Sayfa Yükleniyor...
Dinimize göre cenazeyi öldüğü yere defnetmek menduptur. Cenazeyi defnetmeden önce başka yere nakletmek mekruh olmakla beraber caizdir. Definden sonra kabrinden çıkararak nakil ise kesin zaruret olmadıkça mutlak suretle caiz değildir. Buna göre yurtdışında vefat edenlerin, bulundukları yerde bir Müslüman kabristanı varsa, orada defnedilmeleri uygun olur. Şayet Müslüman kabristanı yoksa Hıristiyan mezarlığında Müslümanlar için ayrılmış olan bölüme defnedilmeleri mümkün olduğu gibi, Türkiye’ye nakledilmeleri de caizdir.
Hayvanları dövüştürmek dinen caiz mi?
Hayvan dövüştürmek İslam öncesine kadar dayanmakta, günümüzde de hala varlığını korumaktadır. Hem de tüm hızı ile varlığını sürdürmektedir. Horoz, manda, köpek, deve, kaz… gibi hayvanların dövüştürülmesi şeklinde icra edilen bu dövüş hayvanlara eziyet verdiğinden İslam dini tarafından yasaklamıştır. İslam dini, zevk uğruna hayvanlara eziyet vereni kınamış ve günahkâr olarak telakki etmiştir.
Melekler her şeyi bilebilirler mi?
Gayb bilgisi yalnız Allah’a mahsus olduğundan, melekler gaybı bilemezler. Ancak Allah onlara bazı konuları bildirebilir. Nitekim Kur’an’da Allah’ın Hz. Âdem’e varlıkların isimlerini öğrettiği, sonra da bunları meleklere göstererek isimlerini söylemelerini istediği, meleklerin de, “Seni bütün eksikliklerden uzak tutarız. Senin bize öğrettiklerinden başka bizim hiçbir bilgimiz yoktur…” (Bakara, 2/32.) dedikleri bildirilmektedir.
Bu ayette ifade edildiği gibi melekler gaybı bilemezler ama Allah dilerse bazı konularda onlara bilgi verebilir.
Kişinin namazlarını kısalta bilmesi için kaç günlük yolculuğa gitmesi gerekir?
Yolculuğa giden kimse Hanefi mezhebine göre bu yolculuk 15 gün olmalıdır. 15 günden fazla olursa bu yolcu seferi olmaz mukim olur. O zamanda yolcu sayılmadığından evinde kıldığı namazlar gibi namazlarını dört rekat olarak kılması gerekir.
Şafii mezhebine göre ise kişinin yolcu sayılması için girdiği ve çıktığı günden başka yolculuk üç günden fazla olmamalıdır.
Günün Ayeti
Sana rabbinden indirilenin hak olduğunu görüp bilen kimse görmeyen gibi olur mu? Bunu ancak akıl sahipleri anlar.
Ra’d, 13/19.
Günün Hadisi
“Kim Allah için huşûundan dolayı tevazu gösterirse, Allah onu kıyamet gününde yüceltir. Her kim kibrinden dolayı böbürlenirse Allah da onu kıyamet gününde alçaltır.”
İbn Hanbel, III, 76.
Günün Duası
Allah’ım dünyamızı ve ahretimizi kaybettirecek insanlardan ve işlerden bizi uzak eyle.
Günün Sözü
Allah sadece kalbi verir içini sen doldurursun.
Şems-ı Tebrizi
Bunları biliyor muyuz?
Vahiy kâtibi nedir?
Vahiy kâtipleri, Hz. peygambere inen âyetleri yazanlara denir. İlk vahiy kâtipliğini Mekke’de Abdullah İbn Sa’d, Medine’de Zeyd ibn Sabit yapmıştır. 40 kadar vahiy kâtibi vardı.
Günün Nüktesi
Yakub’un Ayrılığı…
Rivayet ediliyor ki, Allah, Hz. Yakup’a vahiy göndererek sordu:
- Bilir misin, neden seninle evladın Yûsuf’un arasını ayırdım?
Hz. Yâkub:
- Hayır, bilmiyorum, dedi.
Allah:
- Senin, Yûsuf’un kardeşlerine: “Siz gafil olduğunuz halde kurdun gelip onu yemesinden korkuyorum”, deyişinden dolayı aranıza bu ayrılığı soktum. Neden kurdun gelip onu yemesinden korktun da, benden ümidi kestin? Neden kardeşlerinin gafletine bakıp da benim onu korumama bakmadın? Biliyor musun, neden Yûsuf’u tekraren sana bahşettim?
Yâkub:
- Hayır!
Allah:
- Çünkü sen benden rica ettin ve dedin: “Umulur ki Allah onların hepsini bana getirir.” (Yûsuf, 12/83) Ve bir de: “Ey oğullarım! Haydi gidin de Yûsuf ve kardeşinden, iyice araştırarak, haber edinin. Allah’ın lutfundan ümidinizi kesmeyin!” (Yûsuf, 12/87) dedin.