2

Obezite ve Genetik Yapı


  • Oluşturulma Tarihi : 04.12.2021 08:53
  • Güncelleme Tarihi :

Obezite morbidite (çeşitli hastalıklar) ve mortaliteye (ölüme) bile neden olabileceği ve bu sağlık probleminin oluşturduğu potansiyel fiziksel ve psikolojik tehditlerin hayati anlam taşıması riskinden ötürü son yıllarda üzerinde ciddi bilimsel araştırmalar yapılan küresel bir sağlık problemi olarak göze çarpmaktadır.

Genel olarak sağlıklı beslenme alışkanlığından uzak ve hareketsiz bir yaşam her yaştaki bireyler için ciddi bir sağlık sorunu olarak gözlemlenen obezitenin metabolik nedenlerin araştırılması, obezite probleminin çözümü konusunda yeni ufuklar açmaktadır. Bu konuda son yıllarda geliştirilen en önemli tanı yöntemlerinden birisi de obezite ve genetik yapı arasındaki ilişkiyi ortaya çıkarmaya dönük bilimsel araştırmalardır.

“Obezite genetiği”, genetik yapıyla, obezitenin oluşma şekli arasında bir bağlantı olabileceği yaklaşımını ifade eder. Diğer birçok sağlık koşulunda olduğu gibi, obezite de genetik faktörler ve çevresel faktörler arasındaki etkileşimden kaynaklanmaktadır. Bilimsel çalışmalarda, bazı genlerde obeziteye katkıda bulunabilecek birçok ortak etki mekanizmasının varlığı belirlenmiş durumdadır vebununla birlikte, bazı özel metabolik durumlarda, aşırı vücut yağ birikiminin en önemlinedenin genetik yapıya bağlı olduğu düşünülmektedir. Bu nedenle, çoğu obezite vakasında, vücuttaki diğer genlerin aktivitesini uyarmak veya fonksiyonunu durdurması şeklinde beliren çok karmaşık etkileşimler sağlayan çoklu genetik ilişki de söz konusudur.

Orta ve ileri yaşlarda, aşırı kilo ve fiziksel aktiviteden uzak bir yaşam, beraberinde diyabet ( şeker hastalığı), kardiyovasküler (kalp ve damar sistemi) hastalıklar, metabolik, ortopedik, nörolojik, karaciğer, akciğer ve psikolojik sorunları getirmektedir. Dolayısıyla aşırı kilo ve obezitenin, sıradan bir sağlık sorunu olma boyutlarını aştığını ve artık küresel bir salgın olarak kabul edilmesinden sonra obeziteyi önleme ve tedavisinin planlanmasında tıbbi yöntemlerlebirlikte dengeli, doğal beslenme ve fiziksel aktiviteden oluşan yaşam biçimi düzenlemelerinin de kilo koruma yöntemi olarak benimsenmesi açısından yaygın bir fikir birlikteliği dikkat çekicidir.

Obezitenin güçlü bir genetik bileşeni olmasıyla beraber, kişisel beslenme ve fiziksel aktivite aktivite gibi yaşama şeklinin obezite riski üzerindeki etkilerini konu alan klinik çalışmaları inceleyen Nuriye Bayar’ın yaptığı araştırmalardaobeziteye karşı genetik bir eğilim taşıyan bireylerde karın bölgesinde ve çevresinde yağ biriktirme eğiliminde olduğu vurgulanmaktadır. Dengeli beslenme ve düzenli egzersizin kilo dengesini sağlamaya yardımcı olması nedeniyle genetik yapının getirdiği metabolik koşulların aslında yaşam biçimiyle de ilgili olabileceğini akla getirmektedir.

Son yıllarda genetik alanda yapılan araştırmalar, obezite genlerinin keşfedilmesiyle birlikte, obeziteyi tedavi etmenin ve hatta önlemenin olası bir anahtarı olabileceği ortaya çıkmaktadır. Sonuç olarak, obezitenin genetik açıdan da değerlendirilmesiyle, diğer tüm kronik hastalıklarda olduğu gibi, yaşam tarzı değişikliklerin, tıbbi tedavi ve genetik incelemelerlebirleştirilmesiyle obezitenin daha etkin tanı ve tedavisinin mümkün olabileceği konusunda yenilikçi ve özgün yöntemler geliştirilmektedir.

Obezite ve Genetik Yapı
Doç. Dr. Onur Oral
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Onur Oral