Gençlik Çağı ve Fiziksel Aktivite

Gençlik çağı (dönemi) çocukluktan yetişkinliğe doğru ilerleyen hayat akışında bir geçiş süreci olarak tanımlanabilir. Gençlik çağıfiziksel, biyolojik, psikolojik ve bilişsel gelişmeyle birlikte bireyin kendine özgü hayat tarzı, yaşamsal değerleri, toplumsal hayat içimde davranış tarzı, hayata dair görüşlerin netleştiği ve temel karakter yapılanmasının şekillendiği bir süreçtir. Çocukluk ile erişkinlik arasında yer alan bu süreçte yaşanan bireysel gelişme ve olgunlaşmaya paralel olarak, genç birey kendini her açıdan erişkinlik yıllarına hazırlayabilmektedir.

Gençlik çağında, toplumsal hayat içinde birçok faktör, genç bireyi yetişkinliğe hazırlamak için belli sosyal katkılar vermektedir. Fiziksel aktivite ve spor da yine bu dönemde gencin kendini geliştirmesi ve olgunlaştırması için son derece önemli bir faktör olarak göze çarpmaktadır. Yapılan bilimsel çalışmalarda, gençlik yıllarında fiziksel aktivite alışkanlığının genç bireylerin, özgüvenli yetişmekle birlikte, kazanmış oldukları takım ruhu, dayanışma ve paylaşma kültürüyle toplumsal uyumu daha kolay geliştirebildiklerini göstermektedir.

Gençlik yıllarında spor kültürüyle yoğrulmuş bireylerin sabırlı, özverili ve disiplinli bir mücadele tarzı geliştirmekle birlikte yenilgiyi kabullenebilme olgunluğunu da pekiştirebildikleri gözlemlenmektedir. Bu kavramlar, genç bireyin sosyal açıdan olgunlaşma ve erişkinlik yıllarına kendini daha iyi yetiştirmesini sağlaması adına büyük önem taşımaktadır.

Fiziksel aktivitenin sosyo-psikolojik açıdan genç bireye bu kadar olumlu katkı sağlamakla birlikte metabolik sağlık ve bedensel gelişim anlamında da çok olumlu etkileri olduğu gözden uzak tutulmamalıdır. Gençlerin sağlıklı gelişimi ve fiziksel aktivite alışkanlığı arasındaki etkileşimi konu alan klinik çalışmaları inceleyen Nuriye Bayar’ın yaptığı araştırmalarda, bu dönemde kazanılacak fiziksel aktivite alışkanlığının, gençleri olası bir obezite probleminden uzak tutmakla birlikte, iskelet sistemi, kardiyovasküler (kalp ve damar) sistemi, endokrin (hormon) sistemi ve solunum sistemi açısından sağlıklı bir gelişim gösterdiği vurgulanmaktadır. Böylelikle, spor alışkanlığının; gençlerin sadece özgüvenli kimlik kazanmalarında, kendilerini doğru ve net ifade edebilmelerinde ve sağlıklı bir psikolojik yapı kazanabilmelerinde etkin bir rol oynamakla kalmayıp, ama aynı zamanda onların metabolik ve fiziksel gelişimine de çok önemli katkılar sağladığı gözlemlenmektedir.

Çok merkezli klinik gözlem çalışmalarında, düzenli fiziksel aktivitenin okul çağındaki çocuklar ve gençlerin sosyo-psikolojik ve metabolik açıdan sağlıklı gelişiminde çok çeşitli katkıları olduğu gösterilmektedir. Bu nedenle, anne ve babalar, çocuklarının fiziksel, biyolojik, psikolojik ve bilişsel açıdan sağlıklı gelişimi ve ileride sağlıklı erişkin bireyler olabilmeleri için çocukları spora yönlendirmeleri son derece büyük önem taşımaktadır.

Okul çağını çocukların ve gençlerin fiziksel aktivite alışkanlığı ve sağlıklı gelişiminin, ne kadar sık ve düzenli fiziksel aktivite yapılırsa, sağlıklı gelişime sağlanacak katkının da, o kadar büyük olduğunu göstermektedir. Ve böylelikle, ileri yaşlarda görülmesi mümkün olan, obezite ve obeziteye bağlı olarak gelişebilecek olan çok sayıda metabolikşikâyet, diyabet (şeker hastalığı), kardiovasküler (kalp ve damar) hastalıkları, yüksek kolesterol ve trigliserit problemleri, depresyon, hipertansyon (tansiyon yüksekliği), iskelet sistemi sorunları ve birçok kronik hastalık gençlik yıllarında önlenebilmesi söz konusu olabilecektir.

Gençlik Çağı ve Fiziksel Aktivite