2

Filistin’de kadın olmak


  • Oluşturulma Tarihi : 17.11.2023 11:05
  • Güncelleme Tarihi :
Filistin’de kadın olmak

Dünyanın neresinde olursa olsun, kadın olmak oldukça zordur. Bilhassa İsrail vahşetinin, Filistin annelerine bebek ve çocuklarının naaşı yanında zaman geçirmek zorunda kalan anneler olunca. Yaklaşık 42 gündür İsrail haydutlarının Filistin’de sürdürdüğü savaş ile uyguladığı vahşete dünya kamuoyu ile hep birlikte tanık olduk.

Bu adap nedir bilmez, savaş hukuku tanımaz, insanlıktan soyutlanmış insan müsveddeleri ile aynı coğrafyada yaşam sürmek daha da meşakkatli bir iştir. Yaşlı, kadın, çocuk demeden her kesim bu siyonist zihniyetin hedefi haline gelmiştir.

Yüz küsur senedir, işgal edilen Filistin topraklarında bu halk bir gün de olsa dahi rahat yüzü görmemiştir. Filistin insanının hayatı hep dram ve acılar içinde geçti. Bu acıları yine en iyi dillendiren Filistin halkının bağrında yetişmiş bu halkın evlatları olan aktivistler olmuştur.

Filistin’de yaşanan ezginlik neticesinde bu halkı olgunlaştırıp güçlendirmiştir. 1967, 1970, 1973, yom kippur savaşı Filistin kültür ve sanat hayatını çok önemli ölçüde etkilemiştir. Kültür-sanat-edebiyatını kendi ülkesi ötesine taşıyarak Filistin’in sesini dünyaya bu şekilde yayabilmiştir Filistinli aktivistler. Bu aktivistlerden biri de 16 Ekimde Fransa’nın Marsilya kentinde göz altına alınarak 45 gün göz hapsinde tutulduktan sonra sınır dışı edilen Meryem Ebu Dakka’dır.

Buna ek olarak edebiyat öncülerinden biri olarak Layla Baalbaki Arap edebiyatında kadının sesi olan, kadın sorunlarına eğilen ilk kadın yazarlardandır. Mahmut Derviş, İzzet Derveze, Elia Sülemian, Nevras Ebu Salih, Naci el- Ali bunlardan bazılarıdır. Çağdaş Arap edebiyatında da ele alınan Filistin teması, İsrail işgali gölgesinde yaşayan ve bu işgalin acısını tadarak aynı şekilde kendini hissettirmiştir. İsrail içindeki Filistinli kadınlar, mavi renkli olmasına rağmen, Filistin asıllı kadınlardır. ‘Her ne kadar İsrail kanunlarına göre İsrail vatandaşı olarak kabul edilmiş olsalar’ da kendilerine bu kimliği veren aynı toplum tarafından dışlanmakta, zaman zaman birer hain ve terörist olarak görülmektedirler.

DDD 1 -1

Bütün bu gerçekler onların kişiliklerini derinden etkilemiş ve onlara bir imaj sorunu ortaya çıkarmıştır. Geçmişten günümüze Filistin halkı siyonist güçler tarafından baskılanmakta, zulüm ve işgal altında yaşamaktadır.

21 yüzyılın en acı tablosu ise 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana işgalci İsrail siyonistlerinin kadın çoluk, çocuk, hastane, okul demeden acımasızca bombaladığı Gazze’deki vahşet ve zulmün unutulmayacak derin izleri, acı bir biçimde insanlık tarihine yazıldı. Bu zulme ve katliama sessiz kalan İsrail destekçisi vicdan yoksunu tüm İsrail taraftarını lanetle kınıyorum.

Savaşın iyisi barışın kötüsü olmaz. Halkların ve hukukun kardeşçe barış içinde yaşadığı bir dünya vardır. “Savaşlar çözüm olsaydı, barış savaşın galibi gelmezdi.” Mutlu ve huzurlu bir hafta sonu geçirmeniz dileğiyle kalın sağlıcakla.  

Filistin’de kadın olmak
Eda Çakır
Yazarımız Kim ?

Eda Çakır