2

Yaşamın İkinci Şansı: Organ Bağışı


  • Oluşturulma Tarihi : 04.11.2024 08:45
  • Güncelleme Tarihi : 04.11.2024 08:45

Ülkemizde her yıl 3-9 Kasım arasında “Organ Bağışı ve Nakillerine” dikkat çekmek için belirlenen bir haftadır. Bu hafta içerisinde tüm halka organ bağışının önemi, nakil sürecinin insan hayatındaki yeri üzerine bilgilendirmeler yapılıyor. Bağış ve nakillerin önemini böyle bir hafta da değil tüm yıl boyunca halkı bilgilendirmemiz gerekir. Organ bağışını bilenin bilmeyeni bilgilendirmesi herkesin üzerine düşen büyük bir sorumluluktur. Peki organ bağışı nedir? Yeterince bu konu hakkında bilgi sahibi miyiz? Organ bağışı, kişinin yaşamı boyunca kendi özgür iradesiyle, ölümünden sonra organlarını başka hastaların tedavisinde kullanılmak üzere vasiyet etmesidir. Bu işlem, sadece 18 yaşını aşmış ve akli dengesi yerinde olan tarafından gerçekleştirilebilir. Fakat organ bağışında bulunan herkesin organlarının her durumda kullanılabilir olduğunu söylemek yanlış olur. Organ bağışı yapılsa bile, her ölüm sonrası organ nakli mümkün değildir. Özellikle, kişinin evde, sokakta veya hastanelerin herhangi bir servisinde ölmesi durumunda, organları kullanılamaz. Organ nakli yalnızca, yoğun bakım ünitelerinde solunum cihazına bağlı olarak beyin ölümü gerçekleşen hastalarda gerçekleştirilebilir.

Peki, beyin ölümü nedir? Beyin ölümü, beyin fonksiyonlarının tamamen kaybolduğu, geri dönüşü olmayan bir durumdur. Bu durumun tam olarak anlaşılması için özel testler uygulanır ve iki alanında uzman hekim tarafından beyin ölümünün gerçekleşip gerçekleşmediği karara bağlanır. Aileye bu karar bildirildikten sonra, organ bağışı süreci başlatılabilir. Organ bağış kartı bulunsun ya da bulunmasın, beyin ölümü gelişmiş tüm vakaların aileleriyle mutlaka görüşülmesi gerekir. Bu görüşme, organ nakil koordinatörleri tarafından yapılır. Aile onayı olmadan, kimsenin organları alınamaz ve kullanılmaz. Bu durum, ailenin duygusal yükünü göz önünde bulundurarak son derece önemlidir.

Bağışlanabilecek organlar arasında kalp, karaciğer, böbrek, akciğer, kornea ve deri gibi birçok hayati organ yer alır. Ancak, alınan organların her hastaya nakledilip nakledilemeyeceği de önemli bir konudur. Organ nakil işlemleri, Sağlık Bakanlığı bünyesindeki Ulusal Koordinasyon Sistemi tarafından titizlikle yürütülmektedir. Nakil işlemleri, öncelikle tıbbi aciliyeti olan hastalar arasında, kan ve doku grubu uyumu gözetilerek gerçekleştirilir. Din, dil, ırk, cinsiyet ayrımı yapılmaksızın, tüm işlemler kayıt altına alınır ve gizlilik esasına dayanır. Birçok insan ileri yaş veya kronik hastalıkların organ bağışına engel olduğunu düşünebilir. Ancak bu yanılgıya düşmemek gerekir; yaş veya sağlık durumu, organ bağışında bulunmayı engellemez. Her birey, yaşamı boyunca başkalarına umut olma fırsatına sahip olabilir.

Sonuç olarak, organ bağışı ve nakli, hayat kurtaran bir eylem olmanın ötesinde, toplumsal bir sorumluluktur. Her bireyin bu konuda bilgi sahibi olması, bilinçlenmesi ve çevresindeki insanları da bilgilendirmesi son derece önemlidir. Her yıl belirlenen bu hafta, organ bağışının önemini hatırlatmak için bir fırsat sunarken, asıl olan bu bilinci yıl boyunca taşımaktır. Hayatın ne kadar değerli olduğunu unutmadan, başkalarına umut olma yolunda atılacak her adım, belki de bir canın kurtulmasına vesile olacaktır. Unutmayalım ki, organ bağışı sadece bir işlem değil; sevgi, dayanışma ve insanlık onurunun bir yansımasıdır. Bu anlamda, her bireyin üzerine düşen görev, bu farkındalığı yaymak ve organ bağışının hayat kurtaran gücünü paylaşmaktır.

Yaşamın İkinci Şansı: Organ Bağışı
Begüm Çatık
Yazarımız Kim ?

Begüm Çatık