1
Cemal Durmaz
İlkses Gazetesi Yazarımız

Yazarlar ve Şairler Dayanışma Derneği Başkanı Cemal Durmaz

Yazarın Köşe Yazıları

Trafik Cezaları Artacak, Kesin Çözüm Eğitim

Sevgili okurlar,
Hepimiz gündemi takip ediyoruz. Özellikle zamları iyice takip eder olduk. Her gün zam haberleri dinliyoruz. Yakından takip ediyoruz. Bir yandan zam haberleri gelirken, bir yandan enflasyonla mücadele programları nedeniyle indirim haberlerini de okuyoruz.
Umarım zam haberlerinden çok bu günden sonra indirim haberlerini daha fazla duyarız, bu tarz haberlere toplum olarak çok ihtiyacımız var. Toplumun huzur bulması, rahat hareket etmesi gerekir,  indirim haberlerinin artması daha çok moral katkısı yapacaktır. Maddi olarak sıkıntılar nedeni ile yapılanamayan harcamalar için bir nebze hareket imkanı olacaktır.
Esas konu başlığımıza dönelim.
Trafik cezaları artacak, sonra yine artacak, sonra yine artacak. Sonuç devamlı cezaları arttırmak ne kadar doğru.
Bende araç kullanıyorum. Araç kullanırken telefon ile konuşmak, mesajlaşmak yasak ve inanılmaz tehlikeli. Bunu hepimiz kabul ediyoruz. Ama halen trafikteki her on araçtan en aç üçünde telefonla konuşan sürücüye rastlamanız mümkün. Ben karşılaşıyorum.
Kesin çözüm gerçekten ceza mı?
Elbette cezalar


Şehitler Defnedildi, Ya Şimdi

Sevgili okurlar,
İnanın ne söyleyeceğimi bilmiyorum. Evet bilinen bir cümle, ateş düştüğü yeri yakar.
Ve yaktı da. Şehitlerimizin ailelerinin, yakınlarının yüreklerine, ocaklarına ateş düştü.
Şehit olan astsubay ve jandarma uzman çavuş kardeşlerimizin mekânları cennet olsun, tüm dualarımız tüm şehitlerimiz için, her zaman onları yüreklerimizde yaşatmaya devam edeceğiz ama en büyük ve sürekli olan acılarını daima en yakınları çekecekler bunu da hepimiz biliyoruz.
2017 yılanda kurulan EMUJAD, kuruluşundan beri uzman jandarmaların sorunlarını dile getirmektedir.
Aynı şekilde uzman erbaş arkadaşlarımızın da dernekleri mevcut ve özlük haklarının iyileştirilmesi için çaba harcamaktalar.
Şehitlerimiz için kılınan cenaze namazlarının en ön saflarına bakalım. Hepsi siyasetçi ve üst rütbede komutanlar. Şehidimize değer verdiklerinden cenaze namazlarına katılıyorlar.
Çok güzel, keşke hiç şehit vermesek, hiç cenaze namazı kılmasak. Ama memleketimizde mevcut terörle mücadele devam ettiği sürece bu kahramanlarımıza ihtiyacımız var. Gönlümüz bir tek askerimizin


Bir Ölür Bin Diriliriz

Kahraman askerlerimiz, kahraman polislerimiz, kahraman insanlarımız.
Bu ülkenin her ferdi bir “kahraman”dır.
Türk milletinin hangi savaşını söylesem ayrı bir kahramanlık öyküsü var. Bu savaşlarda şehit olan binlerce kahramanın evlatları, uğrunda öldükleri bu vatan toprakları üzerinde yaşamaya devam ediyorlar.


Doğru Vatandaş İndirimi Olsa Ne Dersiniz?

Evet yanlış duymadınız, Doğru Vatandaş İndirimi. Kulağa hoş geliyor değil mi?
Meclis açıldı, sayın milletvekillerimiz çalışmalarını başlattılar.
Gündemde ne var, VERGİ AFFI BORÇ YAPILANDIRMASI.
Köşe Yazısının Devamını Okuyun.


Spor Tüm Çocuklarımız İçin Eşit Mesafede Olmalı

Sevgili okurlar,
Bugün sosyal medya üzerinde paylaşılan bir video izledim. Şok oldum. İnanamadım.
Japonya’da fiziksel etkinlik dersi yani bizdeki beden eğitimi dersi gibi olduğunu düşündüğüm derste ilkokul çocuklarını spor yaparken izledim. Çok beğendim. Ne kadar özenle bir çalışma yapıldığını video üzerinden görebiliyoruz.
Basketbol çalışması yapan ilkokul çocukları.
Ya bizim ülkemizde,
Evet beden eğitimi öğretmenlerimiz lütfen kızmasınlar, işini layıkıyla hatta daha fazla vakit ayırıp çocuklar için zamanını harcayan beden eğitimi hocalarımızın olduğundan asla kuşku duymadım.
Ama genel intiba ülkemizde ne durumda, ‘çocuklar ders için bahçeye çıkarlar, atarsınız önüne topu, oynayın çocuklar’, elbette vaktini fazlası ile çocuklara harcayan beden eğitimi öğretmenlerimizi yürekten kutluyorum. Ancak bu olumsuz durumu yok etmenin bir yolu bulunmalı. Hep beraber bir yol bulmalıyız.
Yapılan çalışmaların mutlaka sosyal medya aracılığı ile milletimize ulaşması sağlanmalı. Beden eğitimi öğretmenlerimizin branşları üzerinde yaptıkları çalışmaları belirli düzeylerde yenileme eğitimleri ile pekiştirilmeli.
Spor tüm çocuklarımız


3600'ü Unutturmam!

Seçimlerden önce AK parti ve MHP yöneticileri, liderleri 3600 konusunda söz verdiler.  Ama önümüzde yine bir seçim var. Acaba bu seçimden önce söz verilen 3600 ek gösterge TBMM’ de görüşülecek mi? Yasal bir düzenleme yapılacak mı? Yoksa UNUTULDU MU? Yeni seçim vaatleri arasında mı yer alacak… Ülkemizde insanlar liderlere güvenmek istiyor ve güvendiklerine de oy veriyor. Peki ya liderler, seçim bittikten sonra tüm vaatleri unutuyorlar mı? Bir sonraki seçim için ellerinde malzeme kalsın mı istiyorlar? Hiç anlayamadım, yıllardır bu şekilde sürüp gidiyor. Tüm milletinin önünde seçim vaadinde bulunan lider, verdikleri sözlerin ardında duran ve yerine getiren güveniler lider olmalı ki, halkı onun peşinden gelmeye, onu iktidara getirmeye veya iktidarda tutmaya devam etsin.
Evet. Seçim meydanlarında polislere, din görevlilerine, hemşirelere ve öğretmenlere 3600 Ek gösterge sözü verildi, AK Parti seçim bildirgesinde yer aldı. MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli bu konuda konuşmalar yaptı, özellikle Uzman Jandarma Derneği (EMUJAD) Başkanı ve yöneticilerinin ziyaretleri sonucunda kendisi ile yaptıkları görüşmeler sonunda sosyal medyada yaptıkları paylaşımlarda uzman jandarmalar için 3600 ek gösterge sözünü verdiğini, bu konuda çalışmalar yapılacağını duyurdular.
Şimdi 3600 için destek vakti, tüm liderlere 3600 ek gösterge hakkında verdikleri sözleri hatırlatma vakti.


İyi ki varsın uzman jandarma

Sevgili okurlar;
Bugün köşemde çok özel bir yorum yapmak istiyorum. Sosyal medya üzerinde dolaşan ve yüzlerce paylaşım yapılan bir fotoğraftan söz etmek istiyorum.
80 yaşında bir ninemize, hanım efendiye yardım eden jandarma devriyesi.
Devriyede görevli arkadaşların hepsine ayrı ayrı teşekkür ederim. Yaşlı teyzemizin odunlarını alarak devriye aracına koyan jandarma personelinin rütbesine baktığımda, uzman jandarma olduğunu gördüm.
Daha önce uzman jandarmaların bu tarz yardımlarını haber yapmıştım.
Ben hiç şaşırmadım. Çünkü jandarma personeline verilen görevin en önemlisi. Olayların önlenmesi için önleyici kolluk hizmeti yaparken aynı zamanda halka yardım etmek önemli bir görevidir. Polislerimiz içinde bu böyledir. Birçok yerde polis arkadaşlarımızın da vatandaşa yaptığı yardımları görebiliriz.
Resme baktığımda, olayın Kastamonu Çatalzeytin de meydana geldiğini görüyorum. Bir orman yolunda yaşlı bir teyze, bazılarına göre nine, ülkemin bir hanımefendisi sırtında taşımak için bir yük odun yapmış ve evinin yoluna koyulmuş.
Anadolu’nun öz ve öz evlatlarından oluşan Jandarma


Trafikte Cep Telefonu

Sevgili okurlar,
Dün İçişleri Bakanlığından cep telefonuma bir SMS geldi ‘Tüm polis ve jandarma birimlerimiz emniyet kemeri, cep telefonu ve tehlikeli araç kullanımı denetimlerinde görevlendirildi. lütfen, bu yolda hep birlikteyiz.’
Sanırım tüm araç sürücülerine bu mesaj gönderildi. Belki de tüm vatandaşlarımıza gönderildi.
Bu tarz bilgilendirme mesajlarını Emniyet Müdürlüğü sık sık gönderiyor. Vatandaşları bilgilendirmeye çalışıyorlar ve çok takdir gördüğünü düşünüyorum.
Çok geç kalındığını düşünüyorum, özellikle araç kullanırken telefon kullanan sürücülere kesinlikle ama kesinlikle ceza verilmeli, asla af söz konusu olmamalı. Bir saniye içinde kaza meydana geliyor. Sonra hep birlikte dövünüyoruz, Bizler unutuyoruz belki ama, yaralanan ve ölen vatandaşların yakınlarını bir düşünelim, empati kuralım lütfen.
Ben de 1991 yılından beri araç kullanıyorum. Araç kullanırken asla telefon ile görüşmem, cevap vermem, sakıncalı görüyorum, kesinlikle dikkat kaybı yaşanıyor. Bu gibi davranışların meydana getirdiği kazalar sık sık vatandaşlarımıza anlatılmalı, Çözüm yolları tartışılmalı, suçların karşılığı cezalar da caydırıcı olmalıdır.
Tabi ben İçişleri Bakanlığımızın aldığı bu karara sonuna kadar katılıyorum. Ama bunun yanında sürücüler dışında yayaların da;
Özellikle yaya geçitlerinden geçerken, ışıklı kavşaklarda, yeşil ışık yandığında karşıdan karşıya geçerken, özellikle gençlerin ve çocuklarımızın, ellerinde telefon ile karşıya geçmeye çalıştıklarını görüyoruz.
Bu gençlerimizin de hareket halinde, özellikle trafiğin yoğun olduğu


Öğrenci Yurtları…

Sevgili Okurlar,
Gündemimizde her ne kadar ekonomik sorunlar, terörle mücadele ve Suriye konuları olsa da, Ülkemizde hayat devam ediyor, vatandaşlar yaşam mücadelesi içinde önlerine çıkan sorunlarla mücadele etmeye çalışıyor. Öğrenci Yurtları. Evet, öğrenci yurtları şu an en önemli hususlardan birisi olarak görülmekte. Birçok genç 2 yıllık meslek yüksekokulunu ve 4 yıllık lisans bölümlerini kazandılar. Tüm gençlerimizi tebrik ediyorum. Eğitim hayatlarında başarılar dilerim.
Amaaaa… Öğrencileri ve ailelerini yurt kaygısı sarmaya başladı, öğrenci evlerinin kiraları çok yüksek fiyatları buldu, durumu iyi olmayan aileler kara kara düşünmeye başladılar.
Elbette her ilde üniversiteye hemen hemen kavuştuk. Ancak, gençlerin tercihleri, tercih ettikleri bölümler ve okullar nedeni ile bulunduğu şehir dışına çıkmak durumunda kalıyorlar. Peki, ne olacak memleketin bir şehrinden diğer bir şehrine hareket etmek zorunda kalan aileler, tam bu tarihler arasında hem çocuklarının kayıtlarını tamamlamak, hem de bütçelerine uygun konaklama yerleri bulmak zorundalar. Bunun içinde tatil sezonu gibi olmasa da büyük bir iller arası yolculuk başlamış durumda.
KYK Yüksek öğrenim kredi ve yurtlar


Araç Kullanırken Dikkat


Sevgili okurlar,
Evet, çok sık karşılaştığım bir durum hakkında sizinle görüşlerimi paylaşmak istedim.
Ülkemizde ne kadar sigara tüketiliyor, kaç kişi sigara içiyor, kaç kişi pasif içici bu ve bunlar gibi istatistiki verilere girmek istemiyorum. Tek dileğim, bir gün hiç olmazsa ülkemde hiç sigara içilmemesi. Ama içiliyor. İçiliyor da;
Özellikle araç kullanırken sigara içenleri uyarmak istedim.
Araç kullanırken şoför sigarasını yakıyor, cam açık, her defasında külünü camdan dışarı atıyor. Çok anlamsız, çirkin ve  belki de çok tehlikeli, bazen kül döktüklerinde yanan tütünde düşüyor, Bunları görebiliyorum. İyi de nasıl uyaracağım bir türlü bilemiyorum, Korna çalıyorum dikkatini çekmek için ama nafile, o başka bir niyet için korna çalındığını düşünüp, hatta üzerine alınma gereği bile duymuyor. Yani vurdum duymaz bir tavır ile yoluna devam ediyor. Açık olan camdan sigara külünü dışarıya dökmeye devam ediyor.
Şimdi en önemli konuya gelelim. Sigara bitti. Araç içinde küllükler var, ama kim onu açacak, kim içinde sigara izmaritini söndürecek. En kolay yolu seçiyor ve yanan izmariti dışarı atıyor. İşte


Ne Mutlu Türküm Diyene…

Sevgili okurlar,
30 Ağustos Zafer Bayramı’nı geride bıraktık.
Milli duygularımız kabardı.
Ama bir düşünün, biraz tarih bilgilerimizi yoklayalım. Bizim milletimiz, bizim ülkemiz, bizim ordumuz, Tarih boyunca ZAFERDEN ZAFERE KOŞMUŞ.
Aslında Türk milletinin Türk ulusunun, Türk devletinin, Türk ordusunun her günü bir ZAFER BAYRAMI ve Zafer Bayramı olmalı.
“Çanakkale, Sakarya, Dumlupınar
Türk milleti her daim özgür yaşar. “
TSK bünyesinde 20 yıl çalışmış olmanın gururunu yaşadım. Bu ülkeye, bu onurlu millete asker olarak hizmet etmenin haklı gururunu taşıyorum. Halen Türk Silahlı Kuvvetleri’nde görev yapan tüm askerlerimize ve komutanlarımıza başarı ve huzur diliyorum.
Tüm dünya ülkeleri özellikle bize kin ve düşmanlık besleyen ülkeler, biliyorlar ki, Türkiye Cumhuriyeti ilelebet HÜR VE BAĞIZSIZ YAŞAYACAKTIR. Bu yolda her kim Türkiye karşısında durursa, her kim, TÜRK milletinin karşısında durursa bertaraf olacaktır. İnanın, biz Türk milleti olarak bağımsızlık ve hürriyetimize ne kadar


Bayram Bitti… Manevi Huzur Her Yerde

Sevgili okurlar,
Evet, Mübarek Kurban Bayramı ve uzun tatil bitti.
Ülkemizde bir huzur mutluluk hakim olduğunu düşünüyorum. Tüm ülke, tüm millet manevi bir huzur yaşadık, elbette bu mutluluğun ve huzurun ülkemizde daim olmasını isteriz.
Ama…
Yine de eski bayramları özlüyorum. Tüm tatil beldeleri, şehirleri tam kapasite ile dolu çalıştı. Maşallah milletimiz tatil cennetlerini güzel ülkemizin güzel coğrafyasını Kurban Bayramı’nda doldurdu.
Ya eskilerde, işte bunu düşündüğümde duygulanıyorum. Ben halen özellikle dini bayramlarımızda BÜYÜKLERİN ELLERİNDEN ÖPÜLMESİ GEREKTİĞİNİ VE MUTLAKA BÜYÜKLERİMİZİN ZİYARET EDİLMESİNİ düşünenlerden ve inananlardanım. Bununla da gurur duyuyorum. Tatil beldelerine gidenlere de saygı duyuyorum. Bende bazen bayramlarda tatile gittim. Ama inanın aklımda büyüklerim vardı, onlara haksızlık ettiğimi düşündüm. Bu düşüncelerime bazıları ESKİ KAFALISIN diye yorumluyorlar. Artık bu tarz tatil anlayışı kalmadığını söyleyenler çok.
Olsun. Onlar ESKİ KAFALI desinler. Ben bayramlarda BÜYÜKLERİ ZİYARET ETMENİN ÖNEMİNİ ASLA UNUTMAYACAĞIM. BUNUN İÇİN NE DERLERSE DESİNLER. Bu mutluluğu, annemin elini öpmenin verdiği yaşama sevincini hiçbir


Uzlaştırmada Yasal Süre ve Karşılaşılan Zorluklar

Sevgili okurlar,
Bu gün, uzlaştırmacıların karşılaştığı sorunlardan birisine değinmek istiyorum. Bir uzlaştırmacının yasal süre içerisinde uzlaşma teklifi ve uzlaşma müzakereleri için kendisine verilen 30+20 gün süreyi nasıl kullanmalı. Elbette öncelikle dosya teslim alınmasını müteakip uzlaştırmacının 30 günlük süresi başlıyor. Gelin şimdi bir uzlaştırmacının bu 30+20 günde yaşadıklarını birlikte okuyalım. Uzlaştırma dosyalarının en önemli prensibi GİZLİ olmasıdır. Bu nedenle dosya içerikleri hakkında asla bilgi vermeyeceğim. Sadece kullanılan zaman ile ilgili birlikte değerlendirme yapalım istedim. 06.07.20178 günü ilgili C.Başsavcılığı Uzlaştırma bürosundan dosya alındığında, 05.08.2018 tarihinde bir aylık süresi dolacaktır. Bu zaman içerisinde dosya hakkında çalışma yapan uzlaştırmacı, taraflardan müşteki ve şüpheli ile usulüne uygun telefon görüşmelerini yapmış, müşteki ile 10.07.2010 tarihinde müzakere yapmış ve müştekinin hür iradesi ile yaptığı uzlaşma isteği ile şüpheli ile gerekli görüşme yapılmış ve şüpheli de uzlaşmak istediğini beyan etmesi üzerine 11.07.2017 tarihinde şüpheliye gerekli raporların imzalarının talimat yolu ile alınması için çalışma yapılmış. 11.07.201 günü ilgili C.Başsavcılığı Konya Bozkır C.Başsavcılığı Talimat bürosuna ilgili evraklar gönderilmiş, İŞTE NE OLDUYSA BUNDAN SONRA OLUYOR.
Şüpheli ile müteakip defalar görüşmeler yapılıyor, bir hafta sonra şüpheli evrakları imzalamak için Bozkır C. Başsavcılığı talimat bürosuna pazartesi günü gittiğinde kendisine evrak henüz


9. Yıla Hep Beraber Merhaba

Gazetemiz İLKSES’ in 9. yılında sizlerle birlikte olmanın mutluluğunu yaşıyorum.
Yaklaşık olarak iki ay önce İLKSES ile tanıştım, inanılmaz mutluyum.
Özellikle yayın anlayışını takdir ettiğim bu gazetede köşe yazarı olarak kabul edilmem beni ziyadesi ile mutlu etti.
Bu vesile ile İmtiyaz Sahibi Sayın Halil ARSLAN Bey’e ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Sayın Erdal ERAK Bey’e beni İLKSES ailesine kabul ettikleri için çok teşekkür ederim.
Daha önce bir gazetede köşe yazarlığı yaptım, haber sayfalarında köşe yazarlığı yaptım, bazı haberleri paylaştım, bir derginin imtiyaz sahibi ve sorumlu müdürlüğünü yaptım, ama şunu söylemeliyim ki, İLKSES GAZETESİNDE YAPTIĞIM KÖŞE YAZARLIĞINDAN DUYDUĞUM MUTLULUĞU diğer gazete ve haber sayfalarında hissetmedim.
İyi ki varsın İLKSES…
Bir gazetenin 9 yılı başarı ile geride bırakmış olması, basın hayatında çok önemli bir yerde olduğunun ispatıdır.
Başarılı geçen dokuz yıl bence inanılmaz bir başarı. Başladığı yayın hayatında edindiği disiplinli prensipler ışığında hiç sapmadan


Gündem Benim Ülkem

Sevgili okurlar,
Gündem Türkiye ve hızlı kur artışı.
Tüm Türkiye kilitlenmiş kur artışını izlemekte, ABD başkanının ülkemiz üzerinde oynadığı oyunu seyrediyor.
Bence ABD Başkanı kaşınıyor.
Sanırım farkında değil, çünkü tarih bilgisi yok, hadi kendisinin tarih bilgisi yok anladık, bunu görebiliyoruz, danışmanlarının da mı tarihle ilgileri yok?
Dünya üzerinde TÜRKLER hakkında birkaç sayfa tarih öğrense, Türkiye hakkında konuşurken iki, üç,  hatta  on kez düşünürler.
HEYYYY… ABD… TÜRKİYE İLE OYUN OYNANMAZ.
Oynamak için yanlış ülke, yanlış millet seçmiş olabilir misin? Öğrendiğinde geç kalmış olma, bak benim ülkemde insanlar BAYRAĞI, VATANI, DEVLETİ için gözünü kırpmadan ölür.
Sayın ABD Başkanı, danışmanlarına sor, Türkiye’nin tarihini biraz araştırsınlar.
Kiminle cenk ettiğini, kiminle muhatap olduğun hatırlamanda fayda var.
Büyük oyunlar oynanarak, ekonomik sıkıntılar yaratma peşinde olanlara karşı, BİRLİK OLMA ZAMANI.
Türk Milleti  her zaman, devletimize ve milletimize yapılan her türlü saldırıları bertaraf etmek için, birlik olmayı başarmıştır. Bu tarz saldırıların üstesinden gelmeyi de bilecektir.
Bizler vatandaş


Sadece Huzur…

Sevgili okurlar,
Bu gün köşemde;  sohbet ettiğim her meslekten arkadaşlar ve okurlarımın bana gönderdiği yorum ve önerilerden derlenen bir yazı yazmayı ve sizinle paylaşmayı istedim.
Evet. Ortak payda HUZUR
Beklentiler HUZURUN SAĞLANMASI
Maddi manevi huzur istiyorlar, huzur istiyoruz.
Kimden istiyoruz.
Hükümetin yaptığı icraatların sonucunda HUZURLU BİR YAŞAM istiyoruz.
Muhalefetin yapacağı mücadelede HUZURLU BİR ORTAM istiyoruz.
Alınan ücretler karşılığında HUZURLU BİR HAYAT istiyoruz
Emekliler maaşlarına söz verilen zamları istiyorlar, neden? Daha HUZURLU BİR HAYAT için.
Çalışanlar maaşlarında ve şartlarında iyileştirme istiyorlar. Neden? Daha HUZURLU İŞ HAYATI için.
İşsizler bir an öce iş istiyorlar. Neden? HUZURLU BİR HAYATA KAVUŞMAK için.
Hasta yakınları şifa istiyorlar. Neden? HUZURLU BİR HAYAT, HUZURLU BİR ORTAM, HUZURLU BİR EV YAŞANTISI için.


3600 Nerede?

Sevgili okurlar Cumhurbaşkanımız 100 günlük icraat programını açıkladı. Çok önemli icraatlar göze çarpıyor. Takdir edilecek projeleri anlatan Sayın Cumhurbaşkanımızı dikkatlice dinledim. Elbette duymak istediğim seçim beyannamesinde ilan ettiği 3600 ek gösterge verilecek devlet memurları ve emeklileri hakkında yapılacak çalışma ama maalesef hiç duyamadım.
Polis, hemşire, öğretmenler ve din görevlilerine verdiği söz vardı. Aynı zamanda 10 yıldan fazladır EMUJAD Uzman Jandarma Emekliler Derneği bu mücadeleyi vermektedir.
10 yılsonunda gelinen nokta, tüm görüşmeler sonucu olumlu geri dönüşümler, verilen sözler ve yine hüsran. Günümüzde dolar hızla değer kazanmakta, TL hızla erimekte, memur ve işçilerin aldıkları maaşları günden güne azalmakta, belki yapılacak olan 3600 ek gösterge çalışması ile nefes alabileceklerdi ama yine hüsran.
Merak ediyorum. 3600 NEREDE, NEREYE KAYBOLDU. Aslında ben biliyorum, benim gibi bir çok kişi 3600 söylemlerinin nerede ve ne zaman gün yüzüne çıkacağını biliyor veya tahmin ediyoruz diyelim. Ne zaman mı, yerel seçimler öncesi yine gündeme gelecektir.
Peki yerel seçimlerden önce 3600 ek gösterge verilecek mi? İşte onu sadece Sayın Cumhurbaşkanımız biliyor.


Ya Şimdi… Kelimeler Anlamsız, İfadesiz Kaldılar

Ne olacak şimdi, ülkemiz nereye gidiyor, bizlere, halkımıza ne oldu, dostluk, arkadaşlık,
Anne ve babaya saygı, hürmet nerede kaldı, hep tarihte kaldı sözü nü duymak istemiyorum.
Sizin devir değişti, artık bilgisayar çağı, yazılım çağı, diyerek, bizlerin değerlerini çürütmeye devam ediyorlar.
Karşı koymalıyız, biz nice savaşları birlikte veren ve Türkiye Cumhuriyeti’ni yoktan var eden bir milletin çocukları ve torunlarıyız. Bizi biz yapan, bu ülkeyi kıymetli yapan şehitlerimizin kanları ve gazilerimiz emekleri ve yitirdikleridir. Saygı, sevgi, kardeşlik, dostluk ve çok çalışmak en önemli değerlerimizdir. Bu değerlerimizi asla ve asla yitirmemeliyiz,
Evet bir BEBEK ŞEHİT OLDU, ANNESİ İLE BİRLİKTE KALLEŞÇE ŞEHİT EDİLDİ.
Eşi Jandarma Astsubay Çavuş, Hakkari’de görevli, vatan için gözünü kırpmadan terörle mücadele eden, kahraman bir Jandarma Astsubayı, ona sürpriz yapmak, doğum gününde yanında olmak 11 aylık bebekleri Bedirhan Mustafa ile eşinin doğum gününü kutlamak için, evinden eşinin görev yerine Hakkari’ye giden bir asker eşi ve


Planlama Zamanı

Dernek Yöneticileri;
TBMM tatilde,  zaman planlama zamanı…
Sevgili okurlar,
Sivil toplum örgütleri ve çalışmaları hakkında yazmaya devam ediyorum. Ben sivil toplum örgütlerinin, derneklerin gücüne inanan birisiyim. Bir ülkede demokrasi varsa ki ülkemiz demokrasi ile yönetilmekte, o zaman siyasi partiler kadar, dernek ve vakıfların gücünü görmezden gelmeyelim.
Köşe yazılarımda sık sık değindiğim gibi, dernek gücünü öncelikle üye sayısından almaktadır, sonra maddi gücü ama en önemlisi vizyon sahibi, kültürlü, vaktini zamanını severek derneğine adayan, özverili çalışan yöneticilerinden almaktadır.
TBMM 15 Temmuz sonrası tatile girdi. 01 Ekim 2018 tarihine kadar sayın milletvekillerimiz tatilde olacaklar.
Bu dönem içinde sivil toplum örgütlerinin yöneticileri ne yapmalı, asla tatile çıkmamalılar, ya da dönüşümlü kısa tatiller yapmalılar. Neden mi?
Şimdi daha çok vakitleri olacak, tüm yöneticileri bir arada bulundurabilecekler, hep birlikte beyin fırtınası yapma imkânına sahip olacaklar. Bu başarının ilk adımı olacaktır.
Dernek üyelerini ziyaretler yapabilirler.
Daha fazla


Ayakta Alkışlıyorum

Milletvekili Sayın İzzet Ulvi YÖNTER’i 
AYAKTA ALKIŞLIYORUM.
Neden mi?
Çok Basit, Tek başına TBMM çatısı altında, Uzman Jandarmalar ve Uzman Çavuşlar için bağırıyor,
Türk Silahlı Kuvvetlerinin her ferdi bizler için birer kahramandır. Asla tartışmayız, Ama iş sosyal haklarına geldiğinde, yaşam standartlarının iyileştirilmesine geldiğinde, maalesef kahramanlar içinde ayırıma gidiliyor. Ve bu ayrımcılığın giderilmesi için en büyük mücadeleyi veren MHP İstanbul Milletvekili Sayın İzzet Ulvi YÖNTER Beyefendiye sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.
Bugün kesinlikle kendisi hakkında yazmak, köşemden tüm camia adına teşekkür etmek istedim.Türk Silahlı kuvvetlerinin üvey evlatları olarak görülen, silahlı mücadelede en ön saflarda kullanılıp, sosyal haklar söz konusu olduğunda ARKAYA İTİLEN, HATTA HİÇ GÖRÜLMEYEN Uzman Jandarmalar ve Uzman Çavuşlar hakkında her fırsatta TBMM’ de söz alıp, sorunları dile getiren, Sayın Vekilim kesinlikle teşekkürü hak ediyor.
Sayın Vekilimin TBMM de söylediği gibi, AFRİN’E GİREN, TERÖRLE EN ÖN SAFLARDA MÜCADELE EDEN, DEVLETİN BEKASI İÇİN CANINI VEREN UZMAN JANDARMALAR VE UZMAN ÇAVUŞLAR, SUBAY, ASTSUBAY HATTA GENERALLER İLE BİRLİKTE MÜCADELE EDERKEN, İŞ ORDUEVİNE


Derneklere Neden Cevap Aynı 'Bekleyin'

Evet, sevgili okurlar,
Özellikle çok güçlü görünmeyen sivil toplum örgütleri, dernekler, başlattıkları mücadele için yaptıkları yoğun görüşmeler sonucunda hep aynı cevabı alırlar. “İlgileniyoruz, mağduriyetinizi anlıyoruz, sizin sesiniz olmaya devam edeceğiz ve çalışmalar devam ediyor.”
Bu cevap yıllarca sürebilir, aslında netice almak, dernek yöneticilerinin kısmen ellerinde, kısmen de hizmet ettikleri camiaların elindedir. Dernek üye sayısı azami yükseltilmeli, özenle bu konu üzerinde çalışmalar yapılmalı. Ancak tek sorun üye sayısı değil, AKTİF DERNEK YÖNETİMİ’dir.
Karşılıklı anlayış, uyumlu bir dayanışma içerisinde üstesinden gelinemeyecek bir sorun yoktur. Öncelikle dernek yöneticileri bir plan çerçevesinde hareket etmeli, sorunların çözümü noktasında siyasi partiler ve bazı talepleri için yerel yönetimler ile yapacakları görüşmeleri bir takvime bağlamalı, aksatmadan bu görüşmeleri tamamlamalı, hatta mümkün olan zamanlarda ilave görüşmelere hazırlıklı olmalıdır. Askerlikte ifade edilen, fırsat eğitimi gibi. Her fırsatta görüşmelere ağırlık vermeli.
Basın ve halkla ilişkiler birimi bir derneğin en önemli organı olmalı. Derneği ve yaptığı faaliyetleri, dernekle ilişkili olan herkese duyurmanın bir yolu basın ve halkla ilişkilerden geçer. Tüm faaliyetlerini,


3600 mü? Bedelli mi?

Sevgili okurlar,
Yeni Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi yürürlüğe girdi. Yeni hükümetten beklentiler çok fazla, bunlardan birisi de bedelli askerlik.
3600 mü? Bedelli askerlik mi?
Acaba hangisi daha öncelikli beklentidir. Her ikisi de çok geniş kitlelere hitap eden iki önemli konu. Bedelli askerlik ile ilgili çalışmalar netleşti, sonuca bağlanacağı kesinleşti. Ama 3600 ek göstergeler ile ilgili halen beklentiler devam etmekte.
Bedelli askerlik ile ilgili yazımı önceki köşe yazılarımda anlattım. Bu konuda düşüncelerimi sizlerle paylaştım. Ben asla herkese eşit olarak önerilen bir bedelin adaletli olduğuna inanmıyorum. Bedelli askerlik için belirlenen bedel, faydalanacak olan vatandaşlarımızın geliri ile orantılı olmalı, tavan ve taban bedel belirlenmeli. Ama yine sabit bir bedel belirlendi 15.000 TL. Yani şunu anlıyoruz ki, tüm sosyal medyada paylaşılanlar gibi, zengin olanların bir günde, veya bir haftada en çok bir ayda harcadığı para 15.000 TL. Ve bu parayı askerlik bedeli ödemek için tereddüt etmeyecek. Bunun yanında,  asgari ücretli çalışan vatandaşlarımız ile devlet memuru olarak düşük maaşlarla çalışan vatandaşlarımızın yıllık harcamaları çıkınca bile bu bedel tasarrufu sağlanamıyor, mecburen kredilere


Destan Yazmak, Türk Milletine Aittir

Sevgili okurlar
Öncelikle belirtmek isterim ki, iyi ki bu mübarek topraklarda yaşıyorum, iyi ki bu topraklarda doğdum, inşallah bu topraklarda adam gibi öleceğim. Ne mutlu ki bu ülkenin vatandaşıyım, ne mutlu ki bu bayrağın altında yaşıyorum. Ne mutlu ki İstiklal Marşımızı yüksek sesle söyleyebiliyorum.
Ülkemizin coğrafi güzelliklerini, yer altı zenginliklerini benim anlatmama gerek yok. Hem Türk milleti, hem de tüm dünya bunun farkında.
Bu güzel memleketimizi, Türkiye’mizi çok isteyenler var, ama kimse bizim kadar memleketimizi sevemez, bizim kadar memleketimiz için ölemez, bizim kadar ülkemizi yüceltemez. Bizler, Atatürk, silah arkadaşları ve tüm vatandaşları ile Kurtuluş Savaşı’nı veren bir milletin çocukları, torunlarıyız. Şehitlerimize borcumuzu ancak, alnımız açık, başımız dik, özgür yaşayarak, ülkemizi, devletimizi sonsuza kadar yaşatarak ödeyebilirmiyiz bilmiyorum. Ama özgür yaşamaya mecburuz, bu devleti milleti ile yaşatmaya mecburuz.
Anlayamadığım, bu düşmanların, hainlerin hiç mi tarih bilgisi yok, hiç mi okumazlar, hiç mi araştırmazlar. Türkiye ve Türk milleti için hainlik yapmayı planladıklarında hiç mi akıllarına araştırma yapmak gelmez. Hiç mi soruşturmazlar, hiç mi… BİR SÜRÜ YAZABİLİRİM.


Derneğin gücü …

Sevgili okurlar, demokrasinin en etkili organlarından olan dernekler, Sivil Toplum Örgütleri en büyük gücü nereden alırlar.
Elbette üye sayılarından,
Vizyon sahibi yöneticilerinden,
Maddi imkanlarından vb. gibi sıralayabiliriz.
Benim üzerinde durmak istediğim ise dernek üyeleri, dernek üye sayıları ve üye sayısının, üyelerin derneğin gücünde neden önemli olduğu.
Ülkemizde ne yazık ki derneklere üye olma oranı Avrupa ülkeleri ile kıyaslandığında çok düşük seviyede kalmakta.
Bizim ülkemizde insanlara derneğe üye olur musun sorusunu yönelttiğinizde ilk söyledikleri, ‘Dernek bana ne verecek’ bunu çok değişik yönde yorumlayabiliriz, ama ben bu cevabı veya bu soruyu soran kişinin gözlerine baktığımda, yani yüzünü gördüğümde aslında, ‘AMAN NE UĞRAŞACAĞIM, NASILSA DERNEK ÇALIŞIYOR. BAŞIMA BELA ALMAK İSTEMİYORUM. SONUÇTAN BEN DE NASILSA FAYDALANIRIM’ demek istediğini gayet net anlayabiliyorum.
Arkadaşlar, özellikle sosyal ve mali hakların kazanılması için bazı statüdeki meslek grupları veya bu meslekten emekli olmuş kişiler tarafından kurulan derneklere özellikle dikkat çekmek istiyorum. Bu amaç için