Yemin bozulduğunda herkes aynı kefareti mi öder?


  • Oluşturulma Tarihi : 13.06.2023 03:53
  • Güncelleme Tarihi :
Yemin bozulduğunda herkes aynı kefareti mi öder? yazının resmi

Bir yemin edilmiş ise ve bu yemin bozulmuşsa onun kefaretini yerine getirmek gerekir. Bu kefareti yerine getirecek kişinin de genç-yaşlı, kadın-erkek, fakir ya da zengin olması bir şey değiştirmez. Ancak bu kefaretin bir sıralaması vardır. Kişi gücüne göre o sıralamayı yerine getirecektir. Yemin kefaretindeki sıralama da şöyledir: “köle azad etme, güç yoksa 10 fakiri yedirme yoksa giydirme bu güç de yoksa 3 gün oruç tutmak. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de bu hususta şöyle buyurulmaktadır: “Allah sizi kasıtsız olarak yaptığınız yeminlerden ötürü sorumlu tutmaz, fakat bilerek ettiğiniz yeminlerden dolayı sizi sorumlu tutar. Bunun da kefâreti, ailenize yedirdiğinizin ortalama seviyesinden on fakire yedirmek yahut onları giydirmek ya da bir köle âzat etmektir. Buna imkânı olmayan ise üç gün oruç tutmalıdır. Yemin ettiğinizde (bozarsanız) yeminlerinizin kefâreti işte budur. Yeminlerinize bağlı kalın. Allah âyetlerini sizin için bu şekilde açıklıyor ki şükredesiniz.” (Maide, 5/89) Eğer yemin eden kişi köle azat etme, on fakiri sabah akşam yedirme ya da giydirme gücüne haiz değilse o zaman yeminine kefaret olarak üç gün oruç tutar. Kişinin maddi gücüne göre bu sıralamaya uyması gerekir.

İnce tülbentle kılınan namaz geçerli olur mu?

Kadınların el, yüz ve ayakları dışında kalan bütün bedeni, erkeklerin ise göbek ile diz kapağı (bazı mezheplere göre ise diz altı) arası avret mahallidir. Buraların, namazda ve namaz dışında yabancılara karşı örtülmesi ve giyilen elbisenin vücut hatlarını belli edecek şekilde dar, tenini gösterecek şekilde ince olmaması gerekir. Bu şartları taşımayan elbise ile kılınan namaz Hanefi ve Şafii mezhebine göre geçersizdir. Yeniden kılınması gerekir. Buna göre bayanın saç rengini gösteren ince tülbent ile kıldığı namaz geçersizdir. Yeniden kılınması gerekir. 

İbadetler hangi gaye ile yapılmalıdır?

Allah, Kur’an-ı Kerim’de mealen; “Ben insanları ve cinleri ibadet etmeleri için yarattım” (Zâriyat, 51/56) buyurur. Bu ayetten de anlaşıldığı gibi insanın görevi rabbine kulluk etmektir. Bu kulluğunu da sadece ona yapmakla mükellef olduğu gibi aynı şekilde, “Ameller niyetlere göredir.” (Buharî, “İman”, 41.) Hadisine binaen de ibadeti sadece onun rızası için yapmalıdır. Buna göre ibadetler Allah rızası için yapılmalı, bu gaye ile yapılan ibadet Allah’ın rızasını kazandırdığı gibi aynı zaman da cenneti de kazandırır. Bunun yanında her mümin cennete gitme ve cehennemden uzaklaşma ister. Bunun için de ibadetlerini yapar. Ancak ibadetlerini cehennemden uzaklaşma ve cennete gitme isteği ile yaparsa ibadetlerin hikmet ve gayesini anlamamış olur. Onun için ibadetlerimizdeki gaye Allah’ın rızası olmalıdır. O rıza ki zaten cenneti kazandıracaktır.

Adak sahibi niçin adağının etinden yiyemiyor?

Adak adayan kimse borcu ve görevi olmadığı halde kendini bir borcun altına soktuğundan ve bu adak bir borç ve sadaka olduğundan adağı adayan kimse bu adaktan yiyemez. Kendisi bu adaktan yiyemediği gibi hanımı ve çocukları da yiyemez.

Günün Ayeti

“Her güçlüğün yanında bir kolaylık vardır. Ama unutma ki, o güçlüğün yanında bir kolaylık daha vardır. Öyleyse boş kalınca kalk, yorul. Yalnız Rabbine giden yola sarıl.”

(İnşirah 94/5-8)

Günün Hadisi

Ticaretin içerisine boş söz ve yalan karışabilir. Bu sebeple ticaretinizi sadaka vererek temizleyin.

Nesai, “Eyman”, 3.

Günün Sözü

Ahlâk, cemiyetin temelidir.

Günün Duası

Allah’ım bugünümü kazasız ve belasız bitirmeyi nasip eyle.

Bunları biliyor muyuz?

Mâl-ı Mütekavvim Nedir?

İslâm’a göre yenilmesi, içilmesi, kullanılması ve faydalanılması mümkün olan mal demektir.

Günün Nüktesi

Şükredenlerin Mükâfatı…

Hz. Peygamber buyurur ki:

“…Dindarlıkta kendinden üstün olana bakıp tâbî olmak, dünyalıkta ise kendinden aşağıda olana bakıp, Allah’ın kendisine verdiği üstünlüğe hamd etmek… Böyle yapanları Allah, şükredici ve sabredici olarak yazar. Kim de dindarlıkta kendinden aşağıda olana, dünyalıkta ise kendinden üstün olana bakar da elde edemediğine üzülürse, Allah onu şükredici ve sabredici olarak yazmaz.” (Tirmizî, “Kıyâmet”, 58.)

Yemin bozulduğunda herkes aynı kefareti mi öder?
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık

Kabul Ediyorum
İlkses Gazetesi olarak sistemimizde sadece sizin izinleriniz doğrultusunda bilgilerinizi kullanıyoruz. Detaylı Bilgi cookie script