Sayfa Yükleniyor...
Beslenme, en basit tanımıyla, gelişme, büyüme, sağlıklı ve aktif bir yaşam sürdürebilmeleri için vücudun ihtiyaç duyduğu maddeleri gerektiği kadar alabilmesi ve bunları verimli olarak kullanabilmesidir. Fizyolojik bir denge içinde bulunması gerekli olan beslenme fonksiyonu, bu dengenin tam olarak sağlanamadığı durumlarda vücutta istenmeyen kilo kayıpları ya da aşırı yağlanmalar meydana gelebileceği bilinmektedir. Açlık, tokluk ve iştah hisleri, beslenme davranışının gıda alımı ve enerji tüketimi arasında bir denge oluşturmasını sağlarken, bu beslenme davranışları, beyindeki beslenmeyle ilişkili bölgelerle karşılıklı koordinasyon içinde çalışmaktadır. Bu karşılıklı fizyolojik koordinasyon sayesinde, vücut ağırlığının çok dar sınırlar içinde sabit bir seviyede tutulmasına yardımcı olduğu düşünülmektedir. Vücutta aşırı yağ dokusu birikmesi sonucu ortaya çıkan metabolik bir sağlık sorunu olarak bilinen obezitenin, genetik ve çevresel faktörlerle yakın ilişkisi olan bir hastalık olduğu ve bunların sağlıklı bir yaşam için ciddi ve kronik sorunlara yol açabileceği düşünülmektedir. Obezite ve aşırı kilonun neden olduğu küresel halk sağlığı krizlerini araştırmayı ve değerlendirmeyi amaçlayan çok sayıda araştırma yapılmaktadır ve bu çalışmalarda, bu sağlık sorununun çocuklar ve gençler de dâhil olmak üzere, tüm dünyada, her geçen gün daha da yaygınlaşan bir sağlık problemi olduğunu göstermektedir.
En genel anlamıyla obezite, yağ dokusunun yaygın olmayan veya aşırı birikimi olarak tanımlanabilecek olan obezite ve aşırı kilo problemi, hemen her yaştaki birey için, dünya çapında etkisi giderek artan küresel bir sağlık sorunu olarak kabul edilmektedir. Obezite ve aşırı kilo problemi birçok kronik sağlık sorununa yol açma potansiyeline sahip olduğundan, dünya hükümetleri, bilim camiası ve bu alanda çalışan hekimlerin, obezitenin potansiyel sağlık sorunları hakkında farkındalık yaratmak için birlikte çalışmalar yürütmesi gerekli görülmektedir. Böylelikle, ciddi sağlık riskleri oluşturabilen obezite ve aşırı kilonun önlem ve tedavisi mümkün olabilecektir. Obezitenin en yaygın nedenlerinin dengeli ve doğal olmaktan uzak bir beslenme ve fiziksel aktivite eksikliği olarak sıralanabileceği düşünülmektedir. Bu faktörlere ek olarak, genetik, sosyal ve çevresel faktörlerin de obezite ve aşırı kilonun etiyolojisinde rol oynayabileceği giderek daha belirgin hale gelmektedir. Genetik faktörlerin ve endokrinolojik (hormonal) bozuklukların obezitede rol oynadığı yaygın olarak kabul edilmekle birlikte, sosyal ve çevresel faktörlerin, sosyo-kültürel ve ekonomik nedenlerin de obezite ve aşırı kiloya katkıda bulunduğu kabul edilmektedir. Aşırı kilo ve obezitenin sağlıklı yaşam için oluşturduğu risklere ilişkin klinik çalışmalar gözden geçirilirken, genetik yatkınlık, fiziksel aktivitede azalma, beslenme alışkanlıkları, yaş ve cinsiyet dâhil olmak üzere obeziteye katkıda bulunan bir dizi faktör olduğu gözlemlenmektedir. Bu nedenle, özellikle gelişmekte olan ülkelere odaklanarak dünya çapında hızla yayılan çocuk ve yetişkin obezitesinin görülme sıklığını azaltmak için mümkün olan en kısa sürede, ciddi önlemlerin alınması gerekli görülmektedir.
Sonuç olarak, sağlıklı bir yaşam için ciddi metabolik risk faktörleri olan obezite ve aşırı kilodan kaynaklanabilecek potansiyel sağlık sorunlarının ortadan kaldırılması için obezite ve aşırı kilo probleminin mümkün olduğunca erken teşhis ve tedavi edilmesi büyük önem taşımaktadır. Sağlıklı beslenme ve düzenli fiziksel aktivite alışkanlıklarının hayata kazandırılması, ideal bir kilo kontrolü yöntemi olarak önerilmektedir. Sağlıklı yaşam alışkanlıkların genel sağlık ve ruh hali üzerinde olumlu bir etkiye sahip olabileceğini de bilindiği için, bu sağlıklı yaşam davranışlarının, obezite probleminin neden olduğu gözlemlenen, yaygın bir stres faktörünü de kontrol altına almaya yardımcı olabileceğine dair kanıtlar giderek artmaktadır. Bu nedenle, düzenli fiziksel aktivite alışkanlığının kazanılmasıyla birlikte doğal ve dengeli bir diyet eşliğinde, obezite ve aşırı kilonun önlem ve tedavisi için gerekli olan sağlıklı kilo kontrolünde etkin ve uzun süreli yol alınabilecektir.