Dinen ölümle başlayıp yeniden dirilmeye kadar devam edecek hayata, kabir hayatı denir. Hz. Peygamber, “Kabir, ahiret duraklarının ilkidir. Bir kimse o duraktan kurtulursa, sonraki durakları daha kolay geçer. Kurtulmazsa, sonrakileri geçmek daha zor olacaktır.” (Tirmizi, “Zühd”, 5.) şeklinde buyurarak, ahiret hayatının ölümle başladığını bizlere bildirmiştir. İnsanı öldükten sonra kabirde sorgulayacak melekler Münker ve Nekirdir. Bu melekler ölünün kendisine gelerek “Rabb’in kimdir?”, “Peygamberin kimdir?” “Dinin nedir?” diye soracak, iman ve güzel amel sahipleri, bu sorulara doğru cevaplar verecekler ve kendilerine cennet kapıları açılarak gösterilecektir. Kâfir ve münafıklar ise bu sorulara doğru cevap veremeyecek, onlara da cehennem kapıları açılarak cehennem gösterilecektir. Kâfirler ve münafıklar kabirde acı ve sıkıntı içinde azap görürlerken, müminler nimetler içerisinde mutlu ve sıkıntısız bir hayat süreceklerdir. Ancak insan, bu dünyadayken yaptıkları veya yapmadıklarından dolayı mahşerde mahkeme-i kübrada hesap verecektir. Buradaki hesaptan sonra insanlar mükâfatlandırılmak için cennete cezalandırılmak içinse cehenneme gönderilecektir.
Cenaze yıkanıp kefenlendikten sonra yüzünün açılarak yakınlarına veya dostlarına son kez göstermede, dokunmada ya da onu öpmelerinde bir sakınca yoktur. Nitekim Hz. Peygamber’in oğlu İbrahim vefat ettiğinde böyle yaptığı bilinmektedir. Aynı şekilde Hz. Peygamber Efendimiz vefat ettiğinde Hz. Ebû Bekir’in de onun yüzünden örtüyü kaldırdığı, sonra da üzerine kapanıp, iki kaşının arasını hürmetle öptüğü ve ağlamağa başladığı hadis kaynaklarında nakledilmektedir (Ebû Dâvud, “Cenaiz”, 3163). Ancak ölü kadın ise, kadın cenazenin yüzüne mahremi olan erkeklerle, kadınların bakmaları caizdir. Fakat mahremi olmayan erkeklerin herhangi bir zaruret bulunmadıkça kadın cenazenin yüzünü açıp bakmaları mekruh görülmüştür.
Kişi, Allah’a ve onun gönderdiği dine ve imanın esaslarına inanmadıkça Müslüman sayılmaz. İman olmadığından da yaptığı ibadetlerin ve hayırlı hizmetlerin sevabına erişemez. İmanı olmayan kimse ahirette sevap almamakla beraber, yaptığı bir takım iyi hizmetlerden ve davranışlardan dolayı bu dünyada birtakım mükafatlar görebilir. Zengin olmak, evlat sahibi olmak, sağlıklı bir yaşam…gibi.
Akika kurbanı, yeni doğan çocuk için Allah’a şükür amacıyla kesilen bir kurban şeklidir. Akika kurbanını kesmek dinen müstehaptır. Akika kurbanı olarak kesilecek hayvanda, diğer kurbanlarda aranan şartlar aranır. Akika kurbanı, çocuğun doğduğu günden bulûğ çağına kadar kesilebilirse de doğumun yedinci günü kesilmesi daha faziletlidir. Aynı günde çocuğa isim verilmesi ve saçının kesilerek ağırlığınca altın tasadduk edilmesi müstehaptır. Akika kurbanının etinden ve derisinden, kurban sahibi dahil herkes istifade edebilir.
Günün Ayeti
Allah ve resulüne itaat edin, birbirinize düşmeyin, sonra zayıflarsınız ve zaferi elden kaçırırsınız. Sabredin, kuşkusuz Allah sabredenlerle beraberdir.
Enfâl, 8/46.
Günün Hadisi
“Beldelerin Allah’a en sevimli yerleri mescitlerdir.”
(Müslim, “Mesacid”, 288)
Günün Sözü
İnsanlar olgunlaştıkça kahkahaları tebessüme döner.
Nurettin Topçu
Günün Duası
Allah’ım ömrümüzün geri kalanını geçmiş ömrümüzden daha hayırlı ve bereketli eyle.
Bunları biliyor muyuz?
Sahib-i Tertip
Üzerinde kazaya kalmış namaz borcu bulunmadığından veya kazaya kalan namazlarının toplam sayısı beş vakti geçmediğinden, namazda sıra gözetmesi gereken kimse demektir.
Günün Nüktesi
Hayırlı ve Şerli İnsan…
Ebû Hüreyre”den rivayet edildiğine göre,
Resûlullah oturmakta olan insanların yanında durdu ve onlara,
“Sizin hanginizin hayırlı, hanginizin şerli olduğunu size bildireyim mi?” dedi.
Orada bulunanlar sustular. Bunun üzerinde Resûlullah sorusunu üç kere tekrarladı. Bir adam, “Evet ya Resûlallah!” dedi.
Allah Resûlü şöyle buyurdu:
“Hayırlınız, kendisinden hayır beklenilen ve kötülüğünden emin olunandır; şerliniz ise kendisinden hayır beklenmeyen ve kötülüğünden de emin olunmayandır.”
Tirmizî, “Fiten”, 76.