Sayfa Yükleniyor...
İslam inancına göre kesilen hayvanın etinden yiyebilmek için hayvanı kesenin belli şartları taşıması gerekir. Bu şartlar yerine getirilmezse kesilen hayvanın eti yenmez. Fıkıhçıların kesen kişi ile ilgili ortaya koydukları şartlar şöyle ifade edilmiştir. Hayvanı kesen kimsenin akıl ve temyiz gücüne sahip, Müslüman veya Ehl-i kitap (Yahudi veya Hıristiyan) olması, hayvanı Allah adına kesmesi gerekir. Ayrıca hayvanı kesen kimsenin kadın veya erkek olması fark etmediği gibi baliğ olması da gerekmez. Dolayısıyla Ehl-i kitabın kızlarıyla evlenmek caiz olduğu gibi bunların kestiği hayvanın da etinden yemek caizdir. Ama Ehl-i kitap (Yahudi-Hıristiyan) dışındaki inançtan olanların kestiği hayvanın eti İslam inancına göre yenmez.
Yabancı bir ülkeye yerleşebilmek için Müslüman olmadığını söyleyen kimse dinden çıkar mı?
Küfrü yani dinden çıkmayı gerektiren ifadelerin telaffuzu halinde dinden çıkılmış olur. Bu şekilde dinden çıkan kişinin, dini hükümlere göre, eşiyle aralarındaki nikah bağı da kopar. Ancak, zorlanarak küfrü gerektiren sözleri söylemek zorunda kalan kişiler, bu hükmün dışındadırlar. Nitekim Kur’an-ı Kerim Nahl süresi 106. ayetinde: “İmandan sonra Allah’a karşı küfre saparak, -Kalbi imanla mutmain olduğu halde zorlananlar hariç-, küfre sinesini açan kimseler üstüne muhakkak ki, Allah’tan bir gazap iner ve kendilerine büyük bir azap vardır” buyrulmuştur. Ayetten anlaşılan, küfrü gerektiren sözlerin isteyerek bilinçle söylenmesi halinde dinden çıkılacağı, ancak, kalbi imanla dolu olduğu halde zor ve baskı sonucu bu tür sözleri söyleyenin dinden çıkmayacağıdır. Zorlama, fıkıh dilinde: Bir kimseyi tehdit ve korkutma ile rızası olmaksızın bir sözü söylemeye veya bir işi işlemeye mecbur bırakmaktır. Tabi zorlayanın, o işi yaptırmaya muktedir olması da şart koşulmuştur. Avrupa’da işçi ya da mülteci olabilmek maksadıyla, Müslüman olmadığını söylemek zorlama ile ilgili hükümler mevcut olmadığından bu sözlerin söylenmesi caiz değildir. Zira kişi kendi iradesi ve seçeneğiyle bu sözleri söylediğinden imanı hafife atmış ve böylece dinden çıkmış olur.
Hac insanın bütün günahlarını affettirir mi?
Müslüman’ın dünya ve ahiret hayatı bakımından çok önemli bir dönüm noktası olan hac, samimi ve ihlasla yerine getirildiğinde Müslüman’ı günahlarından arındırır. Kişinin Allah indindeki derecesini yükseltir. Ödül olarak cenneti kazanmasına vesile olur. Haccı hayatında yaşayan Müslüman ahlaken mükemmelleşir. İnsanlarla olan ilişkileri hoşgörülerle güzelleşerek olgunlaşır. Haccın faziletinin büyüklüğünü açıklayan birçok hadis-i şerif Hz. Peygamberimiz tarafından dile getirilmiştir. Sevgili Peygamberimiz bu hususta şöyle buyurmaktadır: Kim Allah için hacceder de kötü söz ve davranışlardan sakınır ve günahlara sapmazsa -kul hakları hariç- annesinin onu doğurduğu günkü gibi günahlardan arınmış olarak döner. Haccedenler ve umre yapanlar Allaha dua ederlerse, dualarını kabul eder, bağışlanma dilerlerse onları bağışlar. Hac ve umreyi art arda yapınız. Çünkü bu ikisi, körüğün demir, altın ve gümüşün pasını giderdiği gibi fakirliği ve günahları yok eder. Hz. Peygamberin bu hadislerinden de anlaşıldığı gibi hacca giden kimse kul hakkı dışındaki bütün günahlarından kurtulmaktadır.
Günün Ayeti
Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyin. Hayır, onlar diridirler. Ancak siz bunu bilemezsiniz.
Bakara, 2/154.
Günün Hadisi
İnsanların manen Allah’a en yakın olanı, önce selamı verenidir.
Ebu Davud, “Edeb”, 133.
Günün Sözü
Hayat ileriye bakarak yaşanır, geriye bakarak anlaşılır.
Günün Duası
Ey kalpleri halden hale çeviren Allah’ım, kalbimi dinin üzere sabit kıl.
Tirmizi, “De’avat”, 124.
Bunları biliyor muyuz?
Mahcur Nedir?
Çocukluk, sefihlik, delilik, kölelik, bunaklık vs. gibi çeşitli sebepler yüzünden malını tasarruf hakkından, kullanmaktan men edilen kimse.
Günün Nüktesi
İman…
Hakim Tirmizi’ye; “İmanın gitmesine en çok sebep olan günah nedir? Diye sordular. Cevaben dedi ki: Üç günah vardır: Birincisi. İman, nimetine kavuştuğuna şükretmemek; ikincisi, imanın gitmesinden korkmamak; üçüncüsü, müminleri incitmek ve onlara eziyet etmek.