Kitap Fuarı İzlenimleri…

Manisa ili merkez Yunus Emre belediyesinin düzenlediği ‘Kitap günleri’ konulu kitap fuarı, 18 Nisan tarihinde başlayıp 01 Mayıs tarihinde kapandı.

60 Yayınevinin ve 30 yazarın imza günü etkinliğine katıldığı kitap fuarı büyük bir canlılık yaşadı. Ben Vicdanların Adaleti isimli ilk romanımdan sonra çıkardığım Her Yer Kana Boyanacak isimli ikinci romanım ile kitap fuarına katıldım. Okuyuculardan da büyük ilgi gördüğümü belirtmek isterim. Bol imzalı bir fuarı geride bıraktığımı ifade etmek isterim.

Bunun yanında fuarın açık kaldığı her gün fuar alanında bulunarak bazı gözlemlerde bulundum. Bunları sizlerle paylaşmak istedim. Önemli tespitlerimin oldu tabi ki benim düşüncem bu yönde. Bu fuarın bitiminde sonra bazı okullarda paneller düzenleyerek buradaki izlenimlerimi öğrenciler ve öğretmenler ile de paylaşmak istiyorum.

Magnesia AVM arkasında kurulan fuara özellikle öğrenci katılımının düşük olduğunu belirtmeliyim. Aslında planlandığı söylenen 40 bin civarında öğrencinin fuar alanına taşınamadığını gözlemledim. Fuara katılan yayınevi sahipleri ve çalışanları ile yaptığım sohbetlerde de yeterli sayıda öğrencinin gelmediğini öğrendim. Elbette öğrenci gelmesi kitap fuarı için çok önemli, en çok kitabı çocuklarımızın okuduğunu düşünüyoruz ya da öyle umut ediyoruz. Ama…

Evet, kocaman bir amaaaa yazdım oraya nedenine gelince; yaptığım gözlemlerde özellikle ortaokul öğrencilerinin kitapları almakta hevesli olduklarını gördüm. Hemen hepsi kitap almak için yarışıyor. İlkokul seviyesinde ki çocuklarda öğle. Ama lise öğrencilerine, gençlerimize gelecek olursak maalesef ki yüzde 80’ini kitaplara bakmıyor bile, sadece arkadaşları ile sahilde yürür gibi yürüyorlar. Ellerine kitap alıp kapağını, arka sayfasını veya içini incelemiyorlar. Aslında kitap stantlarına bile bakmıyorlar. Sadece kendi aralarında sohbet ediyorlar. Herhalde bir veya iki dersi böyle kaynattık tadını çıkaralım havasındalar. Bu duruma şahit olmanın beni ne kadar çok üzdüğünü sizlere anlatamam.

Tamam lise çağlarında gençlerimizin ergenlik durumları ve son sınıf öğrencilerinin üniversite sınavlarına hazırlık durumları olabilir ama yine de ben kitapları en azından incelemelerini beklerdim. Bu yönde hayal kırıklığı yaşadığımı söylemek isterim.

Her zaman eğitimin en önemli unsurunun Öğretmenler olduğunu ifade etmişimdir. Bu fuarda öğretmenlerimizi de gözlemlediğimi ifade etmek istiyorum. Tüm fuar alanında öğrenciler ile birlikte gelen öğretmenlerimizin hemen hemen tamamı, sorumlu oldukları öğrencilerle ilgilenme dışında bir kitap ile ilgilenmediler. Bu hususta beni biraz üzdü.

Öğrenci velilerine, sizde evde kitap okuma saati yapın diye akıl veren öğretmenlerin, kitap fuarında bir kitap almamaları, öğrencilere nasıl örnek olmuştur, yorumu öğretmenlere bırakmak istiyorum. Gönül isterdi ki onlarda kitap fuarlarından birer ikişer kitapla dönsünler. Sadece bir öğretmenin kitaplık oluşturmak için bolca kitap aldığına şahit oldum. Bu da beni mutlu etmeye yetti.

Öğrencilerin kitap tercihlerine gelince, bu konuyu bazı öğretmenlere de söyledim. Özellikle ilköğretim öğrencilerinin birinci tercihi kesinlikle korku kitapları, sonra polisiye ve gerilim, en son tercihleri öyküler oluyor. Bu üzerinde düşünülmesi gereken önemli bir konu. Umarım başta öğretmenlerimiz ve sonra öğrenci velileri bu konu üzerinde ortak bir çalışma yapar ve çocuklarımızı doğru kitaplar okumaya yönlendirirler. Yeni fuarlarda görüşmek üzere.

Kitap Fuarı İzlenimleri…