Sayfa Yükleniyor...
Günümüzün hızlı, yorucu, tempolu ve stresli dünyasında, sağlıklı bir ruh sağlığını korumanın önemi yadsınamaz. Yapılan bilimsel araştırmalarda, tüm dünyada depresyon ve anksiyete gibi psikolojik (ruhsal) hastalıkların giderek yaygınlaşmakta, her yaştan ve her kesimden bireyi etkilemekte olduğu görülmektedir. Bu nedenle, düzenli egzersizin ruh hali üzerindeki faydalarını ve ruh sağlığı üzerindeki potansiyel etkileri konusunda farkındalık geliştirebilmek büyük önem taşımaktadır.
***
Düzenli egzersiz, planlanmış bir zaman içinde programlı bir şekilde gerçekleştirilen, bilimsel yöntemlerle yapılandırılmış ve düzenlenmiş sportif etkinlik ve fiziksel aktivite olarak tanımlanabilir. Düzenli egzersiz alışkanlığının, ara sıra yapılan fiziksel aktivite etkinliklerinin ötesinde, hem fiziksel gelişim hem de psikolojik (ruhsal) sağlık açısından olumlu katkıları birçok bilimsel yayında vurgulanmaktadır. Düzenli egzersiz için önerilen süre tipik olarak haftada 150 veya 300 dakika arasında değişir ve birden fazla güne, tercihen haftada 4 güne yayılır. Yoğunluk seviyesi bireyin yaşı, cinsiyeti ve fiziksel uygunluk seviyesine bağlı olarak değişebilir, ancak genellikle kalp atış hızını artıran düşük veya orta şiddetli aktiviteleri içermelidir.
***
Yapılan klinik araştırmalarda fiziksel aktivite ve ruh sağlığı arasında güçlü bir bağlantı olduğunu göstermekte olup, düzenli egzersiz yapmanın, depresyon ve anksiyete bozuklukları da dâhil olmak üzere çeşitli ruhsal hastalıkların semptomlarını (bulgularını) azaltarak, ruhsal sağlığı iyileştirdiği bulunmuştur. Düzenli egzersiz alışkanlığının, beyinde doğal psikolojik destek görevi üstlenen kimyasallardan olan endorfin üretimini uyararak doğal bir stres giderici olarak görev yapmakta olduğu belirtilmektedir. Bu sonuçlar, depresyon gibi ruhsal hastalıklar için farmakolojik (ilaç tedavisi) olmayan bir müdahale olarak düzenli fiziksel aktivitenin sunduğu potansiyel faydaları vurgulamaktadır. Ayrıca, düzenli fiziksel egzersizin ruh sağlığı tedavi planlarına dâhil edilmesinin sonuçları iyileştirebileceği ve bu koşulların etkili bir şekilde yönetilmesi için ek bir yol sağlayabileceği fikrini desteklemektedir.
***
Düzenli egzersiz ve fiziksel aktivite, psikolojik açıdan sağlıklı bir yaşam tarzının sürdürülmesi için uzun zamandır önemli bileşenler olarak kabul edilmektedir. Çok sayıda araştırma çalışmasında, kardiyovasküler sağlığın iyileştirilmesi, kilo yönetimi, mental (zihinsel) ve psikolojik (ruhsal) sağlığın geliştirilmesi ve yaşam kalitesinin artırılması da dâhil olmak üzere düzenli egzersizle ilişkili genel sağlık yararlarını ortaya konmuştur. Bu nedenle, düzenli egzersiz ve fiziksel aktivite alışkanlığı ve yaşam kalitesi arasındaki ilişki konusunda toplumsal farkındalığın arttırılması, düzenli egzersiz ve fiziksel aktivite alışkanlığı ile ilgili önemli sağlık sonuçlarının bilinmesi, halk sağlığı üzerindeki etkilerini netleştirebilecektir. Sağlıklı yaşam ve yaşam kalitesini arttırabilmek için düzenli egzersiz ve fiziksel aktivite alışkanlığını teşvik etmek için sosyal stratejilerin geliştirilmesi ve yaşam boyu düzenli egzersiz alışkanlığının tüm topluma kazandırılması büyük önem taşımaktadır.
***
Sonuç olarak, bedensel ve psikolojik (ruhsal) sağlığın korunması ve geliştirilebilmesi için düzenli egzersiz ve fiziksel aktivitenin teşvik edilmesi sadece sağlık tesislerinde değil, işyerleri, eğitim kurumları ve toplum merkezleri gibi çeşitli ortamlarda sürdürülmesinin önemi yadsınmamalıdır. Örneğin, işyerlerinde düzenlenebilecek olan sağlıklı yaşam ve egzersiz programları halk sağlığı adına çok olumlu sonuçlar ortaya çıkarabilecektir. Sağlık çalışanları da yaşam tarzı değişikliklerine odaklanan tedavi yöntemlerini hayata geçirerek, sportif etkinlik ve fiziksel aktivite aktivitenin önemine ilişkin eğitim sağlamak için etkin rol oynaması, fiziksel aktivite alışkanlığının tüm topluma yayılması konusunda son derece olumlu katkı verebilecektir. Çocuklar için de eğitim kurumlarının; ders programlarına, ders dışı spor aktivitelerini dâhil etmesi ve öğrencilerin günlük beden eğitimi derslerine katılmalarını teşvik eden programları hayata geçirmeleri, çocukların erken yaşlarda fiziksel aktivite alışkanlığını kazanabilmelerinde önemli bir katkı sağlayacaktır.