Sayfa Yükleniyor...
Sağlıklı bir yaşamım sürdürülebilmesi ve sağlıklı yaşlanma sürecinin sağlanması açısından, metabolik sağlığın önemi günümüzde giderek artmaktadır çünkü metabolizma, birçok süreci kapsayan ve gıdalardan elde edilen enerjinin verimli bir şekilde işlenmesini sağlayan sistemlerin üzerinde oldukça kritik bir öneme sahip olmakla birlikte tüm vücut sistemlerinin sağlıklı işleyişinin düzenlenmesinde önemli bir rol oynar.
Kan şekeri, kolesterol, kan basıncı ve vücut ağırlığının optimal düzeylerde tutulmasının metabolik sağlığın sağlanması için çok önemli olduğu yaygın olarak kabul edildiği için yeme alışkanlıklarının metabolik sağlığın korunması üzerinde oldukça önemli bir rol oynadığı giderek daha açık hale gelmektedir. Bu nedenle, sağlıklı beslenme koşulları bozulduğunda veya dengesiz beslenme alışkanlığı gündeme geldiğinde, beslenme sağlığı tehlikeye girmekte ve obezite, tip 2 diyabet (şeker hastalığı) ve kardiyovasküler (kalp ve damar sistemi) hastalıklar gibi bir dizi metabolik sorunla karşı karşıya kalınmaktadır.
Metabolik sağlığın korunmasında, sağlıklı kilo kontrolü ve dengeli, sağlıklı beslenme alışkanlığı büyük önem taşımaktadır. Düzenli fiziksel aktivite alışkanlığının, enerji tüketimini artırarak kilo kaybına veya kilo kontrolünde önemli bir rol oynadığı yaygın olarak kabul edilmektedir. Aerobik egzersizlerin (koşma, bisiklete binme veya yüzme gibi) ve direnç antrenmanlarıyla (ağırlık, halter kaldırma gibi) birleştirilmesinin kas kütlesi oluşturmaya yardımcı olabileceği ve bunun da metabolizma hızının artmasına yardımcı olabileceği düşünülmektedir. Fiziksel aktivite ile kas kütlesi arttığından, bunun bireylerin dinlenirken bile önemli miktarda enerji harcamasına (kalori yakmasına) neden olarak; dinlenme süreçlerinde de kilo yönetimine katkı sağlayabileceği düşünülmektedir. Egzersizin kilo kontrolü üzerindeki olumlu etkilerinin yanı sıra, metabolik sağlık sorunlarıyla ilişkili kan trigliserit düzeylerini düşürerek genel kolesterol düzeylerini iyileştirdiği bilinmektedir. Düzenli fiziksel aktivite alışkanlığının, HDL (yüksek yoğunluklu lipoprotein) kolesterolü veya “iyi” kolesterolü arttırdığı, bunun da LDL kolesterolün kan dolaşımından uzaklaştırılmasına yardımcı olarak. kardiyovasküler (kalp ve damar sistemi) sağlığının korunmasına önemli sağlık katkıları sağladığı gösterilmiştir.
Sağlıklı yaşlanma, fiziksel, zihinsel ve sosyo-psikolojik sağlığı kapsayan çok yönlü bir kavram olarak değerlendirilmelidir. Son yıllarda yürütülen klinik araştırmalarda, bireylerin sağlıklı yaşam ve sağlıklı yaşlanma amacıyla aldıkları tıbbi önlemlerin, yaşlanmanın etkilerinin yavaşlatılmasında önemli rol oynayabileceğini gösteren çok önemli sonuçlara ulaşılmıştır. Bu tıbbi yöntemlerin yanı sıra düzenli egzersiz alışkanlığı ve doğal beslenme de sağlıklı yaşlanmayı önemli ölçüde etkileyebileceği de belirtilmektedir. Düzenli egzersizi teşvik etmenin ve sağlıklı bir diyet benimsemenin sağlıklı yaşlanmayı teşvik etmede yardımcı olabileceği sıklıkla vurgulanmakta ve özellikle yaşlanma karşıtı yöntem ve ilaçların bireylerde sağlıklı yaşam parametreleri üzerindeki etkilerine odaklanılmıştır. Sağlıklı yaşlanmaya ilişkin mevcut bilgilerin analiz ve sentezinden elde edilen veriler ışığında ortaya çıkan bulgular sayesinde, sağlıklı yaşlanmanın meydana gelebileceği potansiyel mekanizmaları ve yaşlanmanın getirebileceği olumsuz sağlık koşullarının giderilebilmesi konusunda ortaya çıkarılan gelişmeler de son derece umut verici olarak değerlendirilmektedir.
Son yıllarda yapılan bilimsel araştırmalarda, metabolik sağlığın korunması sağlıklı ve uzun bir yaşamla çok yakından ilişkili olduğu ortaya konabilmiştir. Bireylerin optimal metabolik belirteçleri fonksiyonel düzen içinde kaldıkça, vücut sistemlerinin olası hastalıklarla etkili bir şekilde mücadele edebileceği ve yaşlanma süreci de dahil olmak üzere organ fonksiyonlarını uzun süre korunabileceği konusunda fikir birlikteliği mevcuttur.
Sonuç olarak metabolik sağlığın korunmasıyla, sağlıklı yaşlanmanın doğrudan olumlu yönde etkilenerek uzun yıllar kaliteli yaşam bir yaşam sürdürülebilmesinin mümkün olabileceği öngörülmektedir. Sağlıklı yaşlanma, fiziksel bileşenleri içeren tüm belirleyicileri ele alırken, ileri yaşlarda görülmesi olası kronik hastalık koşullarına karşı etkili bir savunma sağlayabileceği vurgulanmaktadır. Böylelikle, metabolik sağlığın, sadece fiziksel sağlık değil ama aynı zamanda psikolojik sağlık işlevlerinin en iyi şekilde korunmasını sağlayabilmesi ve uzun ve kaliteli bir yaşam deneyimlerine katkıda bulunması olası görülmektedir.