Ey Müslüman Titre ve Kendine Gel…

Ey Müslüman! Bil ki bu yazının amacı birilerini hedef almak değil sadece Hz. İbrahim’in ateşini söndürmeye giden karınca misali Alem-i İslam’da yanan fitne ateşine bir damla su dökmektir.

Ey Müslüman! İslam dünyası, bir asırdır fitne, kargaşa ve ateş içinde.

Ey Müslüman! Milliyetçiliği icat eden batı ırkçılığı bitirdi fakat maalesef “müminleri kardeş” kılan İslam’ın ümmeti, ırkçılık illetine saplandıkça saplanmakta…

Ey Müslüman! Sevgili Peygamberimiz: “Birlik beraberlikte rahmet, bölünüp parçalanmada azap var” buyurmaktadır. Lakin ümmet bölündükçe bölünmekte…

Ey Müslüman! “Çalışmayı ibadet kabul eden” İslam’ın emri ihmal edilip tembellik edince İslam coğrafyası sömürgeci güçlerin meskeni oldu.

Ey Müslüman! Sömürgeciler, ümmet-i İslam’ı cehenneme çevirmişken, zulmü bitirmek için mücadele etmesi gereken ümmet, birbirine zulmetmekte, sanki onlara hizmet edercesine Müslümanlar birbirleri ile savaşmakta, kardeş kavgasına tutuşmakta. Öyle bir duruma geldik ki bayramını bile aynı günde yapamayacak kadar milletlere, ülkelere, şehirlere, köylere mahallelere, evlere, cemaatlere bölündük.

Ey Müslüman! İslam ülkeleri, sömürgeciler tarafından işgal edilip nice canlara kıyarken, nice eşler dul, nice çocuklar yetim, nice anne babalar gözü yaşlı kaldı.

Ey Müslüman! Bütün bunlar sanki yetmiyormuş gibi bir de İslam’ın naslarını bilmeden birileri Allah ve din adına can aldı, örgütler kurdu, İslam ile bağdaşmayacak işler yaptı. Bunun neticesinde İslam düşmanları, İslam terör, Müslüman terörist algısını yaydı.

Ey Müslüman! Bütün bunlardan mütevellit sevgi ve barış dini olan İslam, dünyada hiç de hak etmediği bir imaj ile karşı karşıya kaldı. Dışta yapılan plan ve projeler, içte ise bilgisizlik, cehalet, ihanet ve radikal görüşler maalesef İslam’ı barış kökünden, terör ve terörist algısına savurmuş durumda.

Küresel manada medeniyetler buluşması savunulurken bir anlamda İslam, şiddet ve terör ile köşeye sıkıştırılmakta, Müslümanlar 21. asırda potansiyel suçlu, cani, kan akıtıcı terörist olarak görülmekte ya da gösterilmektedir.

Ey Müslüman! Bugün dünyanın dört bir yanındaki Müslümanlar zulme maruz kalmaktadır. Bunun neticesinde başta Suriye olmak üzere Müslümanlar, İslam ülkelerinden kaçıyorlar. Fakat ne hazin ki kaçanlar batı ülke ve medeniyetlerine sığınmakta ve de haçlı zihniyetinden merhamet dilemektedir.

Bu göç ve kaçış neticesinde nice canlar denizlerde boğuldu, günahsız yavruların cesetleri sahile vurdu, daha da hazin olanı bazı Müslümanlar, mülteci kabul edilmek için ya imanını inkâr etmekte ya da gerçekten din değiştirip Hıristiyan olmaktadır.

Bütün bu olanlar Müslüman’ım diyen herkesi üzmeli ve ne yapabilirim diye de düşündürmelidir. Zira İslam kardeşliği ve iman birliği bunu gerektirir.

Ey Müslüman! Bütün bu olanlarda hepimizin az ya da çok bir sorumluluğu vardır. Çünkü hasıl olan bu neticenin yukarıdaki olumsuz sebepleri hepimizde vardır. Hepsi yoksa da bir kısmı vardır. Bir kısmı yoksa da illaki birisi vardır.

Binaenaleyh bu durum ümmet-i İslam olarak vicdanımızı rahatsız etmeli ve vicdani bir muhasebe yaptırmalıdır. O halde hepimiz evimizden, çevrimizden, akrabalarımızdan başlamak kaydı ile kardeşliği ve iman birliğini zedeleyen ve zayıflatan bütün olumsuzlukları bitirme adına tekrar gönül köprülerini kurmalıyız.

Dahası iç ve yaşam dünyamızda varsa yukarıda zikredilen ve zikredilmeyen olumsuzluklar onları nihayete erdirmeliyiz. Zira biz bunu becerdiğimizde herkes evinin önünü temizlediğinde mahalle temizlenir ve güzelleşir misali birçok olumsuzluk kendiliğinden düzelecektir.   

Ey Müslüman! Fert olarak ben neyi değiştirebilirim diyebilirsin. Fakat unutma ki: “Bir çiçekle bahar olmaz ama her bahar bir çiçekle başlar."

Bahar gelmese de en azından karınca misali ateşi söndürmek için bir gayretin olur da hakkın yanında safını belli etmiş olursun. 

Son bir cümle, İslam Konferansı Örgütü, İslam İşbirliği Teşkilatı, İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği, İslam Fıkıh Akademisi, Dünya Müslüman Âlimler Birliği, Arap Birliği… gibi uluslararası İslami kuruluşlara,

Ey İslam’ı ve Müslüman’ı temsil eden ya da hizmet eden kurumlar! “İslam coğrafyasında Müslümanlar birbirini öldürmekte, dünyanın farklı ülke ve şehirlerinde din adına bombalar patlamakta. Bombalar İslam coğrafyasında kardeşliği batıda İslam’a olan meyli kırmaktadır. Ama sizden bir kınama, bir tepki ya da bir çağrı yok. Dahası bu olumsuz havayı bitirme adına bir çalışma da yok.

Ey Müslüman! Denilebilir ki bu eylemleri yapanlar maşa ya da İslam ve Müslüman kisvesi adı altında Müslüman olmayanlar yapmaktadır. O da mümkündür. Ancak yine de gerek İslam dünyasında maşa bulmamaları, gerekse bu kisve altında yapamamaları için ya da yapıldığında başarısız olunması için uluslararası arenada ciddi bir lobi ya da çalışma da yoktur.

O halde bu olumsuz imaj ve algının kırılması ve değişmesi adına ey Müslüman titre ve kendine gel. Hala yapabileceğin bir şey vardır. Çünkü “iman varsa imkân da vardır”.

İslam coğrafyasını kaplayan bu karanlık gecenin aydınlık bir gündüze tebdil edilmesi duası ve temennisi ile… 

Ey Müslüman Titre ve Kendine Gel…