Sağlık durumum nedeni ile bir müddet ara verdiğim köşe yazılarıma bugünden itibaren başlamış olmanın mutluluğunu dile getirmek istiyorum. Şükür, gayet iyiyim ve çok sevdiğim köşeme döndüm.
Yazarken ne kadar mutlu olduğumu tarif edemem. Şimdi yine birlikteyiz. Yeni kitapları ve yazar veya şairini tanıtmaya gayret edeceğim.
Bugünkü köşemde Sayın Tuncay Taş’ın yeni çıkan, ilk eseri olan Düşünce isimli şiir kitabından söz etmek istiyorum.
Okurken gerçekten her konuda şiir yazıldığını görmek beni çok mutlu etti. İsterseniz önce şair Tuncay Taş hakkında biraz bilgi vereyim.
Şair Tuncay Taş; 1956 Muş doğumlu olan şair 1966 Muş Varto depremini yaşamış ve sonrasında Hatay Kırıkhan da yatılı belge okulunda eğitimini burada tamamlamıştır. Liseyi Muş lisesinde bitirmiştir. Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullarda memur olarak görev yapmış en son Çiğli Şehit Ali Karaoğlan Lisesinde memuriyet görevini 2006 yılında tamamlamış ve emekli olmuştur. 1988 yılında evlenen şair iki erkek çocuk babasıdır. Halen İzmir ilinde ikamet etmektedir.
Bu kitapta ayrıca bir sürpriz ile karşılaştım eşi Ayten Taş’ın da ressam olduğunu öğrendim. Şiir kitabında 70’den fazla Ayten Hanım çizdiği resimlere de yer verildiğini gördüm. Düşünün şair tarafından yapılan jesti. Ben çok mutlu oldum. Harika bir kitap ve mutlaka kütüphanenizde bulundurmanız gerek diye düşünüyorum.
Düşünce isimli eserin içinde 101 şiire yer verilmiş. Bunlarda bazılarının isimlerini sizlerle paylaşmak isterim.
Anadolum, Anıtkabir, Anne, Baba, Cumhuriyet, Çay, Soban ile Sürü, Davetsiz Misafir, Deprem, Düğün, Ekmek, Elektrik, Emekli, Göz, Hastane, İlkbahar, İş Dünyası, Kedi, Kış, Komşu, Kuş, Leylek, Muhtar, Nevruz, Öğretmen, Sağlık, Seçim, Sigara, Sonbahar, Su Yaşamdır., Tilki, yangın, Yaz Tatili, Yerli Malı, Yönetici, Zaman vb. gibi devam ediyor.
Sizlerle şairin eserinden bir bölümü de paylaşarak bugünkü köşemi bitirmek istiyorum.
DEPREM…
Demir, çimento çalınan yapı yerle bir oldu
Fay hattı üzerinde sağlam yapı ayakta durdu
Yıkılanın yüklenicisi vicdan azabı duydu
Ehlisiz ustanın yapısı insanları yasa boğdu.
Giden can bir daha geri gelmez
Yüreğe kor düşer gözyaşı dinmez
Ayrılan hiçbir dimağdan silinmez
Ateş düştüğü yeri yakar, baca tütmez.