Sayfa Yükleniyor...
1959’da zamanının en ünlü şairlerinden biri olan Behçet Kemal, dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar’a yeni bir şairi şu sözlerle tanıtır...
“Hani fan-fin-fon şairler var ya...”
Tanıttığı şair Türk şiir dünyasının dev çınarlarından biri olacak olan, o dönemde henüz bıyıkları terlememiş Cemal Süreya’dan başkası değildir... Bir önceki kuşağın bir sonraki kuşağı tam olarak anlamaması veya daha doğru bir deyişle anlayamaması hayatın doğal akışı içinde bir olağan bir eylemdir... Siyasi anlamda farklı kulvarlara yelken açan bir tanımlama olsa da hiç değişmez... Eski kuşaklar muhafazakardır, yeni kuşaklar devrimci... Behçet Kemal kötü bir insan olduğu için değil, kendisinden sonra gelen kuşağı anlamakta güçlük çektiği için yapıyordu o tanımlamayı...
Bugün farklı mı? Günümüzde icat edilen ‘Z Kuşağı’ tanımı bu gerçeği değiştirmez, değiştiremez... Ne farkımız var bizim taş devrinde yaşayan atalarımızdan? Onlar yeme-içme, barınma ve güvenlik sorunlarına çözüm arıyordu, biz aramıyor muyuz? Geldiğimiz noktada başardıklarımız inanılmaz olsa da aslında on binlerce yıl önceki atalarımızdan çok da ileride değiliz...
“Beslenme, barınma ve güvenlik” açmazına binlerce yıldır bulduğumuz çözüm aynı...
Üretim, ticaret ve savaş...
Üretmek için de, ticaret için de, savaş için de sığındığımız liman ‘teknoloji’... Yıllık bakım için arabayı servise götürdüğümde aracın birinden çıkartılmış, temizlenmiş bir motor kenarda duruyordu...
Mühendislik anlamında mükemmel bir çalışmanın ürünüydü kuşkusuz... Oysa onun takılacağı aracın en değerli parçası o motor değil, motora hükmedecek ‘yazılım’ olacaktı... Harflerin kelimelere, rakamların formüllere dönüştüğü bir evrende daha yolun çok başındayız... Ne daha uzun yaşamamız, ne daha sağlıklı bireylere dönüşümüz tamamlanmış değil... Oysa çok basit bir gerçeği atlıyoruz...
‘Ticaret’ yapanlar kazanır, ‘savaşanlar’ kaybeder...
Dünyanın ilk ekonomi yazarı Ksenephon tam 2 bin 500 yıl önce Atinalı yöneticilere aynı tavsiyede bulunuyordu...
‘Ticaret yapın... Asıl zenginlik burada... Hem onlar kazansın, hem siz...’
Savaşmayın, ticaret yapın... Hem onlar kazansın, hem siz...