Enerjisi ve Zamanı Çok, Parası Az Gençler


  • Oluşturulma Tarihi : 27.04.2019 09:12
  • Güncelleme Tarihi :
Enerjisi ve Zamanı Çok, Parası Az Gençler yazının resmi

23 Nisan günü özel bir kanalın canlı yayınına katılan pırıl pırıl çocuklardan birisine gelecek vizyonu sorulunca “Belki Alman vatandaşı olurum” dedi. Kelimelerin anlamını yitirdiği nadir zamanlarımdan birisiydi. Çok üzüldüm. Derler ya çocuktan al haberi. Çocuklar sinyali veriyor. Her devlet, ülkesinin bilgi ve birikimini artırarak ülke gelişimini sağlamak, teknoloji üretmek, insanların bilinçli bireyler olarak iştiraklerde bulunarak aklımıza gelecek her alanda kalkınmasını amaçlıyor. Bunu muhtaç olmamak için, sosyal refah için, sosyal barış için, adil gelir dağılımı için, daha iyi eğitim için, adil bir hukuk sistemi için yapıyor. Bütün bunları nitelikli nüfusu ile yapıyor. Niteliği ise eğitim ile insanlarına kazandırıyor. Saydıklarım, kapitalist sistem de zenginleşmenin ön ayakları. 
Peki ülkemizde işler nasıl yürüyor? Son açıklanan TÜİK verilerine göre Türkiye de işsizlik %14,7, bu yaklaşık 4,7 milyon işsiz olduğu anlamına geliyor. Bu işsizlerin %26,7’si genç işsiz. Enerjisi ve zamanı çok, parası az gençler. Önemli bir kısmı da eğitimli. Eğitimin niteliği tartışılır ancak sonuçta ülkemizde belirlenen standardı karşılayıp lisans ya da ön lisans diploması alabilmiş gençler. İşin kötü tarafı bu rakamların resmi rakamlar olması. Sendika ve sivil toplum kuruluşlarına göre bu oranlar, kendi çalışmalarıyla ortaya çıkardıkları rakamlara kıyasla oldukça mütevazı kalmış durumda. Ülkemiz de yaşama gözlerimizi açar açmaz edindiğimiz sosyal haklar var. Sonra sırasıyla ilkokul, ortaokul, lise ve üniversite de eğitiliyoruz. Devletimiz bize masraf yapıyor, para harcıyor. Eğitiyor, eğitiyor, eğitiyor. Sonra karşılığını almaya gelince yani bizi istihdam edip ya da bu istihdamı sağlayacak alt yapıyı hazırlayarak karşılığını alacağı yerde, bu nitelikli gençleri yurtdışına kaptırıyor. Keşke bilim insanları olarak kaptırsa. Çok önemli bir bölümü aldıkları eğitimi köreltecek işler yapmak için yurtdışına gidiyorlar. Her geçen gün bu sayı da artıyor. Devlet okulunda ücretli öğretmenlik yapan bir öğretmen, ders saatlerine göre ücret alıyorsa ve bu ücret asgari ücretin altında kalıyorsa, gençlerin Türkiye de eğitimini aldıkları işi yapmaktansa gelişmiş ülkelerde garsonluk, şoförlük, oda temizliği yapmayı tercih etmelerinin sebebini anlamak çok da zor olmamalı. Devlet nitelikli çalışanına çalıştığı saat üzerinden bile olsa asgari ücretin altında ücret ödüyorsa, özel sektör de durum ne boyutlara gelebilir ya da geldi, elimizi vicdanımıza koyup düşünelim. Yani ben diyorum ki o kadar eğittin, büyüttün, masraf yaptın. Sıra geldi en keyifli yere, hasat yapmaya. Neden hasadı başkalarına yaptırıyorsunuz? Türkiye de yaratılan zenginlikten herkes hak ettiği payı alamazsa, yaratılan yoksulluktan herkes hak ettiği payı alır. 

Enerjisi ve Zamanı Çok, Parası Az Gençler
Düzgün Yalçınkaya
Yazarımız Kim ?

Düzgün Yalçınkaya