Sayfa Yükleniyor...
Yaz ayları, spor ve fiziksel aktiviteye ayrılan zamanın arttığı zaman dilimleri olarak göze çarpmaktadır. Fiziksel hareketlilik adına pasif geçen uzun kış ayları sonrasında, ilkbahar ve yaz aylarında, iklimin de uygun olması nedeniyle, fiziksel aktivite alışkanlığınıngünlük hayat içinde daha yoğun yer alması mümkün olmaktadır.
Spor en genel anlamıyla, bireylerin beden ve ruh yapısını geliştirip sağlıklı bir hayat sürmesini sağlamak ve iradesini güçlü yapmasıyla birlikte, grup çalışmasını kolaylaştırmak, karşılıklı dayanışmayı oluşturup güçlendirmek ve kendine güvenini gerçekleştirmesi için yapılan fiziksel aktiviteler bütünü olarak tanımlanabilir. Ve özellikle içinde bulunduğumuz yaz ayları, spor ve egzersiz alışkanlığının yerleşmesi ve gelişmesi için çok uygun dönemler olarak bilinmektedir.
Özellikle, tüm dünyayı etkisi altına alan korona pandemisi sürecininolumsuz etkilerinin azalması ile birlikte insanlar normal hayatlarına geri dönmeleriyle, içinde bulunduğumuz ilkbahar ve yaz aylarının elverişli iklimi nedeniyle, spor ve fiziksel aktivite etkinlikleri açık ve kapalı alanlarda yoğun bir şekilde yapılmaya başlanmış olması, sağlıklı yaşam adına, son derece olumlu bir gelişme olarak kabul edilmelidir.
Uzun süren karantina sürecinde tüm dünyada insanlar kapalı ortamda, ev içerisinde, fiziksel aktivite açısından pasif, doğadan ve güneşten uzak bir hayat yaşamak zorunda kaldılar. Bu süreçten sonra, yaz aylarıyla birlikte, hemen akla ilk gelen fiziksel aktivitenin ‘’su sporları’’ olduğu gözlemlenmektedir. Su sporları arasında da en yaygın olarak yüzme, çok sık yapılan egzersiz türü olarak bilinmektedir.
Yüzme sporu, hem fiziksel aktivite olarak hem de tedavi amaçlı yürütülebilecek bir egzersiz yöntemi olarak dikkatleri üzerinde toplamaktadır. Yüzme egzersizlerinin, bel ağrısı, bel fıtığı, skolyoz (omurga eğriliği) gibi bazı iskelet sistemine ait ortopedik sorunlara ve obezite, hipertansiyon (tansiyon yüksekliği), diyabet (şeker hastalığı) hiperlipidemi (kan yağlarının yüksekliği) gibi bir grup metabolik sorunlaraçözüm getiren bir tedavi yöntemi olarak kullanıldığı bilinmektedir. Bu anlamda yüzmenin ve su sporlarının bireysel sağlığı korumak, fiziksel uygunluğu geliştirmek ve bazı kronik sorunlarında terapötik (tedavi edici) etkisi bulunmaktadır.
Düzenli egzersizin sağlıklı yaşam üzerindeki etkilerini konu alan klinik çalışmaları inceleyen Nuriye Bayar’ın yaptığı araştırmalarda, yüzme sporunun her yaşta yapılabilecek bir spor olması nedeniyle; yüzmenin çocuk ve gençlerin büyüme çağındaki fizyolojik ve psikolojik gelişimlerini desteklemekle birlikte, orta ve ileri yaşlar için de sağlıklı yaşam adına son derece uygun bir spor olduğu vurgulanmaktadır. Ve aynı zamanda, su sporlarıyla (yüzme) uğraşan bireylerin fizik aktivite esnasındagüneş ışığından bol miktarda faydalanma şansını bulacak olmaları, güneş ışığının kazandıracağı fizyolojik ve psikolojik olumlu etkileri kazanabilme şanslarını arttıracaktır.
Yaz aylarında yapılacak olan su sporları (yüzme) bireyin kas gücü artıran, hemen hemen tüm kasların çalıştığı bir spor branşıolarak göze çarpmaktadır. Yüzme sporunda aktif çalışan tüm kas grupları kalori yakımını (tüketimini) artırarak vücut kompozisyonunu (kilo dengesini) olumlu şekilde geliştirmektedir. Bu nedenle, yüzme, özellikle son yıllarda, tüm dünyada ciddi sorunlara neden olan obezitenin önlenmesi ve tedavisinde oldukça etkin bir yöntemi olarak da kabul edilmekte ve sağlıklı yaşam için son derece uygun bir egzersiz yöntemi olarak da kabul görmektedir.