2

İnsan ve Din


  • Oluşturulma Tarihi : 27.01.2018 06:49
  • Güncelleme Tarihi :

Kişi haram bir işi yapmaya niyet edip yapmasa ona günah yazılır mı?

Kişi, bir günaha niyet edip son anda günahı işlemese ona günah yazılmaz. Mesela: İçki içmeye niyet edilip son anda bu günah işlenmese günaha niyet etmekle günah yazılmaz. Bilakis sevap yazılır. Çünkü inanan insanların sevap olarak bilinen güzellikleri yapması halinde ondan yedi yüze kadar sevap yazılır. Günahlar ise yapıldığı zaman bir günah yazılır, düşünüp de günahın kötü olduğu için, haram olduğu için yapılmayınca bir sevap yazılır.   

Nitekim sevgili peygamberimiz bu hususta bir hadisi şerifinde şöyle buyurmaktadır: “Kul bir hayra niyet ettiğinde bir sevabı var. Onu işlediğinde de bir sevabı var. Aynı şekilde kul bir günaha niyet ettiğinde ve işlediğinde kendisine bir günah yazılır. Ama işlemeye niyet edip sonra bundan vazgeçerse ona günah değil sevap yazılır.”

Kabir ziyareti için en faziletli gün hangisidir?

Hanefi mezhebine göre kabir ziyaretini Perşembe, Cuma ve Cumartesi günleri yapmak faziletlidir. Ancak Cuma günü ziyaret etmek daha faziletlidir.

Şafiî mezhebine göre ise, perşembe gününün ikindi vaktinden başlamak üzere cumartesi sabahına kadar ziyaret etmek diğer gün ve vakitlerden daha faziletlidir.

Buna göre kabir ziyareti için en faziletli gün Perşembe günü ikindi vaktinden sonra ve Cuma günüdür. Ancak fazilet açısından en uygun bu vakit ve günler olmakla beraber diğer gün ve vakitlerde de ziyaret etmek mümkün ve caizdir.

Öfke ile yapılan yemin için keffaret gerekir mi?

Yemin, bir işi yapmak veya yapmamak hususunda ileri sürülen bir iddiayı kuvvetlendirmek için Allah’ın isim veya sıfatlarından birisini şahit tutarak verilen sözdür. Bu yeminin geçerli olması için yemin eden kişinin bir takım şartları vardır. Aklı başında olmak, mükellef olmak, ikrah altında olmamak, Allah’ın adını zikrederek söz vermek gibi.

Bu anlamda şartların da var olması ile birlikte yerine getirilmesi mümkün ve mubah olan bir şeyi, ileride yapacağına veya yapmayacağına yemin eden kişi, bu yeminini yerine getirmelidir. Yeminin yerine getirilmemesi halinde, kefaret ödemesi gerekir.

Yeminin kefareti ise, on fakiri doyurmak veya giydirmek ya da köle azat etmektir. Buna gücü yetmeyen kimse üç gün oruç tutar. Nitekim Allah’u Teala yemin kefareti ile ilgili olarak Kur’an-ı Kerim’de mealen şöyle buyurmaktadır: “Allah sizi kasıtsız olarak ağzınızdan çıkıveren yeminlerinizden dolayı değil, fakat kalplerinizin kastettiği yeminlerden dolay sorumlu tutar. Yeminin kefareti, ailenize yedirdiğinizin ortalamasından on fakiri yedirmek yahut giydirmek ya da bir köle azat etmektir. Bulamayan üç gün oruç tutmalıdır; yemininizin kefareti budur. Yemin ettiğinizde yeminlerinizi tutun.”

Farz olan bir şeyi yapmamaya; ya da haram veya günah olan bir şeyi yapmaya yemin eden kişinin, bu yeminini yerine getirmesi gerekir. Çünkü bu yemin şekli yerine getirilmesi halinde Allah’a karşı işlenmiş bir günah olur bu da dinen caiz değildir.

Yemin eden kimse, yemini ederken aklı başındaysa ama sinirli hali ile yemin etmişse ve ne dediğini hatırlıyor ve biliyorsa o yeminin keffareti vardır. Ancak ne söylediğini hatırlamayacak düzeyde bir sinirle söylemişse yani cinnet hali ile söylemişse bunun keffareti yoktur.

Günün Ayeti

Kıyamet günü için dürüst teraziler koyarız; hiçbir kimseye zerre kadar zulmedilmez; bir hardal tanesi ağırlığınca da olsa, onu getirir koruz. Hesap gören olarak da Biz yeteriz.

Enbiya 47

Günün Hadisi

İnsanlar uykudadırlar, ölünce uyanırlar

Günün Sözü

Deniz gibi mal kazan, fakat sen üzerinde gemi ol.

Mevlana

Günün Duası

Allah’ım bugün dinime, ülkeme, milletime ve de aileme faydalı bir iş yapmayı nasip et.

Bunları biliyor muyuz?

Hadîs-i Mürsel Nedir?

Sahâbe-i kirâmın ismi söylenmeyip, Tâbiîn'den birinin, doğruca Resûl-i ekrem buyurdu ki dediği hadîs-i şerîflerdir.

Günün Nüktesi

Beş Şey sorulmadan…

Muaz b. Cebelden nakledildiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur.

“Kıyamet gününde, bir kul şu dört şeyden sorguya çekilmeden bir tarafa adım atamaz: Ömrünü nerede tükettiğini, gençliğini nerede eskittiğini, malını nereden kazanıp nerede harcadığını ve öğrendiği ilmiyle neler yaptığını...”

Tirmizi, “Kıyamet”, 1.

İnsan ve Din
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık