Sayfa Yükleniyor...
Bayramda aile ziyaretlerinin önemi büyüktür. Her birimiz illa ki bir büyüğümüzün evini ziyaret eder, orada geniş ailemizin diğer üyeleri ile tesadüf ederiz.
Maaile arasında güzel bir sohbet ortamı oluşur.
Ve tabi bu sohbetlerin vazgeçilmez klasiği: Nerde o eski Ramazanlar? ya da Nerde o eski bayramlar?
Bu sözleri sık sık işitmişsinizdir bayram ziyaretlerinizde..
Herkesin geçmişe bir özlemi olduğunu gözlemlemişsinizdir illa ki bu tür özel günlerde.
Aile büyüklerinden birinin, "eski bayramlardaki neşe ve heyecan kalmadı" sözleriyle devam ettirilir bu sohbet.
"Bizim zamanımızda..." diye ortamdan birinin devam ettirdiği sohbet sizi tarihsel bir yolculuğa çıkarır, eski bayramlarda insanların nasıl bayram kutlamaları yaşadığını, eski bayram geleneklerini öğrenirsiniz.
İnsanın kendi ebeveynlerinin ya da yaşca kendinden büyük aile fertlerinin çocukken bayramda yaşadığı şeyleri dinlemek her zaman güzel ve dikkat çekicidir.
Şimdiki zamanda kendi bayram coşkuların ile aile büyüklerinin bayramda yaşadığı şeyleri karşılaştırdığında muhakkak ki galip gelen kendi dönemin olur. Eski zamandaki kısıtlı imkanlarla kutlanan bayramlar ile şimdiki zamanın bol ve geniş imkanlarıyla kutlanan bayramlarının arasında yapacağın tercih elbette kendi zamanının imkanları olacaktır.
Fakat yaşı büyük kuşak da şimdiyi istemez. O da yaşadığı dönemin bayramlarını sever ve sahiplenir, şimdiki bayramların sönük geçtiğini savunur.
Yani nasıl ki yaşı küçük olan şimdinin çocukları geçmiş dönemde çocuk olmak istemiyorsa, o dönemin çocukları da bu dönemde çocuk olmak istemez.
Bir tarafta imkanlarını kaybetme korkusu diğer tarafta ise çocukluk ruhunu kaybetme korkusu...
Her bayram sohbetlerinde denk geldiğim bu durum beni her zaman fazlasıyla şaşırtır ve dikkatimi çeker.
Kimin haklı tarafta olduğuna karar veremem.
Belki sizin bir fikriniz vardır?
İyi bayramlar diliyorum.