Sayfa Yükleniyor...
Fiziksel aktivite günlük yaşamın bir parçası olarak yapılan her türlü aktiviteyi içeren bir kavramdır. Günlük hayat içinde yapılan her türlü yürüyüşler, merdiven çıkma gibi iskelet kasları tarafından üretilen, enerji tüketimi gerektiren, istemli hareketler olarak tanımlanmaktadır. Bununla birlikte, fiziksel aktivite aynı zamanda, kronik hastalıkların tedavi ve önlenmesinde başvurulan bir tıbbi yöntem olarak da kullanılmaktadır.
Yapılan klinik gözlem ve bilimsel araştırmalarda, bedensel uygunluğu iyileştirmeye ve korumaya yönelik olarak planlı ve programlı yapılan tekrarlayıcı vücut hareketleri olarak tanımlanabilecek fiziksel aktivite çalışmalarının, bireylerin vücut kompozisyonu korumak, kronik hastalık (obezite, diyabet, hipertansiyon, kalp rahatsızlıkları, kemik erimesi, felç, depresyon vb.) riskini önlemek ve azaltmak adına olumlu katkılar verdiği gösterilmiştir. Ve yine, iyi planlanmış bir egzersiz programının, sağlıklı bireylerin üst düzey fiziksel uygunluk (Fitness) seviyelerine ulaşmalarında, ileri yaşlarda görülebilecek olan kas ve eklemlerin anatomik yapı ve fonksiyonel kapasite kayıplarında tedavi edici etkisine dair klinik çalışmalar ve bilimsel yayınlar mevcuttur.
Ayrıca, fiziksel aktivite özellikle yaşlı bireylerde yaşam kalitesini arttıran ve sağlıklı yaş almayı sağlayan bir rehabilitasyon yöntemi olarak da kullanılmaktadır. İlerleyen yaşla beraber fiziksel aktivitenin azalması ve buna bağlı olarak gelişen enerji tüketimindeki dengesizlikler, vücut kompozisyonunda olumsuz değişimlere neden olmaktadır. Bu nedenle, her yaşta ama özellikle ileri yaşlarda daha iyi yaşam kalitesini yakalayabilmek için fiziksel aktivite seviyesinin üst düzeyde tutulması sağlıklı bir yaşam için son derece gerekli bir alışkanlık olarak benimsenmelidir.
Düzenli fiziksel aktivite, sağlıklı beslenme ile birlikte kronik hastalıkların önlenmesindeki en önemli faktör olduğunun binmesine karşın, ülkemiz de dahil olmak üzere, birçok dünya ülkesinde fiziksel aktivitenin düzenli ve yeterli bir düzeyde yapılamaması, insan sağlığını ciddi boyutlarda tehdit eden önemli bir sorun olarak dikkat çekmektedir. Bu nedenle, aktif yaşam tarzının artırılması adına haftanın her günü veya en az 4 gününde en az 30 dakikalık orta düzeyde şiddetli aktivite yapması gereklidir.
Egzersiz ve fizik aktivite alışkanlığı çocuk ve gençlerde de son derece olumlu gelişmelere neden olmaktadır. Gençlerin fiziksel, sosyal ve duygusal olarak sağlıklı olarak öz güvenlerinin gelişmesinde ve hayata olumlu bakış açısı geliştirmelerinde düzenli fiziksel aktivitelerin katkısı önemlidir. Ayrıca egzersiz alışkanlığının, gençlerin sosyalleşme sürecinde, sorunlarla mücadele etme disiplinini ve sosyalleşme becerisini arttırarak; fiziksel, mental ve duygusal sağlıklarına olumlu katkıları olduğu gözlemlenmektedir.
Sonuç olarak, ülkemizde her kesiminin 7 ‘den 70’e fiziksel aktivite ve egzersiz konusunda aktif bir tutum içinde yaşamlarını sürdürmeleriyle toplumsal yaşam kalitesini arttırabilmek mümkündür. Çocuk ve gençlerin daha sağlıklı büyümeleri, erişkin ve orta yaştaki kesimin ilerideki yıllarda, yaşlılıkla ortaya çıkabilecek birçok bedensel, mental ve psikolojik sorunu daha oluşmadan önleyerek yaşam kalitesini arttırabilmeleri için, toplumsal fiziksel aktivite düzeyinin artmasının ve egzersiz alışkanlığının tüm hayata yayılması büyük önem taşımaktadır.