-i İttifak ile başlayan Demokrasi Hareketleri, 1839 Tanzimat Fermanı, 1856 Islahat Fermanı, 1876 I.Meşrutiyet, 1908 II. Meşrutiyet ile sonuçlandı. İmparatorluk Meşrutiyet ile yönetilmeye başlandı. Ayan Meclisi ve Mebusan Meclisi’nden oluşan Osmanlı Parlâmentosu, Dünyada ilk kez farklı dil, din ve ırktan insanlarla uyum içinde çalışmaya, yenilikler yapmaya başladı.

    Ardarda çıkan Trablusgarp ve Balkan Savaşları’nı, Birinci Dünya Savaşı izledi. Savaş dört yıl sürdü. Çanakkale Destanına rağmen savaştan yenik ayrıldık. Yurdumuz daha savaş sırasında İngilizler, Fransızlar, Yunanlılar, İtalyanlar tarafından paylaşılmıştı. Savaş bitince işgaller başladı. Halk, işgallere geçici gözüyle bakıyordu. Yine de ilk kurşun Dörtyol’da Fransızlara sıkıldı. Yunanlıların 15 Mayıs 1919’da İzmir’i işgal etmeleri, işgallerin kalıcı olduğunun işareti oldu. Artık Doğu Anadolu’da Ermeni istekleri nedeniyle tehlikedeydi. İngilizler, Gizli Antlaşmalar göre yurdumuzu isteyenlere bağışlıyordu.

    Mustafa Kemal Paşa, görünüşte Karadeniz Bölgesinde düzeni sağlamak, gerçekte Kurtuluş Savaşı'nı başlatmak için İstanbul’dan deniz yoluyla hareket edip, Samsun'a 19 Mayıs 1919 günü ulaştı. Samsun'dan Havza ve Amasya'ya geçip, vatanın tehlikede olduğunu duyurdu. Oradan Erzurum ve Sivas’a gitti. Erzurum’da Doğu Anadolu için, Sivas’ta tüm yurdu kapsayan ulusal kongre topladı. Kurtuluş için kurulan bütün dernekler, “Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk” adıyla birleştirilip, yetkiler tek merkezde toplandı. Mustafa Kemal Paşa egemenliğin ulusta olduğuna inanıyordu. Bu inançla “Ulusu, yine ulusun gücü kurtaracaktır. Tek bir egemenlik vardır, o da ulusal egemenliktir” diyordu.

    Anadolu’daki bu çalışmalar, isteklerinin yapılmaması işgalcilerin hoşuna gitmiyordu. Osmanlı Mebusan meclisi’nin 17 Şubat 1920’de “Misak-ı Millî” adıyla ulusal ant’ı kabul etmesi onları çileden çıkardı. Misak-ı Millî ile bugünkü ulusal ve bölünmez Türkiye’nin sınırları çizilmiştir. Adana’da Ermenileri ayaklandırarak, 20 bin Ermeni’nin öldürüldüğü yalanını uydurup, 16 Mart 1920’de İstanbul’u işgal ederek, Osmanlı Mebusan Meclisi’ni dağıtıp, komutan ve milletvekillerini Malta adasına sürdüler.

    Mustafa Kemal Paşa, Meclisin Ankara’da toplanacağını duyurup, hemen seçimler yapılmasını bildirdi. Yurdun dört bir yanından seçilip gelen milletvekilleri Ankara'da toplandı. Büyük Millet Meclisi 23 Nisan 1920 Cuma günü törenle açıldı. Mustafa kemal paşa başkanlığında Meclis Hükûmeti kurularak, kurtuluş için çalışmalar başladı.

    İlk Büyük Millet Meclisi'nin toplandığı yapı Ankara'da Ulus Meydanı’nda olup, bugün Kurtuluş Savaşı Müzesi olarak kullanılmaktadır. O yıllarda ülkemiz yokluk yoksulluk içindeydi. Milletvekillerinin oturduğu sıralar bir okuldan getirildi. Meclis gaz lambası ile aydınlanıyor, soba ile ısınıyordu. Ödenek yoktu, herkes cebinden harcıyordu. Sakarya Savaşı’nda top sesleri Ankara'da duyul­urken de meclis düzenli toplandı.

    Kurtuluş Savaşımızla ilgili bütün kararlar I. Mecliste alındı. Meclis Başkanı Mustafa Kemal Paşa'nın önderliğinde ulusumuz bir mucize gerçekleştirerek, ezilen uluslara da örnek olup kurtuluş yolunu açtı. 1 Kasım 1922’de Saltanat kaldırılarak, ulusal egemenlik yolunda çok önemli bir adım atıldı. 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet’in ilan edilmesiyle, halk temsilciler eliyle ulusal egemenliğe kavuştu.

Kaynak: Ayten Dirier-Türk Kurtuluş Savaşı

*23 Nisan İlk Çocuk Bayramı

    Büyük Millet Meclisi'mizin toplandığı 23 Nisan günü, ulusumuzun yönetme yetkisini kullanmaya başladığı gündür. Bu gün Ulusal Egemenlik Bayramı'mızdır. 23 Nisan, dünyada kutlanan ilk çocuk bayramıdır. Atatürk'ün Türk çocuklarına armağan ettiği bu bayram şenliklerine son yıllarda yabancı ulus­ların çocukları da katılmaya başlamıştır. Atatürk çocuklara çok değer verir, “Bugünün küçükleri, yarının büyükleridir.” Diyerek, yönetimin bayram süresince öğrencilere bırakılması geleneğini başlattı. 23 Nisan'da yönetim birimleri seçimle gelen

kurullar bir süre çocuklara bırakılarak, önemleri hatırlatılır.

1924’te “Millî Hakimiyet Bayramı” olarak başlayan kutlamalar, 1930’lu yıllarda Çocuk Esirgeme Kurumunun gelenekselleştirdiği “Çocuk Haftası”nın (23 Nisan – 1 Mayıs) başlangıcının da bu bayramla aynı güne rastlaması sebebiyle “Millî Hâkimiyet Bayramı ” ile “Çocuk Bayramı” aynı gün kutlanmaya başlamıştır. 27 Mayıs 1935’te bu gün, “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” olarak kutlanılmaya başlanmıştır. 1979’un, UNESCO tarafından “Çocuk Yılı” ilan edilmesiyle de bu bayram, uluslararası nitelik kazanmıştır. 1979’dan bu yana her yıl 23 Nisan’da TRT tarafından geleneksel olarak 23 Nisan Çocuk Şenliği düzenlenmektedir.Bir hafta süren etkinliklere 8 – 12 yaş arası dünya çocukları davet edilmektedir. Geleceğin çocukların elinde olduğunu düşünen Atatürk, 1924'te ilk Meclis'in açılış tarihi olan '23 Nisan' gününün bayram olarak kutlanmasına karar vermiş ve daha sonra bu bayramı çocuklara armağan etmiştir. 1979’dan bu yana her yıl 23 Nisan’da TRT tarafından geleneksel olarak “23 Nisan Çocuk Şenliği” düzenlenmektedir.Bir hafta süren etkinliklere 8 – 12 yaş arası dünya çocukları davet edilerek, gönüllü ailelerin yanında konuk edilmektedir. Böylece küçük yaşta çocukların yüreklerinde sevgi, dostluk tohumları ekilerek, ilerde Dünya barışına katkıda bulunmaları sağlanmaktadır.

ATATÜRK DİYOR Kİ!

*Kuvvet birdir ve o milletindir.

*Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.

*Korku üzerine egemenlik kurulamaz.

*Ulusal egemenlik, ulusun namusudur, onurudur, şerefidir.

*Ulusal egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar yok olur.

*Özgürlüğün de, eşitliğin de adaletin de dayanağı ulusal egemenliktir. Yeni Türkiye Devleti’nin ruhu millî egemenliktir.  

MİLLÎ EGEMENLİK ve TBMM’NİN AÇILMASININ ÖNEMİ
Ayten Başabaş Dirier
Yazarımız Kim ?

Ayten Başabaş Dirier