Sayfa Yükleniyor...
Obezite, kontrol edilemeyen aşırı kilo alımı sonucunda, vücuttaki aşırı yağ dokusu nedeniyle ortaya çıkan ve beraberinde birçok sağlık sorununa neden olan ve tıbbi tedavi gerektiren bir metabolik sağlık sorunu olarak tanımlanmaktadır. Obezite, sağlıklı yaşam için ciddi sorunlara neden olabilen genetik ve çevresel etkileşimli bir hastalık olduğundan, önlem ve tedavisinde çok çeşitli yöntemler geliştirilmiştir. Kalıcı kilo kontrolü başarısı için pek çok tedavi yöntemi seçeneği bulunmaktadır. Düşük kalorili diyetler, fizik tedavi ve egzersiz, farmakolojik girişimler, ilaç tedavisi, cerrahi operasyonlar, bilişsel davranışçı tedavi gibi bazı tedaviler uzun süre uygulandığı takdirde kişinin günlük hayatını değiştirerek etkili tedavi yöntemleri haline gelebilmektedir.
Tüm bu tıbbi uygulamalar arasında düzenli fiziksel aktivite ve sağlıklı, dengeli beslenme alışkanlığı, en etkin ve en başarılı tedavi yöntemleri olarak göze çarpmaktadır. Son yıllarda, tüm dünyada sıklıkla gözlenen, sedanter (hareketsiz) yaşam nedeniyle tüm dünyada etkisini artıran obezite sorununun tedavi sürecinde, enerji dengesinin sağlıklı bir şekilde düzenlenmesi için fiziksel aktivitenin birçok yöntem arasında oldukça etkili bir yöntem olduğuna dair birçok bilimsel yayına rastlamak mümkündür. Yapılan bilimsel araştırmalarda, fazla kilo ve obezite problemlerinin en yaygın nedenleri arasında; sağlıklı beslenme alışkanlığının kaybolması ve fiziksel aktivite eksikliği sıkça görülmektedir. Kilo kontrolünde en önemli faktör olan, enerji dengesinin kalıcı bir şekilde sağlanması için; sağlıklı, doğal beslenme ve düzenli egzersiz alışkanlığı bir arada uygulanıyor olmasının sağlıklı bir yaşam için taşıdığı önem daha net anlaşılmaktadır.
Özellikle son yıllarda hızlı yaygınlaşma eğilimi gösteren aşırı kilo ve obezite problemi, birçok tıbbi komplikasyon (olumsuz etkiler) nedeniyle erken ölümlere neden olmaktadır. Aşırı kilo ve obezite şikâyeti olan hastalarda kalp-damar hastalıkları, kas-iskelet sistemi hastalıkları, diyabet, metabolik sendrom, kanser hastalıkları, psikolojik sorunlar gibi çeşitli hastalık riskleri ve sorunları ortaya çıkabileceğinden; sağlıklı, doğal beslenme ve düzenli egzersiz alışkanlığıyla planlanacak sağlıklı kilo kontrolü yöntemleriyle, bu hastalıkların önlenmesi ve tedavisine önemli başarılar sağlanabilmektedir. Aşırı kilo ve obezite çeşitli ciddi hastalık riskleri içerebilse de vücut ağırlığında yüzde 10’luk bir azalma olduğunda bu risklerin önemli ölçüde azaltılabilmesi oldukça dikkat çekicidir.
Sağlıklı kilo kontrolünü sağlayabilmek amacıyla, planlanacak olan düzenli fiziksel aktivitelerin önemi ve gerekliliği çok net olarak anlaşılmış olduğu için, daha aktif yaşam tarzı ve düzenli egzersiz alışkanlığının, özellikle aşırı kilo ve obezite riski taşıyan bireyler tarafından benimsenmesi önem taşımaktadır. Sağlıklı kilo kontrolünün sağlanması için, haftada 4-5 gün, günde yaklaşık 45 dakika, düzenli orta şiddette aktivite alışkanlığının olumlu metabolik etkileri konusunda farkındalık yaygınlaşmaktadır. Böylelikle, sedanter (hareketsiz) yaşam tarzının neden olabileceği aşırı kilo ve obeziteye bağlı olarak gelişen tıbbi problemlerin görülme sıklığının ciddi oranda azaldığı gözlemlenmektedir.
Sağlıklı yaşam adına doğal, dengeli beslenme ve düzenli egzersiz, sadece metabolizmanın düzgün çalışması açısından değil ama aynı zamanda, son yıllarda yaygınlaşan fazla kilo, obezite ve birçok kronik hastalığın önlenmesi ve tedavisi için oldukça kritik bir öneme sahiptir. Sağlıklı bir yaşam için, doğal ve sağlıklı besinler tüketerek ve başarılı kilo yönetimine yol açacak düzenli bir fiziksel egzersiz alışkanlığını bir yaşam tarzı olarak benimsenmesiyle, sağlıklı kilo kontrolünün sağlanması ve obezite riskinin önlenebilmesi mümkün olacaktır.
Sonuç olarak, aşırı kilo ve obezite probleminde genetik yatkınlık, fiziksel aktivitede azalma, beslenme alışkanlıkları, yaş, cinsiyet, eğitim düzeyi gibi risk faktörlerinin belirleyici olduğu görülmektedir. Sağlıklı kilo kontrolünün sağlanabilmesi, genel sağlığın korunması ve obezite dahil olmak üzere çeşitli fizyolojik sorunlarının önlenmesi ve tedavisi için, düzenli fiziksel aktivitenin tedavi edici etkisinin olduğu gerçeğinin vurgulanması ve bireylere fiziksel aktivite alışkanlığının kazandırılması büyük önem taşımaktadır.