Kilo Dengesinin Metabolik Boyutları


  • Oluşturulma Tarihi : 09.04.2022 08:13
  • Güncelleme Tarihi :
Kilo Dengesinin Metabolik Boyutları yazının resmi

Kilo dengesi en genel anlamıyla, fiziksel aktivite ve beslenme alışkanlığın arasındaki ilişkinin dengesine bağlı olarak gelişen bir kavram olarak bilinmektedir. Bu dengenin kaybolmasıyla bireyin sağlığını bozabilecek kadar aşırı yağ birikimi olarak tanımlanabilen ve çağımızın hastalığı olarak bilinen obezite ve aşırı kilo problemi ortaya çıkmaktadır. Obezite ve aşırı kilo probleminin oluşumunda son yıllarda genetik ve çevresel etkenler, endokrinolojik (hormonlara bağlı) sorunlar da sıklıkla araştırma konusu olmaktadır.

Obezite, alınan enerjinin alındığı oranda harcanmaması durumunda ortaya çıkar. Bu, günlük beslenme alışkanlığıyla alınan enerjinin (kalorinin) fazlalığı ile ilişkilendirilebileceği gibi, metabolizmanın almış olduğu enerjiyi ( kaloriyi) verimli ve etkin tüketebilme eksikliğinden de kaynaklanabilir. Böylelikle, vücutta biriken fazla enerji, yağ dokusunda trigliseritlerin depolanması (yağlanma) ile sonuçlanır. Bu olay obezite ile sonuçlanırken, aynı zamanda obezite ve aşırı kilonun eşlik ettiği istenmeyen bazı metabolik problemler de ortaya çıkabilir. Obezite ve aşırı kilo bağlı gelişen sağlık sorunları; tip 2 diyabet (şeker hastalığı), hormonal bozukluklar, hipertansiyon, kardiyovasküler (kalp ve damar sistemi) hastalık riskinin artması, karaciğer yağlanması ve bunlarla ilgili çeşitli kronik metabolik hastalıklardır.

Düzenli fiziksel aktivite, iskelet kaslarının aktif hareketleriyle yapılan ve enerji harcanmasını gerektiren herhangi bir hareket olarak tanımlanabilir. Fiziksel aktivite, bireyin yaşamsal faaliyetlerinde daha fazla enerji harcamasını sağladığı ve alınan enerjinin harcanan enerji dengesini sağlamasına yardımcı olduğu için obezite ile mücadelede de aktif rol oynamaktadır.

Düzenli egzersizle kilo dengesinin korunmasındaki olumlu etkilerini konu alan klinik çalışmaları inceleyen Nuriye Bayar’ın yaptığı araştırmalarda, haftada 3-4 saat civarında orta ve yoğun şiddette sürdürülen düzenli egzersizlerin iştah duygusunun baskılanmasına neden olduğu vurgulanmaktadır. Yoğun bir egzersiz sürecinde fiziksel aktivite etkinliğinin artmasıyla, metabolizmanın fizyolojik sınırları zorlanmakta ve bu seviyedeki egzersizler vücutta bazı hormonal sistemlerini devreye sokmaktadır. Ve bu oluşan yeni hormon düzeylerinin de iştah hissini düzenlediği düşünülmektedir.

Birçok çalışmada, obezite ve kilo dengesini genetik etkiyle de açıklanabileceğine dair kanıtlar ortaya konmaktadır. Aşırı kilo ve obezitenin genetik açıdan incelenmesini konu alan araştırmalarda; çocuklar ve ebeveynleri arasındaki kilo dengesi benzerlikleri incelenmiş ve ebeveynleri obez olan çocukların da obeziteye eğilimli olduğu ve anne babası zayıf olan çocuklarda ise obezite olasılığının düşük olduğu saptanmıştır.

Obezite birçok hastalık riskini artırırken, yaşam kalitesini de olumsuz etkilediği bilinmektedir. Kilo dengesinin korunmasında genetik yatkınlık önemli bir rol oynasa da, obezite riski tamamen genetik bir temele sahip değildir. Beslenme alışkanlığının doğal ve dengeli olarak düzenlemesiyle birlikte egzersiz alışkanlığının, obezite riski taşıyan genetik etkilerin engellenebileceğine dair bilimsel kanıtlar mevcuttur. Bu nedenle kilo dengesinin sağlanmasında sağlıklı beslenme ve egzersiz alışkanlığın büyük önem taşıdığı gözden uzak tutulmamalıdır.

Kilo Dengesinin Metabolik Boyutları
Doç. Dr. Onur Oral
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Onur Oral

Kabul Ediyorum
İlkses Gazetesi olarak sistemimizde sadece sizin izinleriniz doğrultusunda bilgilerinizi kullanıyoruz. Detaylı Bilgi cookie script