Sayfa Yükleniyor...
En genel tanımıyla, obezite, vücutta belirli oranlarda bulunan yağ kütlesi miktarının artması ve bunun sonucunda boy uzunluğuna göre vücut ağırlığının olması gereken ideal düzeyin üstüne çıkması olarak tanımlandırılır. Obezite, bireysel yaşam kalitesini olumsuz yönde etkilemekle birlikte bulaşıcı olmayan hastalık oranlarının artmasına, sağlıklı yaşam süresinin kısalmasına neden olması açısından tüm dünyada küresel bir sağlık problemi olarak kabul edilmektedir.
Sağlık adına küresel bir sorun olan obezite aynı zamanda diabete( şeker hastalığı), kalp-damar hastalıklarına ve kansere neden olmasıyla son yıllarda üzerinde oldukça yoğun araştırma yapılan bir sağlık sorunu olarak göze çarpmaktadır. Obezitenin dünya üzerindeki yaygınlığını değerlendiren çeşitli bilimsel yayınları inceleyen Nuriye Bayar’ın yaptığı araştırmalarda, dünyada 2 milyardan daha çok insanın fazla kilolu, 500 milyondan fazla insanın ise obezite riskiyle karşı karşıya olduğunu gösterilmektedir.
Obezitenin önlenmesi ve tedavisi konusunda en önemli adım çocukluk çağında obezitenin engellenmesidir. Çocukluk çağı obezitesi; yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, diabetus mellitus (şeker hastalığı), kalp-damar hastalıkları için daha fazla risk taşımakla birlikte, kas-iskelet sisteminde çeşitli sorunları beraberinde getiren ciddi bir kronik hastalıktır. Çocukluk çağındaki obezite; ileri yaşlarda oluşabilecek hastalıklara neden olabileceği için önlenebilir ölümlerin önemli bir sebebi olarak bilinmektedir.
Bu konuda yapılan klinik çalışmalarda çocukluk çağı obezitesinin sadece fiziksel anlamda değil ama aynı zamanda psikolojik olarak da ciddi sorunlara neden olduğunu göstermektedir. Çocukluk çağı obezitesinin, en ciddi ve en sık karşılaşılan sonuçlarından birinin de psikososyal problemler olarak gözlemlenmesi, obezitenin çocuğun ruhsal gelişimi üzerindeki olumsuz etkilerini ortaya koymaktadır.
Çocukluk çağı obezitesinin önlenmesinde, sağlıklı beslenme alışkanlığının kazanılması kaçınılmazdır. Küresel ölçekte yayılan fast-food tarzı beslenme toplumun beslenme ve beraberinde karbonhidrat açısından zengin beslenme tarzı nedeniyle, çocuklarda obezite görülme sıklığı giderek artmaktadır. Buna ek olarak, çocukların tüketebileceklerinden daha kalori almaları ve fiziksel aktivite adına yetersiz bir yaşam tarzı sürdürmeleri, obezite oluşumunu tetiklemektedir.
Obezite gelişmesinde önemli rol oynayan en önemli faktörlerden birisi beslenme olduğu için obezitenin engellenmesi ve tedavisinde; vücuda alınan kalorinin kısıtlanması ve vücudun harcadığı enerjinin arttırılması önem kazanmaktadır. Bu nedenle yoğun enerji ve yağ içeren besinlerin tüketimi, fast-food tarzı gıda tercihi, hazır yiyecek-içecek tüketiminin azaltılması ve sebze, meyveye ağırlık veren bir beslenme tarzının benimsenmesiyle birlikte fiziksel aktivite seviyesinin artması için egzersiz planlamalarını bir yaşam biçimi olarak hayata kazandırmak son derece önemli olacaktır. Çocuklarda obezite nedenlerinden olan fiziksel aktivite azalması olduğu için, çocukların hareketsiz yaşam tarzının getirdiği obezitenin, egzersiz alışkanlığını kazanmasıyla engellenmesi, çocuğun hem metabolik hem de psikolojik gelişimi için son derece önemli katkılar sağlayacaktır.