Sayfa Yükleniyor...
Obezite ve aşırı kilo, günlük alınan enerjinin alındığı oranda harcanmaması durumunda ortaya çıkan genetik ve çevresel etkileşimli, sağlıklı yaşam adına ciddi ve kronik sorunlara neden olabilen hastalıktır. Kilo kontrolünün kaybolduğu bu aşırı kilo alma problemi, alınan günlük kalorinin fazlalığı ile ilişkilendirilebileceği gibi, vücudumuzun enerjiyi verimli kullanacak sistemlerinin eksikliği ve fonksiyon bozuklukluğundan da kaynaklanması söz konusu olabilmektedir. Böylesibir metabolik problem sonucunda, alınan kalorinin verimli harcanamaması sonucunda aşırı yağ dokusu artışının temelindebazı genetik ve hormonal faktörlerin de bulunduğu konusunda bir fikir birlikteliği göze çarpmaktadır.
Dengesiz beslenme, hareket azlığı veya genetik temelli olarak ortaya çıkan aşırı kilo ve obezite problemi genellikle medikal tedaviye ihtiyacı doğuran ve metabolik açıdan organizma üzerinde birçok olumsuz etki gösterebilen bu kronik sağlık problemi özellikle son yıllarda oldukça dikkat çekici bir oranda artmaktadır.
Obezite ve aşırı kiloya neden olabilecek en önemli risk faktörleri arasında özellikle genetik yatkınlık, fiziksel aktivitede azalma, doğal ve dengeli olmaktan uzak beslenme alışkanlığı, yaş ve cinsiyetkavramları en çok göze çarpan etkenlerdir. Obezite ve aşırı kilonun birçok metabolik soruna yol açarak Tip 2 diyabet ( şeker hastalığı), kardiyovasküler ( kalp ve damar sistemi) hastalıkları, hormon bozuklukları, kanser ve hipertansiyon oluşumuna zemin hazırlayabildiği için sağlıklı bir yaşam için, kilo dengesini korumak büyük önem taşımaktadır.
Son yıllarda aşırı kilo ve obezitenin önlenmesi ve tedavisindedengeli beslenme, düzenli egzersizin olumlu etkilerini konu alan birçok araştırmanın yanı sıra kronik obezite ve aşırı kilo sorunu yaşayan bireylerin teşhis ve tedavilerinde genetik incelemelerin de önem kazanmasıyla, kilo kontrolünün genetik boyutlarının da açığa çıkarılmasına olanak tanımıştır.
Aşırı kilo ve obezitenin sağlıklı yaşam üzerindeki olumsuz etkilerini konu alan klinik çalışmaları inceleyen Nuriye Bayar’ın yaptığı araştırmalarda, leptin ve ghrelin hormonlarının obezite ve aşırı kilo üzerinde çok önemli fizyolojik etkilerinin bulunduğu ve bu hormonların fonksiyonlarının bazı genler tarafından düzenlendiği vurgulanmaktadır. Bu nedenle, obezitenin neden olduğu metabolik risklerin önlenmesi için en etkin tedavi yöntemlerinin düzenlenmesi açısından, obezitenin genetik açıdan araştırılması son derece önem kazanmaktadır.
Bu nedenle, kronik obezite problemi yaşayan hastalarında etkin ve kalıcı bir kilo kontrol yöntemi oluşturabilmek için doğal ve dengeli beslenme, düzenli fiziksel aktivite alışkanlığını teşvik etmekle birlikte genetik incelemelerle, obeziteye neden olabilecek genlerin ve bu genlerin düzenlediği hormonların fonksiyonlarının değerlendirilmesi, obezitenin tanı ve tedavisinde çok önemli başarılar sağlayacaktır.
Sonuç olarak, aşırı kilo alımının önlenmesi açısından yaygın kullanılan bilimsel yöntemlerinyanı sıra, genetik temelli araştırmalarla bilimsel çalışmaların desteklenmesi, obezitenin tanı, tedavisi konusunda daha etkin ve kalıcı tedavi yöntemlerinin hayata geçirilmesi açısından umut vaat etmektedir.