Eylül ayına girdik. Kavurucu yaz sıcaklıklarının yavaş yavaş ortadan kalkmasını bekliyoruz. Peki geride bıraktığımız yaz mevsimi bizlere neler öğretti? Bu soruyu yanıtlayalım.
Evvela çok sıcak ve kurak geçen bir yaz oldu ve birçok ilde orman yangını faciasıyla boğuşuldu. Yüz binlerce hektarlık milli orman varlığımız kül oldu. Bu ormanlar hem küresel ısınmaya karşı koruma kalkanı hem de insan varlığının gezegenimizin üzerinde varlığının teminatı niteliğindeydi. Fakat birçoğunu ne yazık ki kaybettik. Ormanlar aynı zamanda birçok canlı için de yaşam alanı, ekosistemi ayakta tutan önemli birer varlık. Bu yaz şunu öğrendik ki; orman yangınlarına karşı etkin çözümler üretemezsek; milli servetimizi her geçen yıl daha da fazla kaybedeceğiz.
Öğrendiğimiz önemli diğer bir şey ise su tasarrufunun hayati boyutta önemli olduğu gerçeği. İzmir’de 6 Ağustos tarihinden beri önce 5 bölgede başlayan daha sonra 3 bölgeye düşen ve bugünden itibaren kent genelinde her gece uygulanacak olan su kesintileri; suyun bir sonu olduğunu ve idareli kullanmamız gerektiği gerçeğini aslında yüzümüze haykırmış oldu. Diğer yazılarımda da bu soruna çokça değindim. Bu yaz mevsiminden çıkarmış olmamız gereken en önemli derslerden bir tanesi de bu olmalıydı.
Benim adıma bu yaz mevsiminin bize öğrettiği en önemli iki şey bunlardı. Sizler de bu soruyu bir düşünün isterseniz. Çünkü; gerçekten insan denen varlık öğrenerek, tecrübe ederek varlığını daha medeni ve insaca bir şekilde sürdürebilir. Öğrenmenin de sınırı yoktur. Yazımı sonlandırırken; tüm İslam aleminin Mevlit Kandili’ni en içten dileklerimle kutluyorum. Hoşçakalın.