Sayfa Yükleniyor...
Sağlıklı kalmak için ihtiyaç duyduğumuz temel vitaminlerden olan D vitamini seviyeleri özellikle sonbahar ve kış mevsimlerinde önemlidir. Esas olarak tüketilen gıdalardan alınan diğer vitaminlerden farklı olarak, D vitamini temel olarak güneşe maruz kalma yoluyla üretilir ve bu özelliği dolayısıyla, D vitamini “güneş ışığı vitamini” olarak da adlandırılmaktadır.
Mevsim geçişlerinde, özellikle yaz aylarından, sonbahar ve kış aylarına geçişlerde D vitamini seviyelerinde belli oranda azalmaların görülmesi oldukça sık rastlanan klinik bir durumdur. İlkbahar ve yaz aylarında yoğun güneş ışığı D vitamini üretiminde çok etkin ve önemli bir bileşen olduğu için, doğal olarak sonbahar ve kış aylarında güneş ışığıyla üretilen D vitamini seviyelerinde belirgin düşüşler görülebilmektedir. Günlerin kısalması, hava koşullarına bağlı olarak, kapalı ortamlarda daha fazla zaman geçirmek zorunda kalınması nedeniyle değişen yaşam tarzları ve olumsuz hava koşulları, güneşe maruz kalma süresinin oldukça azalmasının ve bunun sonucunda da D vitamini düzeylerindeki düşüşün temel nedenleri arasında sayılabilir.
Sonbahar ve kış aylarında, havaların soğuması ve artan patojen (hastalık etkeni) düzeyleri, mevsimsel grip başta olmak üzere çok çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Yapılan klinik araştırmalarda, mevsimsel grip salgınlarında sıkça görüldüğü gibi, ani başlangıç gösteren yüksek ateş, kur öksürük, baş ağrısı, kas ve eklem ağrısı, ilerleyici halsizlik, boğaz ağrısı ve burun akıntısı bulgularının görüldüğü durumların önlenebilmesi için; uygun düzeyde D vitamini desteğinin sağlamanın neden her zamankinden daha önemli olduğunu vurgulanmaktadır.
Mevsim geçişlerinde, özellikle sonbahar ve kış mevsiminde grip ve soğuk algınlığı vakalarında ciddi bir artış gözlemlenmektedir. Yapılan çok sayıda bilimsel araştırmalarda, özellikle sonbahar ve kış aylarında, D vitamininin bağışıklık sisteminin aktivasyonu için hayati önem taşıdığı için, D vitamini seviyelerinin korunabilmesinin, immun (bağışıklık) sisteminin güçlü olabilmesi için oldukça önemli bir faktör olduğu vurgulanmaktadır.
D vitamini başka hiçbir vitaminin yerine getiremeyeceği önemli metabolik işlevlere sahiptir. Vücudun kalsiyum emilimine yardımcı olan tek vitamindir. Kalsiyum, kemiklerin güçlü ve esnek kalmasına yardımcı olan, kolay kemik hasarına ve kırılmasına neden olabilecek kırılganlığı önleyen bir mineraldir. Vücutta yeterli miktarda kalsiyum olsa bile yeterli D vitamini düzeyi olmadan, kalsiyumun mineralinin iskelet sistemindeki fonksiyonlarında belirgin yetersizlikler görülebilmektedir. Bu tip durumlarda, D vitamini eksikliği kemik sağlığının bozulmasına ve kemiklerin zayıflamasına neden olduğu bir hastalık olan “osteomalazi” gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.
Daha ciddi D vitamini eksikliği vakalarında, kemiklerin aşırı kırılgan hale gelmesine neden olan “osteoporoza” yol açabilir; bu da kemiklerin sadece eğilme veya hafif bir düşme nedeniyle kolayca kırılabileceği ciddi iskelet sistemi sorunlarına neden olabilmektedir. Güneş ışığına maruz kalmanın, doğal D vitamini üretiminde önemli bir bileşen olduğundan, sağlıklı kemik ve iskelet sistemi sağlığı açısından, haftada birkaç kez en az 20-40 dakika güneş ışığı alabilmenin hedeflenmesi uygun olacaktır. Bu nedenle, immun (bağışıklık) sisteminin güçlenmesinde ve sağlıklı bir iskelet sistemi için kalsiyum emilimine yardımcı olan temel besin maddesi olan D vitamini seviyelerinin mümkün oldukça dengede tutulabilmesi metabolik işlevlerin düzenli yürümesi için büyük önem taşımaktadır.
Sonuç olarak, sağlıklı bir yaşamın sürdürülebilmesi ve hastalık etkenlerine karşı dirençli olabilmek için bağışıklık sistemini güçlü tutmak, tüm yıl boyunca sürdürülmesi gereken bir alışkanlık olsa da özellikle mevsimsel geçiş süreçlerinde, bağışıklığın güçlendirilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle; sonbahar ve kış aylarında doğal ve dengeli beslenme alışkanlığına ve güneş ışığından uzak kalmamaya özen gösterilmesi, sağlıklı yaşam adına çok katkı verici olacaktır.