90 milyona yaklaşan nüfusuyla 3 yanı denizlerle çevrili, genç nüfusu yoğun, tarih boyunca insanların yaşadığı ve ürettiği bir coğrafyaya rağmen ülkemiz, uzun yıllardır potansiyelini açığa çıkarma konusunda yetersiz.
Bir süredir bu konuyu düşünüyorum.
Tarihle bağı bu kadar güçlü, kültürlü ve gelişime bu kadar açık bir toplum, jeopolitik konumu ve milyonlarca genç nüfusuyla nasıl olur da katma değer üretemez. Nasıl olur da reel işsizliği eğitimin ve kamu çalışanlarının içerisinde yumuşatır?
Aslında konu, birlik duygumuzun gelişmemesi ile doğrudan bağlantılı.
Birlik duygusu gelişmemiş bir¬¬¬ toplum olmanın ekonomik, sosyolojik ve hatta psikolojik olmak üzere bir dizi olumsuz etkilerinden bahsetmek mümkün.
-Türkiye’de belli başlı sanayii ve turizm şehirlerine yüklenen katma değer ve yatırımların ülke topraklarının bütününde yaygınlaştırılamaması, lokal gelişimin önünde engel olmakta ve insanları ait oldukları topraklardan (ülke içinde de olsa) daha fazla gelişmiş ve istihdam imkanları daha fazla olan bölgelere göç etmeye zorlamakta.
-Torpil, adam kayırma ya da referans!
Bir belediye başkanı televizyon ekranlarında; Türkiye’de hiçbir belediye referanssız personel almaz dedi. Bir partinin genel başkanı televizyon ekranlarında kızının TBMM çatısı altında çalışmasını savunması, bir bakanın telefonundan TV kameralarına yansıyan mülakat ricaları. Örnekleri çeşitlendirmek mümkün. Farklı siyasi topluluklar ancak adam kayırma konusunda benzer davranışlar görmek çok olası.
-Kayıt dışı ekonomi ile mücadele edilmemesi.
SGK verilerine göre 2024 yılında kayıt dışı ekonomi % 26 düzeylerinde. Kısaca açıklamak gerekirse; sigortasız çalıştırma ya da ödenen ücretin daha düşük seviyede gösterilerek arada kalan farkın elden ya da benzer yollarla illegal şekilde ödenip devleti vergi gelirinden mahrum bırakma durumunu ifade eder.
-Bunların sonucunda da kaçınılmaz olan iki durum ortaya çıkmakta;
Beyin göçü ve İnsanların birbirlerine olan güvensizliği.
İstanbul’da ki bir lisenin mezunlarının yaklaşık %90’ının üniversite tercihini yurtdışından yana kullandığı geçtiğimiz aylarda haberlere konu oldu. Bu da ülke içerisindeki nitelikli nüfusun gelecek planlarında, kendi ülkeleri yerine farklı gelişmiş ülkeler olduğunu göstermektedir. Aldıkları eğitimle bir yerlere geleceğini düşünen bir toplumdan referansla bir yere geleceğini düşünen bir topluma dönüşüldü. Bu da birbirimize olan güvenimizi zedeledi. Girişim ruhu zarar gördü. İnsanlar birlikte iş yapamaz, birbirlerine güvenemez hale geldi.