Sevgili okurlarım, çok soğuk kış günlerini yaşıyoruz. Televizyon haberlerinde yağan karın çokluğunu ve yarattığı olumsuz ulaşım şartlarını hep birlikte izliyoruz.
Hadi bir de empati yapalım. Kış şartlarının en şiddetli olduğu illerde, hatta o illerin yoğun kar alan ilçe ve köylerinde olduğumuzu düşünelim. ÜŞÜDÜK DEĞİL Mİ?
Ama oralarda en az on yıl yaşadım ben, en az 10 yıl görev yaptım. Yoğun kar yağışı alan, -20 dereceğin üzerinde soğukta yaşayan ve görev yapan insanlarımız var. Evet orada yaşamak çok zor. Fakat devamlı o yörede yaşayan vatandaşlarımız, hava şartlarına ve imkânsızlıklara alışmanın yolunu yıllarca orada yaşamanın verdiği tecrübe ile sağlamışlar. Ama oraya devlet memuru olarak giden öğretmen ve sağlık görevlilerini bir düşünelim. Yaşadıkları imkânsızlıkları hayal edelim. Kendimizi onların yerine koymayı deneyelim. İnanın empati yaptığımızda İzmir de bile onların yaşadıklarını düşününce üşüyebiliyorsak, işte onları anlıyoruz demektir.
Şimdi soğuk illerimizde, Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerimizde görev yapan Jandarma, Tsk. Personeline değinmek istiyorum.
Her ne şartta olursa olsun, kar, kış, soğuk, buz fark etmez. Her türlü hava şartlarında vatandaşımıza devlet adına ilk elini uzatan her zaman JANDARMA PERSONELİ OLMUŞTUR. Türk Silahlı Kuvvetleri personelleri olmuştur.
Kış şartlarında ulaşım sağlanamaz, hasta için Ambulans ve sağlık ekibi gidecek, bu ekibe JANDARMA eşlik eder.
Yol açma çalışması yapılacak, Kar Küreme, Greyder, Kar Püskürme makineleri çalışacak, emniyet için JANDARMA eşlik eder.
Kayak yapmak için dağa çıkanlar mahsur kalır, kurtarma ekipleri ya Jandarma, ya da kurtarma ekibinin emniyeti için yine JANDARMA eşlik eder
Yaban hayvanları veya vatandaşın hayvanları mahsur kalır, yaralanır, kurtarma ekibi gidecek emniyeti için yine JANDARMA eşlik edecek.
Bu sıralamayı sayfalarca yazabilirim. Henüz ağır kış şartlarında yapılan TERÖRLE MÜCADELE GÖREVLERİNDEN söz etmedim daha. Bir sonraki yazımda bu konuda Jandarma ve TSK personelinin azmini mutlaka yazmak istiyorum.
Tüm bu ağır hava koşullarında meydana gelen olumsuzluklara yardım elini uzatan ilk devlet eli olan Jandarma Personelleri ve bu personellerin ailelerinin de bu kış şartlarında mücadele etiklerini unutmayalım. Jandarma personellerini televizyondan izliyoruz, her yere yetişmeye çalışıyorlar, ama geride eşi ve çocukları var, anne ve babaları var, onlarında ihtiyaçları var, ama sosyal, ama maddi, ama manevi, fakat Jandarma personelleri önceliklerini aileleri olarak belirlememiş, önce vatan hizmeti, önce vatandaşın mağduriyeti, önce görev anlayışını benimsemişlerdir. UNATMAYALIM.
Jandarma Personelleri içinde Uzman Jandarmalara ayrıca değinmek istiyorum. Tüm bu şartlarda büyük bir özveri ile görevini yerine getirmeye çalışan Uzman Jandarmaların, hak ettikleri yönünde yaptıkları bir mücadele bir beklentileri mevcut. 3600 Ek gösterge. Sayın Cumhurbaşkanımızın bazı devlet memurlarına 3600 ek gösterge sözü bulunduğunu hepimiz biliyoruz. 3600 Ek gösterge verilecek devlet görevlileri içinde Uzman Jandarmalarında bulunmasını hepimiz arzuluyoruz. Yaptıkları hizmetlere baktığımızda, onların bu çalışmalarını, yaptıkları fedakârlıkları düşündüğümüzde, onlara ne kadar zam verirsek verelim, az olduğunu göreceksiniz.
Bu olumsuz hava şartlarında, bu ağır kış şartlarında çalışan, tüm Türk Silahlı Kuvvetler personellerine, Tüm Jandarma ve Emniyet Mensubu Polislerimize başarılar dilerim. Tüm bu sınıflar içinde mali durumlarında düzenleme yapılması taleplerinin Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından bir an önce değerlendirilerek, önemli hizmetlerde bulunan güvenlik kuvvetlerimizin çalışma azimlerine şevk katmasını temenni ediyorum.